Hesabım
    Çağrılan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Çağrılan
    Yazar: Misafir Koltuğu

    Yönetmenliğini ve senaristliğini 2011 yılında Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’inde Fedakar filmi ile Behlül Dal Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Eleman’ın yaptığı “Çağrılan” Türk sinema seyircisinin hiç de yabancı olmadığı bir konu ile karşımıza çıkıyor. Sinema televizyon ve oyunculuk bölümlerinde okuyan üniversite öğrencilerinin bitirme projeleri olarak “cin” temalı bir korku filmi çekmeleri çerçevesinde gelişen olaylar, bunu bir de dünyada ilk kez yapıldığını iddia ettikleri “online” sistemle eş zamanlı seyircilerin izleyebileceği bir konumda yayınlamaları ile gelişiyor. Bu grup film çekimi için ise doğal olarak eski ve ürkütücü fakülte binasını tercih ediyorlar. Çağırdıkları cinin kendilerine musallat olması ile binada sıkışan gençler yaşam savaşı vermeye başlıyorlar.

    Buluntu (Found-Footage) dediğimiz tür, özellikle 1999 yılında Blair Cadısı’nın (The Blair Witch Project) önünü açtığı daha sonra sayısız örneğini gördüğümüz, ülkemizde ise Hasan Karacadağ’ın da sıklıkla kullandığı bir tür. El kamerası ile seyircinin gerçeklik algısını artırması hedeflenen bu tür belki geçmişte güzel örneklerle bizi germeyi başarmıştı. Ancak bu yöntemin korku sinemasında sıklıkla kullanılması seyircileri de bir miktar sıkmış durumda. Film, fikir olarak farklı ve yeni birşey veriyormuş izlenimi uyandırsa da içerisinde barındırdığı “olmamış” klişeler ve tökezleyen oyunculuklarla vasatı aşamıyor. Kullanılan efektlerden tutun da sağa sola fırlayan eşyaların yapmacılığı, seyirciyi içine almayan gerilim sahneleri ile aklılda yer etmeyecek korku filmleri kervanına katılıyor.

    William Friedkin’in 1973 yapımı kült korku filmi Şeytan (The Exorcist) ve 2011 yapımı Mezar Buluşmaları (Grave Encounters) gibi filmlerde gördüğümüz klasik sahnelerle korku film severlerinin gönlü alınmaya çalışılmış olsa da filmin genel konseptindeki aksaklıklar nedeniyle geminin batmasına engel olunamıyor. Üstüne üstlük ikinci yarıda gençleri kurtarmaya gelen özel timin Doom, Counter Strike gibi popüler video oyunlarını aratmayacak düzeydeki sekansları video oyunlarını beyazperdeye uyarlamasıyla tanınan meşhur yönetmen Uwe Boll tadında bir mizaha bile kaçıyor denebilir.

    Diğer “cin” temalı filmlerin aksine filmin ikinci yarısı daha “gore” ve gençlerin tek tek öldürüldüğü “slasher” dediğimiz türlere doğru evrilmesiyle dikkat çekiyor. Amaçlanan belki de popüler korku alt türlerini bir araya getirip farklı birşey ortaya koymak ama maalesef formül tutmuyor ve neresinden tutarsan elinde kalıyor. Her ne kadar orijinal bir fikir ile yola çıkıyormuş gibi gözükse de “Çağrılan”,  türdaşlarından farklı birşey ortaya koyamıyor ve Türk korku arenasında yeni bir kilometre taşı olmaktan uzak düşüyor.

    Egemen Tokatlıoğlu

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top