Ortalama puan
4,0
yayın

Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

Basın Eleştirisi

Gazete Duvar

Yazar: Şenay Aydemir

"Dolunay Katilleri", Martin Scorsese’nin yaşayan en büyük yönetmenlerden birisi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Üstat, ABD kapitalizminin kanlı geçmişinin izini sürerken; bu geçmişin de hızla bir gösterinin parçasına haline getirilebileceğini yüzümüze vuruyor finalde. Film, bir yerde kendi varoluşunu da şüpheli hale getiriyor bu hamleyle!

Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar

Habertürk

Yazar: Mehmet Açar

Film dışardan bakıldığında, görsel olarak epik bir western izlenimi veriyor. Temelinde ise politik alt metinlerin ağır bastığı sağlam ve realist bir dönem filmi duruyor. Scorsese, bazı sahneleri biçimsel anlamda köpürtmekten uzak duruyor, western ikonografisini öne çıkarmıyor. Stilize anlatıma başvurmuyor, gerçekçi bir hikâye anlatma sineması tercih ediyor.

Eleştirinin tamamı için: Habertürk

Hurriyet

Yazar: Uğur Vardan

Martin Scorsese, kadrajları Rodrigo Prieto’nun kamerasıyla adeta ilmek ilmek dokunmuş, ilk karesinden itibaren Robbie Robertson’ın (Ağustos 2023’te aramızdan ayrılmıştı) gerilim dozajı üst düzeyde tınıla rıyla yüklenmiş filminde destansı bir hava tutturmuş. ‘Dolunay Katilleri’ açgözlülüğün, hırsın yoldan çıkardığı insan profillerini ve onların ellerini kana bulamasıyla işlenen cinayetlerin bir tür dökümünü sunuyor.

Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

Milliyet

Yazar: Müjde Işıl

Scorsese üç buçuk saatlik filminde dönemin ruhunu yakalamak için sessiz sinemanın ara yazılarından ve radyo tiyatrosundan faydalanıyor. Hatta “Hugo”dan sonra kendine rol de biçiyor. Sonuçta Scorsese bu yaşta ve bu çağda eleştirmeye devam ederek saygı duyulacak bir yapıma imza atıyor “Dolunay Katilleri”nde.

Eleştirinin tamamı için: Milliyet

T24

Yazar: Atilla Dorsay

Filmin çok uzun olduğu ve zaman zaman seyircisine biraz sıkıntı verdiği söylenebilir. Yine de görmeye değer bir yapım bu... Hafiften bir tiyatro estetiğiyle bir western atmosferi birbirine karışıyor. Sonuç olarak kapitalizmin ana yurdu olan bir Amerika için ayrıca ilginç bir konu.

Eleştirinin tamamı için: T24
Daha Fazlasını Göster