Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Oyunculuklar açısından Laura’da o muhteşem gülümsemesiyle ve ışıl ışıl parlayan gözleriyle Carey Mulligan, Henry’de Avustralyalı aktör Jason Clarke, Hap’de Rob Morgan, Florence’da ‘Hip-hop kraliçesi’ namlı Mary J. Blige, Ku Klux Klan üyesi baba Pappy’de Jonathan Banks; hepsi çok iyiler. Ama Ronsel’de karşımıza gelen Jason Mitchell ve özellikle de Jamie’de Garreth Hedlund olağanüstüler... Öte yandan bu filmdeki performansıyla, ilk kez ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ dalında Oscar’a aday gösterilen kadın görüntü yönetmeni unvanıyla buluşan Rachel Morrison’ın enfes kadrajlarının da altını çizelim. Sonuç? İnsanın insana yaptığı zulmü anlatırken üzerinde yaşadığımız yaşlı gezegenin en problemli üyesini de hatırlatan bu son derece etkileyici filmi kesinlikle kaçırmayın derim.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sözcü
Yazar: Burak Göral
Yönetmen Dee Rees bazen hikayenin odağını elinden kaçırıyor gibi yapsa da zor bir işin altından başarıyla kalkıyor. Hikayenin bütün karakterlerinin iç dünyalarını ustaca işliyor. İki ailenin düş kırıklıklarıyla yaşayan kadınlarını, sert koşullarda ve sabitfikirli çevrelerinde ömür tüketen adamlarını, savaşın değiştirdiği iki melankolik gencin karışık ruhlarını incelikle işleyen bir senaryoya imzasını atmayı başarıyor. Yalnız yönetmenin sık sık anlatımı bölen karakterlerin dış seslerine başvurmasına bu kadar ihtiyaç var mıydı, tartışılabilir... Belki de izleyenlerin damağında klasik edebiyat eserlerindeki gibi bir tat bırakmak istediği için bunu tercih etmiştir Rees. Ama çoğu sahnede olmasa da olurdu diye düşünmeden edemedim.
Eleştirinin tamamı için: Sözcü
Star
Yazar: Serdar Akbıyık
Filmin oyunculuklarından da biraz bahsetmek gerekiyor. Çiftlik sahibi Henry’nin eşini canlandıran Carey Mulligan bu rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday oldu. İyi bir performanstı. Ama diğer rollere baktığımda öyle iyi performanslar vardı ki sadece Yardımcı Kadın Oyuncu dalında adaylık hem filme hem de Çiftçi Henry’i canlandıran Jason Clarke ve ırkçı baba rolünde Jonathan Banks’e haksızlık oldu.Filmin iki başrolünü oynayan iki isim Garrett Hedlund ile Jason Mitchell de bu haksızlıktan paylarına düşeni almışlar.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Oyunculuklar açısından Laura’da o muhteşem gülümsemesiyle ve ışıl ışıl parlayan gözleriyle Carey Mulligan, Henry’de Avustralyalı aktör Jason Clarke, Hap’de Rob Morgan, Florence’da ‘Hip-hop kraliçesi’ namlı Mary J. Blige, Ku Klux Klan üyesi baba Pappy’de Jonathan Banks; hepsi çok iyiler. Ama Ronsel’de karşımıza gelen Jason Mitchell ve özellikle de Jamie’de Garreth Hedlund olağanüstüler... Öte yandan bu filmdeki performansıyla, ilk kez ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ dalında Oscar’a aday gösterilen kadın görüntü yönetmeni unvanıyla buluşan Rachel Morrison’ın enfes kadrajlarının da altını çizelim. Sonuç? İnsanın insana yaptığı zulmü anlatırken üzerinde yaşadığımız yaşlı gezegenin en problemli üyesini de hatırlatan bu son derece etkileyici filmi kesinlikle kaçırmayın derim.
Sözcü
Yönetmen Dee Rees bazen hikayenin odağını elinden kaçırıyor gibi yapsa da zor bir işin altından başarıyla kalkıyor. Hikayenin bütün karakterlerinin iç dünyalarını ustaca işliyor. İki ailenin düş kırıklıklarıyla yaşayan kadınlarını, sert koşullarda ve sabitfikirli çevrelerinde ömür tüketen adamlarını, savaşın değiştirdiği iki melankolik gencin karışık ruhlarını incelikle işleyen bir senaryoya imzasını atmayı başarıyor. Yalnız yönetmenin sık sık anlatımı bölen karakterlerin dış seslerine başvurmasına bu kadar ihtiyaç var mıydı, tartışılabilir... Belki de izleyenlerin damağında klasik edebiyat eserlerindeki gibi bir tat bırakmak istediği için bunu tercih etmiştir Rees. Ama çoğu sahnede olmasa da olurdu diye düşünmeden edemedim.
Star
Filmin oyunculuklarından da biraz bahsetmek gerekiyor. Çiftlik sahibi Henry’nin eşini canlandıran Carey Mulligan bu rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday oldu. İyi bir performanstı. Ama diğer rollere baktığımda öyle iyi performanslar vardı ki sadece Yardımcı Kadın Oyuncu dalında adaylık hem filme hem de Çiftçi Henry’i canlandıran Jason Clarke ve ırkçı baba rolünde Jonathan Banks’e haksızlık oldu.Filmin iki başrolünü oynayan iki isim Garrett Hedlund ile Jason Mitchell de bu haksızlıktan paylarına düşeni almışlar.