Senaryosunu, James Bowen'ın yazdığı "A Street Cat Named Bob and The World According to Bob" isimli kendi gerçek anılarını anlattığı kitabından (2010) uyarlayarak Tim John ile Maria Nation'ın kaleme aldıkları ve Roger Spottiswoode'un da yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “A Street Cat Named Bob”; biraz şanslı da bulduğumuz anne ve babaların, 7'den 70'e hangi yaşı idrak ediyor olurlarsa olsunlar olan kendi çocuklarıyla beraber ailecek seyredebilecekleri biyografik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 8 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilerek; brüt 17.9 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşılan ve o hasılat miktarının verdiği cesaretle de, "A Gift from Bob" (2020) şeklindeki bir devamı da kurgulanmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Eski bir uyuşturucu bağımlısı olan (filmdeki bütün şarkıları da bizzat seslendiren Luke Treadaway'in karaktere hayat verdiği) James Bowen, evsiz ve beş parasız bir biçimde Londra sokaklarında yaşamaktadır...
Yağmur, soğuk ve rüzgar demeden sabahtan akşama kadar yaptığı sokak çalgıcılığı sayesinde kazandığı para; normal yiyecek alarak beslenmesine yetmediği için de, çöpten bulduğu yiyeceklerle açlığını gidermeye çalışmaktadır James...
***
Yine öylesi bir dondurucu Londra akşamında, kendisine Elvis diye hitap ederek seslenen genç evsiz Baz (Darren Evans); sığınması için James'i de, içinde sabahlamayı planladığı, bir başkasına ait olan otomobile davet eder...
Sabah olup da...
Bir trafik memurunca (Llewella Gideon), park cezası kesilmekte olan söz konusu otomobilin başına, gerçek sahibi (Adam Riches) geldiğinde uyanan Baz; topuklayarak oradan uzaklaşsa da, Baz'ın verdiği uyuşturucunun etkisinden kurtulamamış vaziyetteki James gözlerini, ancak hastanede açabilecek ve kendisini görmeye gelen rehabilitasyonundan sorumlu Val'e (Joanne Froggatt) hemen, gitarının akıbetini soracaktır...
***
Hastaneden taburcu olduktan sonra ofisine gittiği Val; ebeveynlerince de reddedilmiş olan James'e, bir Metadon reçetesi yazar ve eroinle karıştırarak kullanmamasını da önerir...
Aksi halde, aşırı dozdan ölmesi; neredeyse kaçınılmaz gibidir...
***
Birkaç gün sonrasında, evsizlere ev temin eden bir belediye görevlisiyle (Lorraine Ashbourne) görüşen Val; James'e de, barınabileceği bir ev ayarlar...
Artık James'in yapması gereken tek şey, Val'in hazırladığı programa sıkı sıkıya uymasıdır...
***
Sıcak suyu da bulunan evde, banyo küvetinin keyfini çıkartmakta olan Val; duyduğu tıkırtı üzerine telaşla küvetten çıkarak evin odalarında dolaşmaya başladığında, açık bıraktığı pencereden içeriye giren ve mısır gevreklerini afiyetle tüketen bir sarman kediyle (Bob, Oscar, Booker, Jafffa, Leo, Ricki ve Trayce'in canlandırdıkları) karşılaşır...
***
Ertesi sabah...
Geceyi bu sevimli kediyle birlikte geçiren James; mahalledeki komşuları kapı kapı dolaşarak, onun gerçek sahibini arayacak...
Ama...
Bulamayınca da, öylesine sokaklara bırakacaktır...
***
Neyse...
Sokak çalgıcılığına devam eden James'in tercih ettiği mekanlardan birisi de; insan yoğunluğunun daha fazla olacağını düşündüğü metro istasyonunun giriş-çıkış kapısıdır...
Ancak istasyonun güvenlik görevlisi (John Henshaw); yolu kapattığı gerekçesiyle, James'e izin vermek istememektedir...
***
Bunun üzerine, oradan hızlıca uzaklaşmak zorunda kalan James; Noel alışverişi yapmakta olan babası Jack Bowen (Anthony Head) ve annesinden boşandıktan sonra evlendiği karısı Hilary (Beth Goddard) ile karşılaşsa da, Hilary'nin geri çevirmesi nedeniyle kendini Noel yemeğine davet ettiremez...
***
Derken...
Gününü tamamlayarak evine yeniden dönen James kapısının önünde; yaralanmış bir durumda, kendisini beklemekte olan sokak kedisi sarmanı görür...
Kediyi kucakladığı gibi köpek gezdirdiği için bir hayvan sever olduğunu tahmin ettiği komşularından Elizabeth "Betty" Robinson'ın (Ruta Gedmintas) peşinden evine doğru yönelen James ondan; gönüllü olarak çalıştığı, tüm hayvanlara ücretsiz sağlık hizmeti verilen veteriner kliniğinin kartvizitini alır...
Bu arada...
Tüy alerjisi olmasına rağmen hayvanlara sempatiyle yaklaşan Betty kediye, "Bob" adını vermiştir...
***
Veteriner kliniğine götürerek, babasının verdiği cebindeki son parasıyla satın aldığı ilaçlarını inatla geri çeviren Bob'a; Betty'nin yardımıyla yutturabilecektir James...
Bedava olması sebebiyle kalabalık olan ve gününün tamamını kaplayan bu veteriner süreci James'in; Val ile olan planlı toplantısını kaçırmasına yol açsa da, ertesi gün uğrayıp başına gelenleri birer birer izah ettiğinde James kendini, Val'e affettirmeyi de başarabilecektir...
***
Çok geçmez...
Betty'nin önerisiyle, Bob'ın kısırlaştırılma operasyonu da gerçekleştirilir...
Ve...
Şimdi Bob ile James'in; Londra sokaklarında beraberce şarkı söyleyip, meşhur olmalarının vakti, gelmiş de geçmiştir bile...
Dakika 42...
Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz, insanın içini ısıtarak sımsıcacık tutan bu sevimli filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; James ile Bob'ın geçici bir ayrılık da yaşayacakları, 61 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,