Loïe’yi Folies Bergere’nin yıldızı yapacak ve tüm dünyada sahneye çıkaracak bir geçmişi ya da yeterliliği yoktur. Fakat sonradan 1887’de “kıvırmayı” keşfeder. 25 yaşındaki Marie-Louise babasının ölümünden sonra Batı Amerika’yı terk eder ve New York’a annesinin yanına, hayallerini gerçekleştirmeye gider. Bir gece sahnedeyken uzun elbisesine takılır ve düşmemek için yaptığı birkaç kıvrak hareketle yeni bir dans keşfeder. İzleyiciler alkışla bu hareketin devamını isterler. Bu geceden sonra Marie-Louise, Loïe Fuller’e dönüşmüştür. Hayal ettiği yaşamı New York’ta yaşarken onun hareketleri Paris’teki taklitçiler tarafından kullanılmaktadır. Ancak şöhret her şey demek değildir. Gabrielle ‘le olan karmaşık ilişkisi ve Isadora Duncan’ın hayatına girmesi onun sanatının sarsılmasına ve riske girmesine neden olacaktır.