Küçük Vampir 3D - Beyazperde.com eleştirisi : Güvenli denizlerin vampiriyiz biz

Vampirler yıllar önce, 80’ler ve 90’larda çoğumuz için öncelikle birer korku unsuruydu. Onları temel alan korku – komedi filmler ya da benzeri yapımlar vardı ancak günümüzdeki gibi ergen işi romantizmi ile kaplı projeler ile karşılaşmak çok da kolay değildi. Başka bir deyişle vampirler asıl görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlardı; korkutmayı! Tabii bunun ekmeğini yiyen farklı isimler de oldu. Örneğin başarılı Alman yazar Angela Sommer-Bodenburg gibi. Kendisi çocuklar için eserler kaleme alsa da, en üslü eseri Küçük Vampir serisi daha çok küçükleri hedef alıyordu. Ancak işin ilginç tarafı, Sommer-Bodenburg’un dünyaca ünlü olarak anılan kitaplarını büyükler de çok sevmişti. Çünkü vampirler halen ürkütücüydü.

Ülkemizde de iyi bilinen bir başka yazar olan Thomas Brezina’nın yine dünyaca meşhur serisi Dört Kafadarlar Takımı şema itibariyle biraz Scooby-Doo dedektifçiliğini andırsa da, Küçük Vampir bambaşka sularda yüzüyordu. Ailesi ile birlikte vampire dönüştürülen küçük bir çocuk, ırkı ile yaşadığı bazı anlaşmazlıklar ve insan dostuyla başlayan yeni hayatı. Sadece 11 yaşındayken vampir olan Rüdiger ve onun korku hikayelerine, özellikle de vampirlere hayran insan arkadaşı Anton’un 1979’da başlayan serüveni kitaplar boyu devam etti. Çocuklar için okunması uygun ancak her daim tekinsiz, ürkütücü bir havayla süslü, gotik öğelerle taçlandırılmış muhteşem bir seri.

TV serisi ve bir filmi de sinemalara uğramış olan Küçük Vampir bu kez bir animasyon olarak beyazperdede. Ancak şimdiden uyaralım, bu macera kitaplardakinden biraz farklı. Rüdiger ve Anton’un değil, Rudolph ve Tony’nin hikayesi bizi bekleyen. Bolca tanıdık öğe yerli yerinde olsa da, bizim bildiğimiz Küçük Vampir’den biraz farklı bu animasyon uyarlaması. Çok daha modern espiriler, daha şirin ve küçükleri rahatsız etmeyecek bir atmosfer ve kitaplardaki “adı geçtiğinde bile tüyleri diken diken eden vampir Dorothee teyze” benzeri karakterler yok ya da yumuşatılmış. Richard Claus ve Karsten Kiilerich’in beyazperde uyarlaması Küçük Vampir 3D, adından da anlayacağınız üzere üç boyutlu bir animasyon. Modern dünyanın modern filmlerinden.

13 yaşındaki vampir Rudolph, vampir ailesi ve çevresinin avcıların tehdidi altında olduğunu bilse de özgürlüğüne düşkün biridir. Ergenliğinde vampir olduğu için ergenlikten asla çıkamayacak olan ağabeyi ve ebeveynleriyle “ölümsüz hayatlarına” devam eden Rudolph, bölgeye gelen bir insan olan Tony ile tanışır. Yaşıtı sayılabilecek olan çocukla hemen arkadaş olan Rudolph,  hem kendi ailesi hem de Tony’nin ailesi ile bir köprü olacak, bir vampir olduğu gibi bir çocuk olarak da büyümek ne anlama gelir, onu görecektir. Keza Tony’de bayıldığı korku hikayeleri ve filmlerinin bir bakıma gerçek olduğunu öğrense de, gerçek hayatın karşısında büyümesi gerektiğini fark edecektir.

Küçük Vampir 3D filmi bahsettiğim gibi kitaplara göre çok daha hareketli ancak daha yumuşak bir havaya sahip. Vampir avcılarıyla karşı karşıya kalan dostu için kendi ailesiyle çatışmak zorunda kalacak bir çocuğun yaşadıklarını bolca espiri, ard arda gelen kovalamaca ile anlatmayı seçen bir animasyon. Minik izleyicilerin büyük çoğunluğunun beğenisini kazanabilecek yapım diğer yandan elindeki bu artıların bir tarafdan da eksiye dönüşmesinden muzdarip. Zira eldeki malzeme çok daha fazlasını sunmaya müsade ederken, daha katmanlı bir hikaye, çok renkli (ya da renksiz) karakterlerle ilgiyi üstünde tutma fırsatı varken güvenli sulardan gitmeyi tercih ediyor. Son yıllarda izlediğimiz Avrupa yapımı animasyon filmlerindeki “emniyetli” yolculuklardan bir başkası yani.

Kıssadan hisse, eğer ufaklıklar eğlensin, hem de vakit geçsin diyorsanız Küçük Vampir 3D doğru bir tercih. Ancak “çocukluğumdaki kitapların filmi gelmiş” heyecanı ile salonlara koşarsanız sizi hayalkırıklığı bekliyor olacak. Keza büyük bütçeli rakiplerinin aksine, yetişkinleri çekecek öğelerden de uzakta bir animasyon Küçük Vampir 3D. Tercih sizin.

burcinaygun@gmail.com