Bu yılki Cannes'de büyük etki yaratan Netflix filmi Okja'yı merakla bekliyordum. Çünkü bu filmin güçlü oyuncu kadrosundan ziyade Joon-ho Bong'un etkileyici Snowpiercer filminden sonra ne yapacağını merak ediyordum. Filmin konusu şöyle: "10 yıl boyunca Mirando şirketi için çiftçi amcasıyla Okja adını verdiği bir domuzu büyüten küçük Mija, Okja büyüdüğü zaman Mirando şirketinin onu geri alma kararına karşı çıkar. Ama buna rağmen Mirando şirketi Okja'yı kaçırdıktan sonra Mija da onların peşinden gider. Gittiği yerde tamamen yalnız olan Mija, bir hayvan koruma grubu tarafından bulunur ve birlikte Okja'yı kurtarmaya çalışırlar."
Okja, gerçekten de büyüleyici bir film. Buna benzer konuların daha önceden işlenmiş olmasına rağmen bu film beni etkilemeyi başardı. Yönetmenliğinden oyunculuklarına, ana mesajından işlenişine kadar Okja, gerçekten de çok iyi bir film.
Öncelikle bu filmdeki bütün performanslar ağzımı açık bıraktı. Oyuncu kadrosundaki herkes çok başarılıydı. Başroldeki Mija'yı canlandıran Seo-Hyun Ahn gerçekten de çok duygusal bir performans sergilemiş, son zamanlarda gördüğüm en etkileyici çocuk performanslarından birisiydi. Bunun dışında Shirley Henderson, Steven Yeun ve Paul Dano'ya bayıldım, hatta eski Saftirik Greg filmlerinde Rodrick'i canlandıran Devon Bostick ve daha çok gençlik filmlerinde bulunan Lily Collins bile beni etkilemeyi başardı. Ama filmi benim için alıp götüren iki oyuncu vardı. Onlar da Tilda Swinton ve Jake Gyllenhaal elbette.
Tilda Swinton, zaten önceden gösterdiği inanılmaz performanslarla kendisini çoktan kanıtlamış bir oyuncu. Ve bu filmde de iki farklı karakteri canlandıran Swinton, bu ağır yükün altından başarıyla kalkmış. Swinton, her zamanki gibi büyüleyiciydi.
Ve Jake Gyllenhaal ise genelde bulunduğu filmlerin en ilgi çekici tarafı olur. Ama bu filmde Gyllenhaal'ın gösterdiği performansı kelimelerle nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum. Adam resmen bambaşka bir boyuta geçmiş, onu rahatlıkla söyleyebilirim. Ve belki bunu abartıyor olabilirim ama Gyllenhaal, bu filmde kariyerinin en iyi performanslarından birisini sergilemiş. Gyllenhaal'ın en iyi 5 performansı kategorisinin içine rahatlıkla girer.
Bunun dışında görsel efektler de etkileyiciydi, özellikle Okja çok gerçekçi duruyordu. Ayrıca prodüksiyon dizaynını da, müziklerini de çok sevdim Okja'nın. Ve Joon-ho Bong'un yönetmeliği, her haliyle büyük övgüyü hak ediyor.
Filmle ilgili sorunlarıma gelecek olursak, benim için en büyüğü final kısmıydı. Bu filmin daha yüksek bir notta bitebileceğini düşünüyorum şahsen. Çünkü filmin son 10 dakikası biraz hızlı geçiştirilmiş hissi verip direk duygusal havaya bürünmeye çalışıyor. Bu beni filmden biraz çıkarttı. Açıkçası, bütün bu final kısmı biraz yarım kalmış ve hızlıca geçiştirilmiş hissi veriyor, bu yüzden de akıllarda sorular bırakıyor. Ayrıca, bir noktadan sonra filmdeki bazı karakterlerin yok olup onlara ne olduğunun belirtilmemesine de pek bir anlam veremedim.
Kısacası, her ne kadar finalinin biraz daha iyi olabileceğini düşünsem de Okja, güçlü performanslara, başarılı bir yönetmenliğe ve sürükleyici bir senaryoya sahip olan, her haliyle etkileyici bir iş. Sevseniz de, sevmeseniz de göz atmanızı tavsiye edeceğim bir film. İyi seyirler.
Not: Çoğu kişi bunu bilmiyor ama filmin sonundaki yazılar bittikten sonra ufak bir ek sahne daha var. Bu kısmı da es geçmemenizi öneririm.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Joon-ho Bong'un yönetmenliği.
+ Jake Gyllenhaal ve Tilda Swinton başta olmak üzere bütün oyunculuklar.
+ Başarılı görsellikler, prodüksiyon dizaynı.
+ Sürükleyici senaryo.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Filmin bazı karakterleri bir süreden sonra yok sayıp onlara ne olduğunu belirtmemesi.
- Final bölümü biraz yarım kalmış ve geçiştirilmiş hissi veriyor.
TOPLAM PUAN: 7.3/10