Haftanın yerli korku filmlerinden…
Yazar: Atlantisten Gelen AdamSevgideğer insan, arkadaşım Doğu Yücel’in senaryosunu yazdığı Okul, sanıyorum ki “korku” unsurlarıyla “komedi” elementlerini ilk kaynaştıran yapımlardan biriydi. 2000’ler sonrası dönemde patlayan “Türk korku filmleri furyasının” öncülü sayabileceğimiz ve arkasında Sinan Çetin sermayesinin bulunduğu Taylan kardeşler imzalı bu film sonrası, aralarında Dabbe, Siccin, Araf ve benzeri dinsel referanslı konfeksiyon tipi üretim yağmurları sonucunda beyazperdenin yerli korku filme doyduğu ve Okul’un aksine “güldürmeyen korkunçlu” bir süreci yaşadık.
Korku unsurunun karikatürize edildiği Kutsal Damacana serilerini bir yana koyacak olursak 2004’teki Okul filmi gibi, 'Holivud’taki Scream serisini ti’ye alan korku-komedi parodilerini çağrıştıran bir bakış açısıyla karşı karşıyayız “Şeytan Papuçta” adlı bu filmde de…
Filmde aynı zamanda işinibilir Yorgo karakterine de hayat vererek oyunculuk yeteneğini sergileme şansı bulan yönetmen A. Cengiz Mertler, “Şimdiye kadar on dört tane senaryo yazdım ama Şeytan Papuçta benim ilk görücüye çıkan sinema filmim” derken, sevincini ve heyecanını gizlemiyor.
“Daha önce iki oyun yazdım ve şan dersleri aldım ve 1981 yılından beri bu sektörün içindeyim” diyen Mertler, başlangıçta referans olarak verdiğim Okul filmi ile kıyasladığımda özellikle arkasında büyük sermaye desteği olmamasından kaynaklı biraz dezavantajlı gibi gözüküyor. Ancak bu durum onların morallerini bozmamış çünkü Burdur halkı arkalarında.
Birçok sinemasever için korku filmleri birer haz nesnesidir. Korkudan ve korkmaktan duyulan endişe ve gerilimin verdiği endişeli keyif, sinema sektörünün en büyük alanını, korku sinemasını çoğu zaman bu alanın lokomotifi yapar; deyim yerindeyse “ekmek kapısıdır.”
Lakin şu gerçeği yadsıyamayız; ticari potansiyelinin yanı sıra korku filmleri çoğu zaman arkaik politik koşullanmalara ve şuur-altındaki iktidarlara boyun-eğme eğilimlerinin güçlendirilmesine katkı sunar. Kendini özgür sanan köleler toplumunda korku filmlerinin iş yapması manidar.
Korku unsuruna dalgacı bir üslupla yaklaşan parodi filmleri elbette ki ayrı tutuyorum. Şeytan Papuçta da, komediden ziyade “ürkütmeye dayalı” bir film olsa da sektörün gelişmesi ve yerli sinemamızın daha üretken bir yapıya evrilmesi açısından “yerli komedi filmleri”ne umuyoruz ki ilerletici bir katkı sunacaktır, gişesi bol olsun…