Bu akşamki filmimiz “The Domestics”, sinemanın mutfağında yetişen Mike P. Nelson’ın ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…
Kıyamet sonrasındaki kargaşada, kendini çeteler arası bir savaşın tamda ortasında bulan bir karı kocanın yaşam mücadelesi etrafında şekillenen filmin senaryosunu da Mike P. Nelson, bizzat kendisi yazmış…
29 Haziran 2018’de ABD’de vizyona giren filmin, 5.7/10 (1.818 oy) olan IMDB ve %60 olan Rotten Tomatoes 3.5/5 üzeri (143 oy) izleyici puanı ortalamaları, yeterli katılım olmadığı için pek fazla bir anlam ifade etmiyor… Zaten film için gerek Rotten Tomatoes ve gerekse de Metacritic’de henüz yorumcu puanı da mevcut değil… Yani filmimiz tam bir kapalı kutu…
Bu durumda iş, yine başa düşüyor…
O nedenle, varsayımlar ile konuşma faslına hiç girmeden filmimize biraz daha yakından bakmamız gerekecek…
Tabii, her zaman olduğu gibi işe yine filmin oyuncu kadrosundan başlıyoruz…
“The Dark Knight” (2008), “Prisoners” (2013), “Ant-Man” (2015), “Blade Runner 2049” (2017) ve “Ant-Man and the Wasp” (2018) gibi filmlerinde yıldızlarından olan ve birkaç dakikalığına da olsa görünerek filme renk katan David Dastmalchian ile “Ex Machina” (2014), “La La Land” (2016), Beauty and the Beast (2017) ve “Annihilation” (2018) gibi filmlerle ciddi bir çıkış yakalayan Sonoya Mizuno dışındaki bütün oyuncular, neredeyse amatör tiyatro kumpanyası oyuncuları gibi oynamışlar…
Özellikle de Nina West rolündeki Kate Bosworth’un performansı tam bir felaket…
Anlaşılan yeterli bütçe olmadığı için oyuncu seçiminde biraz ucuza kaçılmış…
Hâlbuki “Batman Begins” (2005), “The Prestige” (2006), “The Dark Knight” (2008), “Zombieland” (2009), “The Dark Knight Rises” (2012), “Interstellar” (2014), “Dunkirk” (2017) ve “Den of Thieves” (2018) gibi filmlerde de casting direktörü olarak imzası bulunan John Papsidera neredeyse bu işin piri sayılan isimlerinden biri… Muhtemelen bu filmde birkaç dakikalığına da olsa görünmesi için David Dastmalchian’ı ikna eden de onun karizması olmuştur…
Gelelim filmin hikâyesine…
Kesinlikle eğlenceli bir film… Buna hiç şüphe yok…
Yoksa çarşaflılar, çiviciler, kumarbazlar vs. gibi ölüm çeteleri etrafta kol gezip “The Purge” (2013, 2014, 2016, 2018) serisindeki gibi gözünü kırpmadan adam öldürürken Nina West nasıl olur da kendini dünyaya kapatıp kulağında müzik kulaklığı ile dolaşır veya pikabın sesini sonuna kadar açıp bangır bangır bağırtarak heavy metal dinleyip dans edebilirdi…
Yahut filmin ilk yarısında aptal ve bencil sarışını oynayan (hani film, sonuna kadar böyle devam etse Mike P. Nelson kesinlikle kadını aşağılama suçu ile damgalanacakken) aynı Nina West’in içinden nasıl olur da filmin son çeyreğinde birdenbire her attığını vurabilen yırtıcı bir amazon çıkabilirdi…
Dediğimiz gibi gerçekten çok eğlenceli bir film…
Mekân, dekor, kostüm, makyaj, kamera, müzik, kurgu vs. faslına hiç girmiyoruz… Gördüğümüz kadarıyla orada iş doğru ellere teslim edilmiş…
Sonuç olarak “Domestics” sayesinde, bir korku – gerilim filmi izleme hevesiyle başladığımız akşamın, ekran karşısında ürpermek yerine boş bir tebessümle tamamlanan bir 95 dakikaya dönüştüğünü söyleyip bu filmi izleyecek ve izlemekte ısrar edecek herkese keyifli seyirler dileriz…
Bu filmden sonra fırsat bulduğunuzda bir de “Mad Max: Fury Road” (2015) izleyin deriz…
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 22 Temmuz 2018 günü saat 01.33’de yazılarak paylaşılmıştır...