Hesabım
    İntikam Vakti
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    İntikam Vakti

    “Gişe Soygunu!”

    Yazar: Onur Çakmak

    Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998); Snatch (2000) ve RocknRolla (2008) gibi şöhretli, birbirine oldukça benzer yapıda; İngiliz kara mizahıyla ve suç dünyası unsurlarıyla bezeli yüksek tempolu filmlerle kendini ve sinema dilini dünyaya tanıtan yönetmen Guy Ritchie, bir kez daha favori aktörü Jason Statham’ı merkeze almış ve yeni bir aksiyon filmini daha seyircisine takdim etmiş. Senaristler Ivan Atkinson ve Marn Davies ile 3. kez bir araya geldikleri film, aslında Fransız yapımı Le Convoyeur (2004)’un yeniden uyarlaması.

    4 bölümden oluşan filmde, bölümlerin her birinde zaman atlamaları görüyoruz ve bu atlamalar esnasında gerçekleşen bir olay, zincirleme şeklinde diğer olayları takip ediyor. Açılışta, Los Angeles şehri ve çevresine her hafta yüzlerce milyon dolar parayı zırhlı kamyonlarla taşıyan Fortico isimli bir güvenlik şirketini, başlarından geçen ölümlü bir soygunu ve hemen akabinde Statham’ın canlandırdığı Patrick Hill (H)’nin şirkete dahil oluş sürecini görüyoruz.

    “A Dark Spirit” ismi verilen ilk bölümde, şirket çalışanlarıyla birlikte seyirci de “H” karakterini tanımaya, gizemini anlamaya çalışıyor. “H”ye, Bullet (Holt McCallany) bir nevi oryantasyon veriyor ve kendisini ortama sunuyor. McCallany’i, Mindhunter’da izlediğimize yakın, tecrübeli ve nüktedan bir karakterde buluyoruz. Seyir boyunca Statham’ın aldığı süreye oranla görece donuk performansına en büyük payeyi veren isim de kendisi.

    “Scorched Earth” isimli 2. bölümde ise geçmişe atlayarak seyirciye H’nin kim olduğuna dair detaylar veriliyor, daha da önemlisi burada Fortico’ya girmesine neden olan olayı izliyoruz. Bu, Ritchie’nin filmlerinde pek alışık olmadığımız ölçüde dramatik olay, sanırım merak unsurunu da tetiklemesi açısından tempoyu 3. bölümün başına kadar biraz daha düşürüyor. Artık “H” sadece gizemli ve yetenekli bir güvenlik elemanı değil, intikamını almak isteyen, varlıklı ve güçlü ilişkiler sahibi bir adam olarak da karşımızda duruyor. Tam da bu noktada da karakter, Statham’ın filmografisinde artık pek bilindik olan “Konuşmaz, gülmez, yenilmez” adam formülündeki yerine oturuyor. Bağlantıları sayesinde eline geçen listeyi adamlarıyla birlikte baştan aşağı tarıyor, ortalığı deyim yerindeyse tarumar ediyorlar. Bu sahnelerde bol şiddet var ve şiddetin tonu oldukça koyu.

    “Bad Animals” isimli 3. bölüme yani filmin gelişme bölümüne geçtiğimizde “H”nin gerçekte kimi veya kimleri aradığını anlıyoruz. Karşıda da, aslında tıpkı “H”nin etrafındaki yapılanmaya benzer, eski askerlerden oluşan bir grup insan ve kurdukları çete var. Bu grupta Jeffrey Donovan, Scott Eastwood gibi aktörler var ve herkesin payına düşenden fazlası bir oyunculuk göze batmıyor. Temponun giderek yükselmesiyle çatışmalı sahneler de sıklaşıyor, haliyle odağımız oyunculuk performansları yerine bütçenin ne kadar verimli kullanıldığına yani birtakım efektlere ve numaralara kayıyor.

    4. ve son bölüm olan “Liver, Lungs, Spleen and Heart”ta ise neredeyse silahlar susmuyor. Düşman iyice belirginleştikten sonra hiç gaz kesmeden finale ilerliyoruz. Sürprizbozan kullanmamaya özen göstererek toparlamaya çalışırsam; film üzerine kurulduğu ana olay da dahil olmak üzere birkaç önemli sahnede akıllarda soru işareti bırakıyor ve belki de Ritchie özelinde alışkın olduğumuz daha özgün karaktere sahip, kara mizah altyapılı atmosferlerden farklı, salt aksiyona yakın bir anlatıyı takip ettiğimizden dolayı bu soru işaretlerine haklı olarak takılıyoruz. Onca hengamenin ve birbiri ardına çözülen düğümün peşine adeta oldu bittiye getirilen final de cabası.

    Bunlar da Wrath of Man’in, yönetmenin diğer “remake” denemelerinde olduğu gibi (Aladdin ve Swept Away) ileride, girişte saydığım klasiklerinin yanında sayılmayacak olmasını muhtemel kılıyor.

    Yoğun bir prodüksiyon dönemi geçiren Guy Ritchie için vasatı aşamayan bir yapım sunmuş diyebilirim, gözler artık bir bölümü de Türkiye’de çekilen Operation Fortune’da olacak…

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top