Hesabım
    Mucizeler Parkı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Mucizeler Parkı

    Mucizeler Parkı

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Mucizeler Parkı renkli, komik, miniklere uygun, ve minikleri baştan sona eğlendirecek kadar yaratıcı. 85 dakikalık süresi ile de çabucak girip çıkıyor çocukların beyinlerine. Bir yandan çocukların depresyon ve endişe ile nasıl başa çıkabileceklerini öğretmesi de ekstra.

    June, yarattığı lunapark tarzı icatları kullarak mahallede başı derde giren yaratıcı ve enerjetik bir çocuktur. Filmin başında en iyi arkadaşı Banky ile yarattığı yalapşap bir rollercoaster etrafı dağıttığı için başı derde girer. Fakat bu karmaşanın gayet şirin bir sebebi vardır. June ve annesi, hayal dünyalarında Mucizeler Parkı isimli bir lunapark yaratarak birbirlerine daha çok yakınlaşmaktadır. Mucizeler Parkı, çocuklar için bir cennettir. Çünkü fiziksel kurallara bağlı kalmayan, sihirle dolu bir yerdir.

    Mesela devasa balıklarla dolu atlı karıncada balıklar birden parkın etrafında uçmaya başlar. June ve annesinin hayal gücünde parkı bir grup konuşan hayvan yönetmektedir. Ancak bu hayvanlar bu tarz animasyonlarda gördüğümüz tüplemelerden pek uzaklaşmıyor. Örneğin, Boomer isimli kocaman bir ayı tabi ki aptal ve şapşaldır. Gus ve Cooper isimli iki kunduz hiper komedi karakterlerdir. Diğer yandan parkı yöneten Peanut, ana karakterimize yeri geldiğinde kozmik mesajlar veren ilimli ve aklı başında bir maymundur.

    Bir gün, June’un Mucizeler Parkı’na duyduğu sevgi ve tutku kapanır, çünkü annesi çocuk filmlerinde oluşan gizli bir hastalığa kapılır. Bilirsiniz, hikayeyi etkileyecek kadar önemli bir hastalık, fakat çocuk seyirciyi travmaya sokacak kadar ciddi değil. Annesinin iyileşmek için evden çıkması üzerine June, depresyona girer ve Mucizeler Parkı’nı unutur. Bir gün, diğer öğrencilerle çıktığı bir yolculuktan ayrılan June, kendini sihirli bir yolla Mucizeler Parkı’nın kendisinde bulur. Fakat bu park, June’un düşlerindeki gibi değildir. Boş, karanlık, ve tehlikeli bir yer olmuştur artık. Parkı yöneten hayvanlar halen ordadır, ama minik şempanzelerden oluşan bir zombi ordusu Peanut’u kaçırmıştır. June, diğer hayvanları bir araya getirerek Mucizeler Parkı’nı eski haline getirecek midir? Bunu yapabilmek yeterli güce sahip midir?

    Parkın bu halinin June’un depresyonunu sembolize ettiği bariz. Bazen hayatımızda oluşan trajik sebeplerden kendimizi çok sevdiğimiz şeylere bile kapatabiliriz ve bu durum -ne yazık ki- çocuklar konu olduğunda pek farklı değil. Fakat bu yüzeyden sembolizm dışında diğer karakterler June’un psikolojisine göndermede bulunmuyorlar. Filmin kullandığı basit sembolizm, bu konuda ders vermek için ilkokul çağındaki çocuklar için gayet yerinde. Buluğ çağına yaklaşan çocukların daha ince ve detaylı alegorilere ihtiyacı var. Konu bu olduğunda Spike Jonze’un muazzam Where The Wild Things Are’ı tavsiye edebiliriz.

    Mucizeler Parkı basit olsa da seyircisini aşağılamıyor. Şirin hayvan karakterleri her ne kadar türün arketiplerine otursa da en azından bayat espriler ve tembel popüler kültür referansları yok. Ebeveynlerin amacı minikleri 85 dakika eğlendirmek ise gayet yerinde bir seçim olacaktır.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top