Hesabım
    Örümcek Ağındaki Kız
    Ortalama puan
    2,6
    yayın
    • Sabah
    • Habertürk
    • Hurriyet
    • T24

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Sabah

    Yazar: Olkan Özyurt

    Uruguaylı yönetmen Fede Alvarez'e teslim edilen Örümcek Ağındaki Kadın için ilk elden Lisbeth Salanger'dan bir Jason Bourne yaratma girişimi olmuş denilebilir. Ne olduysa olmuş aradan geçen zaman içerisinde Lisbeth, iyi bir hacker olmanın yanı sıra yakın dövüşlerde ustalaşmış, etrafındaki her şeyi hayatta kalma adına kullanılabilir hale gelmiş, tıpkı Bourne gibi. Fakat Bourne eski bir asker, Lisbeth'in böyle bir geçmişi yok... Ki Örümcek Ağındaki Kadın'da Lisbeth'in geçmişine ziyadesiyle vakıf oluyoruz. Bir suç örgütünün lideri olan babasının bir tacizci olduğunu öğrenip, onun neden erkekleri sevmediğini anlıyoruz. Ama fiziksel olarak bu kadar yetenekli hale nasıl geldiğini öğrenemiyoruz.

    Eleştirinin tamamı için: Sabah

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    Hikâyede anlamlı durmayan bazı noktalar var. Özellikle Frans Balder (Stephen Merchant) karakterinin geçmişteki motivasyonunu, hareketlerinin nedenlerini anlamak kolay değil. Belli ki birçok sahne aksiyon belirli bir düzende aksın diye yazılmış. En iyi çözüm, mantıksal tutarlılığı en baştan bir yana bırakmak... Patlamalı, kovalamacalı, gerilimli, sürükleyici ve inandırıcılıktan uzak bir aksiyon seyretmek istiyorsanız “Örümcek Ağındaki Kız”ı tercih edebilirsiniz. Ama öncekileri seyrettiyseniz o filmlerdeki politik alt metinler ve sahicilik hissinin burada olmadığını söylemeliyim. Hikâyenin, sonlara doğru Lisbeth Salander'in geçmişine bağlanması filme duygusal bir boyut katıyor, hatta etkilenir gibi oluyorsunuz ama sonra her şeyi unutup gidiyorsunuz.

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    Karakteri bu kez Claire Foy canlandırıyor (daha önceki isimler Noomi Rapose ve Rooney Mara’ydı). Salander’ı Bondvari bir profile dönüştüren film, Stockholm’e de Batman’in şehri Gotham tadı vermiş. Atmosfer kayda değer ama senaryo çok zayıf ve kendi içinde inandırıcılıktan fazlasıyla uzak.

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Uruguay kökenli İsveçli, Kötü Ruh- Evil Dead ve Don’t Breathe- Nefes Alma gibi filmler imzalamış Fede Alvarez, işin biçim yanında biraz aşırıya kaçmış. Çok hareketli bir el kamerası, baş döndürecek kadar hızlı bir kurgu, karakterlerin yeterince derinleşememesi ve en dramatik olayların yüzeysel kalması yönünde çalışıyor. Ve bu da filmin lehine olmuyor. Baş roldeki Claire Foy’un öncekileri aratmayan oyununa ve yetenekli İsveç karakter oyuncularına karşın, film seyredilip hemen unutulacak gibi gözüküyor. Herhalde bir seriye yol açması sanırım söz konusu olmaz.

    Eleştirinin tamamı için: T24
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top