En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.094 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
16 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu da yazan James Gunn'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "The Suicide Squad", fantastik bir aksiyon komedi olarak geliyor karşımıza...
185 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve hiçbir fedakarlıktan kaçınılmayarak "yeşil perde" ile "görsel efekt" teknolojilerinin dibine vurulan filmde; özellikle de aksiyonun tavan yaptığı tehlikeli sahnelerde, işinin ehli "dublörlerin becerilerine" de başvurulmuş...
Gelin isterseniz böylesine bir arka plana sahip olan filmimize biraz daha yakından bakalım...
Doğaüstü güçlere sahip insanların tutuklu olduğu Belle Reve hapishanesinin yöneticisi Amanda Waller (Viola Davis) tarafından mahkumlar arasından özel olarak seçilerek Albay Rick Flag'ın (Joel Kinnaman) komuta ettiği; Brian Durlin / Savant (Michael Rooker), George "Digger" Harkness / Yüzbaşı Bumerang (Jai Courtney), Richard "Dick" Hertz / Kara Muhafız (Pete Davidson), Mongal (Mayling Ng), Gunter Braun / Javelin - Cirit (Flula Borg), Cory Pitzner / T.D.K. (Nathan Fillion), Weasel - Gelincik (Sean Gunn) ve Harley Quinn'den (Margot Robbie) oluşturulan "Özel Kuvvetler X" yahut nam-ı diğer "İntihar Mangası", bir helikopter ile Güney Amerika'daki kurgusal Corto Maltese adasına doğru yola koyulurlar...
Bunlardan yüzme bilmeyen Gelincik çıkartma anında denizde boğularak Kara Muhafız ise, karaya çıktıklarında kafasından vurularak hayatlarını kaybederler...
Bunun üzerine Albay Flag, patronları Waller'dan çekilme talep etse de, Waller harekatın devamında diretir...
Zira ona göre Albayın emrindeki ekip, bu iş için yeterince iyidir...
Ancak asıl görevleri şaşırtmacadan ibaret olan bu ekipten geriye canlı olarak sadece Harley Quinn kalır...
Ki o da, adada esir düşecektir...
Neyse...
Bu olayın üç gün öncesinde, aynı göreve adanın diğer bir ucundan katılması istenen Robert DuBois / Kanspor (Idris Elba), hırsızlık yapan kızı Tyla'nın (Storm Reid) tutuklanarak hapsedilmemesi karşılığında Waller'in teklifini kabul etmek zorunda kalır ve diğer üyeler ile tanıştırılır...
Kimler mi bunlar?
Christopher Smith - Barışçı (John Cena), Kral Köpek Balığı (seslendiren Sylvester Stallone), Cleo Cazo / Fare Avcısı 2 (Daniela Melchior) ve Abner Krill / Polka-Dot Man - Benekli Adam (David Dastmalchian)...
Peki görevleri?
Son bir yüz yıldır ABD'ye sadık olan Herrera Ailesince yönetilmekte olan Corto Maltese adasında, ABD düşmanı General Silvio Luna (Juan Diego Botto) ve onun sağ kolu General Mateo Suarez (Joaquín Cosio) tarafından gerçekleştirilen bir askeri darbe ile yönetime el konulurken Herreraların tamamı halkın gözleri önünde asılarak infaz edilmiştir...
İşte tam da bu noktada kendilerinden yapılması istenen şey; adadaki Jotunheim bölgesinde bulunan Bilimsel Araştırma Tesisine girilerek, yeni diktatör Luna'nın elinde, hem ABD ve hem de bütün dünya için büyük bir tehdit oluşturacağı düşünülen Deniz Yıldızı Projesinin ortadan kaldırılmasıdır...
İçeriye sızmalarında en büyük yardımcıları da, söz konusu projenin başındaki Gaius Grives / Düşünür (Peter Capaldi) olacaktır...
Tabii uygun bir dille ikna edilmek suretiyle...
Derken...
Yeniden, adanın bir ucunda ilk ekip ile Luna'nın askerleri arasındaki çatışma devam ederken Kanspor ve ekibinin, diğer uçtan gizlice yollarına devam ettiği günümüzdeyiz...
Adanın başkenti Valle Del Mar'a girip Düşünür'ü konuşturmadan önce yapacakları ilk iş aynen Harley gibi esir düştüğünü öğrendikleri Albay Flag'ı kurtarmaktır...
Dakika 40...
Geride, süper kahramanların baş rolleri paylaştığı yüksek bütçeli Hollywood prodüksiyonlarından hoşlanan sinemaseverleri fazlasıyla memnun edecek, konu olarak sürprizler de içeren 92 dakikalık oldukça hareketli bir bölüm daha mevcut...
"Bu kadar abartıyı, ben almayayım" diyenlere de saygımız sonsuz...
İlk film ile karşılaştırırsak aksiyon sahnelerinin çok daha iyi olduğunu söylemek gerekir. Harley'in tek kişilik resitalleri de filmi kurtarmış diyebiliriz. Aksiyon sahnelerindeki görsel kaliteyi daha filmin en başından anlayabiliyorsunuz. İkinci filmi ilk filmden daha iyi kılan özelliklerden biri de hikayeye politikanın eklenmesi. Her fırsatta Amerika'yı koruyan filmlerin aksine bu kez farklı bir yol seçilmiş gibi görünüyor. Mantık hatasız, güzel bir aksiyon filmi olduğunu söylemeliyim. Her ne kadar ayakta alkışlanacak bir başyapıt olmasa da bana çok güzel bir 2 saat geçirtti.
Kaliteli esprili, bol kanlı ve eğlenceli DC filmi. Şuana kadar izlediğim en iyi süper kahraman filmleri listeme girer. Aksiyon sahneleri muazzam. Karakterler çok iyi yazılmış. Espiri / mizah kaliteli. Bu yıl izlenile bilinecek en iyi filmlerden biri. Arkanıza yaslanın bu filmin keyfini çıkarın!
James Gunn transferi Dc'ye level atlatmış diyebilirim. Filmin açılış sekansı sizi oldukça şaşırtacak iddialı bir başlangıç yapıyor. Ben şahsen " eee nasıl yani şimdi ne olacak ? " dedim. Film içerisinde her ne kadar bazı klişeler olsa da filmin ciddi olmak gibi bir derdi yok. Gayet eğlendim diyebilirim. Film merkezine aldığı konuyla akıcı bir şekilde ilerliyor ve karakterler ile bağ kurmanızı sağlıyor. Zaten ekibin toplanması gibi kısımlar es geçildiği için uzun uzadıya sıkıcı bir süreç izlemek zorunda kalmıyoruz ve direk aksiyona dalıyoruz. Her bir karaktere ayrı ayrı bayıldım diyebilirim. Elbette oscar seviyesinde filmler değil bu tarz filmler ancak zevkle oturup birden fazla izlenebilecek bir film çıkarmışlar ortaya. Bu tür filmleri seviyorsanız mutlaka izleyin derim.
Filmde herhangi bir olay akışı yoktu. Yerli yersiz izlerken size cringe yaşatan duygusal anlar gereksiz amerikan komedileri vs vs derken film başladı ve bitti. Filme giriş-gelişme-sonuç basic üçlüsü bile bulunmuyordu. Paranızı boşa harcamanızı istemem
İlk filmi izlemiş biri olarak ikincisinin çıkacağına çok sevindim ve hemen fragmanı izledim. Fragmanda hayranı olduğum Joker karakterini göremeyince üzüldüm ve "joker yoksa izlemenin anlamı yok" gibi saçma bir düşünceye sahiptim. Kaliteli eleştirmenler sağ olsun, filmin gayet güzel olduğunu ve izlenmesi gerektiğini belirttiler. Ben de onlara güvenerek (vizyonda bundan başka kaliteli birşey de olmadığından) filme gittim. Her izleyicinin kriterleri farklıdır. Herkes farklı tarz film sever. Benim için filmi film yapan, sağlam konuya sahip olması, iyi bir olay zincirine sahip olması, film bittiğinde bomboş hissiyat bırakmaması ve en önemlisi izlerken izleyiciyi sıkmaması. Suicide Squad'da bunların hepsi var ; Duygusallaştıran sahneler Arada sırada (tadında) yapılan esprilerle güldüren sahneler Gerçek hükümetlere yaptığı göndermelerle sinirlendiren sahneler (bu herkes için geçerli değil) Filmdeki *** projesinin gelecekte oluşturulmaya çalışılan dünya düzenine yaptığı göndermelerle düşündüren sahneler Filmin sonunda, filmin başında yapılan konuşmalara göndermeler. Kaliteli görüntü yönetmenliği, efektlerin gerçekçiliği.
İşin özü şudur ki, acaba izlenir mi? düşüncesine sahipseniz kesinlikle izlenir. İzledikten sonra pişman etmez. Hatta çok seçici bir izleyici değilseniz "güzel filmdi haa" dedirtir. İzleyin efendim.
Film 1.filme göre daha iyiydi ancak 1.filmde daha karanlık bir ton vardı ve filmisn ismi olan Suicide Squad ismini taşıyordu bu filmin acık tema olması hoşuma gitti ama harley queen e filmde daha fazla yer verebilirlerdi john sina filmin serisi devam ederse devam filminde olmayı haketmiyor bence ıdrıs elba icin de aynı şeyi soyleyebilirim.İki si de iyi oyuncu ama bence bu roller onlara uymamış filmin devamı gelirse Will Smith deadshot rolüyle devam etmeli bence
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.