Senaryosunu da, Philippe Mangeot ile birlikte yazan Robin Campillo'nun yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "120 battements par minute / BPM (Beats Per Minute)"; aday olduğu 58 uluslararası sinema ödülünden 50'sini kazanmayı becerebilmiş bir LGBTQ+ draması olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, AIDS konusunda; 3 Academy ve 2 Golden Globe Ödüllü "Dallas Buyers Club" (2013) kadar etkileyici bulduğumuz ve binlerce yıllık cehalet birikiminin etkisi altındaki, cinsiyetleri "erkek" ve "kadın" ile sınırlandıran "homofobik" seyirci kitlesinin, fabrika ayarlarını fazlasıyla bozacağını tahmin ettiğimiz bu sıra dışı filme biraz daha yakından bakalım...
***
Fabien'e (Jean-François Auguste) göre:
1990'lı yılların başlarındaki Paris'teki uzantısıyla tanışacağımız ACT UP; 1989 senesinde New York'ta başlatılan ve eşcinseller topluluğu içinde, "HIV'nin (Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü)" sebep olduğu AIDS hastalığına yakalanmış olan kişilerin haklarını savunmak için kurulan "aktivist" bir hareket olup, hasta bakım desteği sağlamamaktadır...
Form doldurularak üye olunan bu grubun eylemlerine, Luc (Simon Bourgade) ve Eva (Aloïse Sauvage) isimli iki moderatörün yönetimindeki; kuralları önceden belirlenmiş, Salı akşamları saat 19:00'da yapılan toplantılarda karar verilmektedir...
Muhakkak vurgulanılması gereken bir başka husus da, gerçekte öyle olmasalar da; gruba üye olan tüm bireylerin, medya ve toplumda HIV pozitif şeklinde algılanıyor olmalarıdır...
***
Derken...
O haftanın olağan toplantısına geçilir...
İlk olarak da; yeni üye olan Patrice, Judith, Jérémie (Ariel Borenstein) ve Nathan (Arnaud Valois), ayağa kalkarak kendilerini gruba tanıtırlar...
Ardından da, ilk üyelerinden Alain Isnard'ın ölüm haberi paylaşılır...
Ki gruptan Thibault (Antoine Reinartz), Alain hakkında bilgiler verirken; sinirleri iyice bozulmuş olan Sophie'de (Adèle Haenel), toplantı salonlarına sızarak gerçekleştirdikleri, AFLS (Fransa anti-AIDS Ajansı) eylemi hakkında bir konuşma yapacaktır...
Zira salondaki grup üyelerinden Marco (Théophile Ray), sahnedeki AFLS Başkanı Michel Bernin'in (François Rabette) suratına, bir sahte kan kesesi fırlatırken; Max (Félix Maritaud) ile Sean'da (Nahuel Pérez Biscayart), zaten şaşkınlıktan iyice afallamış olan aynı Bernin'i, elinden sahneye kelepçelemişlerdir...
Halbuki o kelepçeler, eğer polis gelirse; grup üyelerinin bizzat kendilerine takmaları içindir...
O nedenle fazlasıyla uçuk bulduğu ve diğer aktivist gruplardan AIDES'in de bir bildiri yayınlamak suretiyle kınadığı bu kelepçeleme eylemine, Sophie kadar Marcus'da (Simon Guélat) tepki göstermektedir...
Ancak yaptıklarının, son derece sağlam ve ses getirecek tarzda bir eylem olduğunu düşünen Sean ise; kesinlikle, geri adım atmak niyetinde değildir...
***
Neyse...
Bu konu kapatılır ve sıra; Melton Pharm Lab ilaç firmasının, HIV pozitif hastaları için geliştirmekte olduklarını duyurduğu ilaca gelir...
Şöyle ki, ellerindeki verileri açıklamaya yanaşmayan firma; bu işi, bir sonraki yıl Berlin'de düzenlenecek konferansa bırakmayı planlamaktadır...
Böyle olunca da...
Yapılan oylama sonucunda; laboratuvarı basarak, gizlediklerine inanılan bilgiyi açıklamaya zorlamaya dair bir karar alınır...
***
Ertesi gün...
Öyle de yaparak, bir "AFP (Agence France-Presse)" fotoğrafçısının (Marco Horanieh) da eşliğinde; topluca Melton Pharm Lab'ın binasının içine dalarlar...
Firma yöneticisi (Cécile Dominjon, Julien Kurtz) ve çalışanlarının (Karine Dogliani, Rami Kabteni, Christophe Truchi) şaşkın bakışları arasında, 12. kata kadar çıkarak; gördükleri her yeri, Hélène'in (Catherine Vinatier) evindeki banyo küvetinde ürettikleri sahte kan ile boyayarak protestolarını başlatırlar...
Fakat telefonla aranan polis de gelmekte gecikmez...
***
Elbette...
Üç saatlik bir gözaltı sonrasında; ACT UP üyelerinin tamamı, serbest bırakılacaklardır...
***
Neredeyse hemen hepsi HIV pozitif olan grubun üyeleri, yeni bir ilacın bulunmasını hızlandırmak amacıyla; orijinal fikirlerle donatacakları, kamu oyunda ses getirecek yeni eylemler peşindedirler ve bunu haftalık toplantılarında da sürekli olarak gündemlerinde tutmaktadırlar...
Bunlardan bir tanesi de, Sean'nın; aralarında Max, Etienne (Jérôme Clément-Wilz), Jérémie, Mehdi (Mehdi Rahim-Silvioli), moderatörlerden Luc ve kendisinin de bulunduğu on erkekten oluşan bir ponpon kızlar grubu kurarak sokaklarda dolaşmaktır...
Ders saatlerinde, devlet okullarındaki sınıflara girip dersi bölerek; lise öğrencilerine yönelik olarak güvenli seks ve uyuşturucu kullanımına yönelik bilgilendirici uyarılarda bulunmak da, işin cabasıdır...
Özellikle de bu okul eylemleri esnasında, Sean ile Nathan arasında bir yakınlaşma da doğar...
Dakika 43...
Sean ile Nathan karakterlerini canlandıran Nahuel Pérez Biscayart ve Arnaud Valois'nin, cesaret dolu performanslarının damgasını vurduğu filmin geride kalanında, fırsat bulup da bugüne kadar izleyememiş olan siz değerli sinemasever dostlarımızı; kaçınılmaz biçimde üzücü sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, 100 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,