Kent kültürü ile evrensel nitelikteki bilginin, aile içi ve örgün eğitim kurumlarındaki eğitim ile kentli yaşam tarzı yerine parayla satın alınarak biriktirilebilecek taşralı değerler olmadıklarının altının itinayla çizildiği senaryosunu da kaleme alan Seren Yüce'nin yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu "Rüzgârda Salınan Nilüfer"; lümpen burjuvazi eleştirisinin, "kara mizah (dark comedy)" tarzda kurgulanıldığı bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan ve kendini; ülkesinde yarıştığı festivallerde dahi, kimseciklere beğendiremeyerek, arada yitip gitmiş olan bu sıra dışı filme biraz daha yakından bakalım...
***
Bir kafe açmayı planlayan Handan (Songül Öden) ve bir leasing şirketinin sahibi olan kocası Korhan (Tolga Tekin); on yaşındaki kızları Aleyna (Duru Lal Pekel) ile birlikte, Korhan'ın grafik tasarım ve reklamcılık işiyle uğraşan...
Kendisinden birkaç tık daha az varlıklı askerlik arkadaşı Aykut (Eraslan Sağlam) ve onun roman yazarı karısı Şermin'in (Tülay Günal)...
Bir apartmanın 6. katındaki dairelerinde akşam oturmasındadırlar...
***
Handan ile Korhan kalkarlarken...
Evin kendi yaşındaki oğlu Poyraz (Taha Yusuf Tan) ile PlayStation'da oyun oynamakta olan Aleyne, o gece için Poyraz ve ebeveynlerinin konuğu olur...
***
Bağdat Caddesi'ne...
Yani İstanbul Kadıköy'deki bilinen adıyla "Cadde"ye yakın konumdaki bir binanın, giriş kattaki dubleks özellikli...
Kendi evlerine vardıklarında...
Makyajını temizleyen Handan, hemen yatağa geçerken...
Tavırlarından, evde de patronluk tasladığını ama bunu bir türlü beceremediğini fark ettiğimiz Korhan; biraz daha takılmayı tercih eder...
***
Ertesi sabah...
Korhan işyerine giderken...
Yapacak başka da bir işi bulunmayan Handan'da soluğu; önce Korhan için kıyafet alışverişi yapacağı, ardından da yiyecek bölümündeki kafelerden birinde Şermin ve çocuklarla buluşacağı AVM'lerden birinde alır...
***
Ve...
Kahvesini, keyifle tüttüreceği sigarasının eşliğinde yudumlarken Handan...
Aynen Messi'ye, "O çalımları nasıl atıyorsun?" şeklindeki bir pervasızlık düzeyinde; pek de zor olmaması gerektiğini düşündüğü romanını, nasıl yazdığını sorar Şermin'e...
***
Aleyna'yı da alarak eve döndüğünde Handan, kitap yazma konusundan; kocası Korhan'a da söz eder...
Zira...
Sadece biraz zaman ayırmak suretiyle...
Tecavüze uğrayan kadınlar veya genç yaşta evlendirilen kız çocukları gibi konularda, bir kitap yazabileceğinden son derece emindir Handan...
***
Derken...
Akşam yemeği için, kızları Aleyna ile birlikte...
Cadde'deki yeni açılan restoranlardan birine uğrayan Handan ile Korhan, Nilüfer (Sezin Bozacı) ile onun kocası Aybars'a (Serkan Keskin) rastlarlar...
***
Aralarındaki sohbet esnasında, Aybars'ın açmayı planladığı ikinci mekana; Handan'ın ortak olma hususu da gündeme gelse de...
Korhan açısından bu konu, şimdilik uykuya dalmıştır...
***
Bu arada yolumuz...
Türbanlı Saliha'nın (Esme Madra), asistanlığını yapmakta olduğu; Korhan'ın işyerine de düşer...
***
Çok geçmez...
Tüm günlerini, alışveriş için AVM'lerde geçiren Handan, yazacağı kitap da kullanmak amacıyla; 3.600 TL'ye bir Apple Macbook dizüstü bilgisayar satın alarak kapağı, Cadde üzerindeki kafelerden birinde alır...
Ve başlar...
"Ilık bir rüzgarda salınan nilüferden aldığı balı taşıyan bal arısı Van'ın bozkırlarında hızla uçuyordu..." diye yazmaya...
Halbuki...
Herkesin malumu olduğu üzere, nilüfer durgun su da yaşar...
***
Ancak...
Handan için asıl bomba, Şermin'de kendisine katıldığında; romanını okumuş olan bir hayranının (Beyhan Güçlü), Şermin'e iltifatlar yağdırarak birlikte fotoğraf çektirmesiyle patlar...
***
Artık...
Handan'ın kitap yazmasının yanı sıra, şöhretinden yararlanacağı Şermin ile beraber bir kafe açması da kaçınılmaz bir hal almıştır...
***l
Yalnız yeri gelmişken...
Başta Şermin olmak üzere gözü başka kadınlarda olan Korhan'ın; Sinem adındaki bir kadın ile, hem de onun evinde...
Kısa bir kahvaltı buluşması ayarladığını da belirtmiş olalım...
Dakika 45...
Lümpen burjuvazi ile kafa bulmanın, sınır tanımaksızcasına devam edeceği...
Değerinin yeterince anlaşılamadığına inandığımız bu şahane filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; tek bir saniyesinde dahi sıkılmayacaklarını umduğumuz, 63 dakikalık bir toplumsal komedi bölümü daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,