Hesabım
    Süper Papağan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Süper Papağan

    Kendi halinde bir animasyon...

    Yazar: Başak Bıçak

    Her geçen gün gelişen ve yaygınlaşan görsel efekt teknolojisi, bugün sinemayı görkemli kılan yegane unsur haline geldi. Bilgisayarların yardımıyla artık kendimizi destansı mücadelelerin, büyüleyici mekânların içerisinde ya da maceranın tam ortasında bulmak fazlasıyla kanıksadığımız ve çoğu zaman doyma noktasına geldiğimiz bir durum. Peki, bunca ihtişama ve şaşaaya alışmış bir sinema izleyicisi, Türkiye koşullarında 20 ila 30 TL civarında ödeme yaparak satın aldığı biletin karşılığında, asgari düzeyde ne beklemeli, ne almalı?

    Süper Papağan filmi, hitap ettiği kesimin küçük yaştaki sinema izleyicileri olması ve hatta yaş sınırının 8 sınırından yukarıya çıkmaması kabul edilebilir bir durum. Fakat çocuklarını sinemaya götürmek isteyen ve bu eylemi en az iki kişi gerçekleştirecek bir aile için Süper Papağan tercih edilebilir bir alternatif mi, ona bakmak gerekiyor.

    Hafta sonlarını, çocuklarıyla birlikte animasyon film izleyerek geçiren ebeveynlerin -film şayet kötüyse ya da yaş sınırı epey düşükse-  içler acısı halini bir kenara bırakalım, gerçekleştirilen aktivite için ödenen paranın karşılığının TRT Çocuk veyahut diğer kanallarda gösterilen çizgi film düzeyinin ötesinde bir değer taşıması gerektiği kanısındayım. Ebeveynler çocuklarını sinemaya, gün boyu izledikleri basit hikâyeli çizgi filmlerden farklı bir şeyler öğrenebilmeleri ve daha yaratıcı hikâyeler izleyebilmeleri için götürüyorlar. Yani animasyonlarda yönelttiğimiz genel sorumuz artık şu "Çocuk zaten filmin benzerini TV’de izleyebilecekse, sinemaya gitmeye ne gerek var?"

    Süper Papağan, bu sebeplerden sınıfı geçiyor mu, geçmiyor mu ona bakmak lazım. Dediğimiz gibi çocukların televizyonda rastladıkları çizgi filmlerden daha farklı, daha yaratıcı ve zekâ pırıltısı içeren senaryolar ortaya koymak gerekiyor. Görsel efekt bazında ise Pixar animasyonlarına alışmış küçük seyirciler için bile filmin bu düzeydeki kalitesi biraz yavan kalıyor. Bir televizyon filmi olarak izlendiği takdirde küçük yaştaki bir çocuk için müzikleri ve renkli dünyasıyla ilgi çekici olabilir. Filmin vermeye çalıştığı “içindeki kahramanı keşfet” alt metni ise yine küçük yaştaki seyirciye etki edebilir. Arkadaşlık, iyilik-kötülük kavramları, bireysel gelişim, aile vb. evrensel değerlerin yer aldığı alt metinler günümzde önemli; öte yandan dijital çağ çocuklarının daha fazlasına açık olduğunu da unutmamak gerek. 

    Süper Papağan’a getirdiğimiz tüm bu eleştirel yaklaşımın müsebbibi, daha önce iki animasyon film yöneten Ricardo Arnaiz ve ilk sinema filmini çeken Mike Kunke... Yönetmenler, keşke daha özenli davranarak hareket etseydi diyor insan filmi izlerken. ve daha iyi işçilik çıkardıkları bir eseri filmografilerine eklemeyi başarabilselerdi. Filmin bize ulaşması durumuna gelince, Meksika-ABD ortak yapımı ilk büyük bütçeli yapım olan Süper Papağan, aynı zamanda Meksikalı animasyon stüdyosu Animex’in uluslararası dağıtıma çıkan ilk filmi olma özelliği taşıyor.

    Son kertede, sinemada çocuklarınızla birlikte izleyebileceğiniz fazla film seçeneğiniz yoksa Süper Papağan’a şans verebilirsiniz. Ama bir animasyon harikası beklememeniz gerektiğiniz unutmamak koşuluyla…

    basakbicak@gmail.com

    https://twitter.com/BasakBicak

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top