"Uzayda, Mars çevresinde araştırma yapan bir grup astronot, uzayda başka canlıların var olduğunu kanıtlayan, tek hücreli bir canlı bulurlar. Fakat bu canlı hiç de dostane değildir ve gemide gelişmeye başlayınca ekipteki astronotları teker teker öldürüp büyümeye başlar. Ekipten hayatta kalanlar da bu canlıyı öldürüp dünyaya ulaşmasını engellemeye çalışırlar." Şimdi, ne düşündüğünüzü biliyorum. Oldukça bilindik bir konu, değil mi? Aslında evet ama Hayat, buna rağmen son zamanlarda çıkan en iyi uzaylı filmlerinden birisi.
10 Cloverfield Lane ve Arınma Gecesi 3 gibi gerilim filmlerini saymazsak Hayat, sinemada izlediğim ilk resmi korku filmi oldu. Normalde böyle bir filmi sinemada izlemezdim ama başarılı oyuncu kadrosu ve senaristlerin daha önceden Deadpool ile Zombieland'i yazmış olmasıyla bu film oldukça dikkatimi çekti. Ve sonuçtan pişman olmadığımı söyleyebilirim. Bütün sorunlarına rağmen Hayat, başından sonuna kadar soluksuz izleyeceğiniz, klostrofobik bir uzaylı filmi.
Öncelikle görsel efektler çok başarılıydı. Normalde bu tarz filmlerde görsel efektlerin hikayeye büyük bir katkısı vardır ve genelde iyi kullanılmadığından filmden kolayca koparsınız. Hayat, 58 milyon dolarlık düşük bütçesine karşılık (Gravity ve Prometheus gibi filmlerin bütçesinin yarısı) sonuç gayet etkili olmuş. Yaratığın dizaynı ve kurulan atmosfer, seyirciye yaratmak istediği etkiyi vermeyi kolayca başarıyor.
Ayrıca oyunculuklar da başarılıydı. Ryan Reynolds, her zamanki gibi oldukça iyiydi. En sevdiğim Japon oyunculardan birisi olan Hiroyuki Sanada, Ariyon Bakare ve Olga Dihovichnaya da filme çok katkı sağlamış. Jake Gyllenhaal konusunda biraz hayal kırıklığına uğradım. Gyllenhaal her zamanki gibi başarılı bir performans sergiliyor ama asıl sorun karakterinde. Gyllenhaal, her zaman bulunduğu filmin en iyi yanlarından birisi olmuştur fakat bu filmdeki karakteri çok sıradandı ve biraz arka planda kalmış. Filmin en iyi yanı kesinlikle Rebecca Ferguson'du. Görevimiz Tehlike 5'de Ilsa Faust'u canlandırmış olan Ferguson, bu filmde tek kelimeyle harikaydı.
Uzayda geçen bir yaratık filmi söyleyin desem herkesin aklına ilk önce Alien gelir. Fakat Hayat, tam olarak öyle bir film değil. Filmin hikayesinde kraliçe uzaylı ya da yumurtalar gibi bilimkurgu ögeleri yok. Hayat, bu konuyu daha gerçekçi bir şekilde işleyip "gerçekten böyle bir şey olsaydı insanlık ne yapardı?" sorusunu soruyor. Bu yüzden ben bu filmi Alien ile Gravity'nin bir karışımı olarak görüyorum. Uzaylı kısmını Alien'dan ve uzayın sakin ama tehlikeli, gerçekçi yanını da Gravity'den almış. Bu yüzden Hayat'ı izlemek oldukça eğlenceliydi.
Fakat Hayat, dediğim gibi mükemmel bir film değil. Hikayesini anlatma konusunda biraz sıkıntılar yaşıyor ve bir sonraki sahnede ne olacağını çok önceden belli ediyor. Eğer filmdeki kamera hilelerine ve arka planda çalan müziğin ton değiştirmesini dikkatle dinlerseniz, bir sonraki sahnede ne olacağını kolayca anlayabilirsiniz. Bu biraz kötü oldu çünkü film, konusunun bilindik olmasına rağmen hikayesiyle ilgili bir sürü farklı şey yapmaya çalışıyor. Özellikle de final sahnesiyle. Spoiler vermek istemiyorum ama filmin finalinde garip bir şeyin olacağını yaklaşık 1 dakika önce kolayca anlayabiliyorsunuz. Ama yine de senaristleri çok takdir ettim, böyle cesur bir final seçtikleri için ve filmden yüzümde afallamış bir şekilde, büyük bir gülümsemeyle ayrıldım. Niye bilmiyorum, sadece farklı bir final görmek hoşuma gitti herhalde.
Aynı zamanda Hayat, tekrar tekrar izleyebileceğiniz bir film değil. Daha çok sinema ortamında yaşadığınız deneyime bağlı bir film. Bunun dışında hikayede birkaç boşluk ve mantık hatası da vardı.
Genel anlamda mükemmel bir film olmamasına karşılık Hayat, izlerken gerileceğiniz ve gözlerinizi ekrandan ayıramayacağınız bir film. Oyunculuklar başarılıydı, atmosfer mükemmeldi ve senaryoyla yapılan farklı şeyler kesinlikle takdire değerdi. Tekrar tekrar izlenebilecek bir film olmasa da şu an vizyonda olan en cazip filmlerden birisi. Özellikle de türün hayranıysanız, bir göz atmanızı kesinlikle tavsiye ederim. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Uzayda başarıyla kurulan klostrofobik atmosfer.
+ Alien ve Gravity'yi başarıyla bir araya getirmesi.
+ Oyunculuklar.
+ Cesur finali.
+ Senaryodaki yaratıcı fikirler.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Bazı sahnelerin tekrara bağlaması.
- Mantık hataları, senaryodaki boşluklar.
- Bir sonraki sahnede neler olacağını önceden rahatlıkla kestirebiliyorsunuz.
- Tekrar tekrar izlenebilecek bir film olmaması.
TOPLAM PUAN: 7.1/10