Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Ceyda Torun film diliyle kedileri anlatırken onların bize neler anlattığına da bakıyor. Filmde Batılıları şaşırtan, kedilerin İstanbul’un hayatındaki o benzersiz yeri ve insanlarla kurdukları bağ olabilir. Ama film bence kedilerin insanlara öğrettiklerini, onları nasıl değiştirdiklerini ve hayatımıza neler kattıklarını da anlatıyor... Özellikle bu yanıyla “Kedi”yi çok sevdim. Çünkü kediler, onları tanımayanların dediği gibi nankör ya da bencil değildir. Her biri kendisine ait kişiliğiyle var olur ve bizle eşit ilişkiler kurmak ister. Biz onları besler ve onlarla ilgilenirken onlar da bizi iyileştirir, hatta değiştirirler... Ceyda Torun tam da bunları anlatmak istemiş sanki.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Birgün
Yazar: Cüneyt Cebenoyan
Kedi İstanbul’un belki de en güzel yüzünü gösteriyor bize. Vahşi ve sevecen İstanbul’u. Kediler İstanbul’un vahşi yaşamının temel öğesi. Onlara bakan insanlar da İstanbul’un sevecen yaşamının temel öğesi. Filmin kedi kahramanlarının hepsinin farklı özellikleri var. Kimi psikopat, kimi yumuşak... Ama hepsi de ne istediğini bilen ve istediğini elde eden varlıklar. Kendilerine uygun insanları da buluyorlar. Anlatılan bizim hikâyemiz.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Sözcü
Yazar: Burak Göral
"Kedi" İstanbul'un sokak kedilerinin şehir insanlarıyla nasıl içiçe yaşadığını, masamıza gelen kedilerin ellerimizle nasıl beslendiğinin, esnafın dükkanını her açıp kapayışında birlikte yaşadığı bir birey gibi gördüğü kedilerle nasıl ilişki kurduğunu güzel röportajlar ve gerçek kedi videoları eşliğinde, iyi bir prodüksüyon sunuyor izleyicilerine
Eleştirinin tamamı için: Sözcü
Arka Pencere
Yazar: Ebru Çeliktuğ
"Kedi"yi sıradan bir doğa belgeselinden ayıran en önemli özelliği, bilimsel bilgiye çok fazla yer vermemesi. Daha çok kedilerle şehrin ve insanların arasındaki ilişkinin sosyolojik ve psikolojik boyutu ön plana çıkıyor. Tarihsel bilgi derseniz, o da Cihangir mukimlerinden karikatürist Bülent Üstün'ün söyledikleriyle sınırlı.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Ceyda Torun film diliyle kedileri anlatırken onların bize neler anlattığına da bakıyor. Filmde Batılıları şaşırtan, kedilerin İstanbul’un hayatındaki o benzersiz yeri ve insanlarla kurdukları bağ olabilir. Ama film bence kedilerin insanlara öğrettiklerini, onları nasıl değiştirdiklerini ve hayatımıza neler kattıklarını da anlatıyor... Özellikle bu yanıyla “Kedi”yi çok sevdim. Çünkü kediler, onları tanımayanların dediği gibi nankör ya da bencil değildir. Her biri kendisine ait kişiliğiyle var olur ve bizle eşit ilişkiler kurmak ister. Biz onları besler ve onlarla ilgilenirken onlar da bizi iyileştirir, hatta değiştirirler... Ceyda Torun tam da bunları anlatmak istemiş sanki.
Birgün
Kedi İstanbul’un belki de en güzel yüzünü gösteriyor bize. Vahşi ve sevecen İstanbul’u. Kediler İstanbul’un vahşi yaşamının temel öğesi. Onlara bakan insanlar da İstanbul’un sevecen yaşamının temel öğesi. Filmin kedi kahramanlarının hepsinin farklı özellikleri var. Kimi psikopat, kimi yumuşak... Ama hepsi de ne istediğini bilen ve istediğini elde eden varlıklar. Kendilerine uygun insanları da buluyorlar. Anlatılan bizim hikâyemiz.
Sözcü
"Kedi" İstanbul'un sokak kedilerinin şehir insanlarıyla nasıl içiçe yaşadığını, masamıza gelen kedilerin ellerimizle nasıl beslendiğinin, esnafın dükkanını her açıp kapayışında birlikte yaşadığı bir birey gibi gördüğü kedilerle nasıl ilişki kurduğunu güzel röportajlar ve gerçek kedi videoları eşliğinde, iyi bir prodüksüyon sunuyor izleyicilerine
Arka Pencere
"Kedi"yi sıradan bir doğa belgeselinden ayıran en önemli özelliği, bilimsel bilgiye çok fazla yer vermemesi. Daha çok kedilerle şehrin ve insanların arasındaki ilişkinin sosyolojik ve psikolojik boyutu ön plana çıkıyor. Tarihsel bilgi derseniz, o da Cihangir mukimlerinden karikatürist Bülent Üstün'ün söyledikleriyle sınırlı.