Ortalama puan
2,5
15 Puanlama
Saplantı hakkında görüşlerin ?

3 Kullanıcı yorumları

5
0 Eleştiri
4
0 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
1 Eleştiri
1
1 Eleştiri
0
0 Eleştiri
2,0
6 Ocak 2025 tarihinde eklendi
Senaryosunu Christina Hodson'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da ilk (ve belki de son) uzun metrajlı (debut) sinema filmini çeken...

Filmin yapımcısı Denise Di Novi'nin oturmakta olduğu "Unforgettable", psikolojik bir gerilim olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 12 milyon dolarlık yapım bütçesine karşın...

Son derece şanssız bir şekilde...

Brüt 17.8 milyon dolarlık hasılat rakamı ile de gişeye çakılıp kalmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Götürüldüğü polis merkezinde...

Kendisini sorgulamakta olan Dedektif Pope (Robert Wisdom)...


"Üç yıl önce, size saldırdığını iddia ettiğiniz Michael Vargas (Simon Kassianides) hakkında, aile içi şiddet uyguladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuşsunuz... Mahkum edilmiş ve 12 ay adli kontrol cezası almış...

Başına gelen şey için üzüldüm...

Ve olaydan sonra psikiyatrik tedavi de görmüşsünüz...

Ama uzaklaştırma emri bittikten sonra onunla görüşmeye çalışmışsınız...

Söyler misiniz Bayan Banks, bütün bunların nihayetinde neden yine Bay Vargas ile beraber olmak istediniz?"


Der demez...

***

Detektifi...

"Hayır..." biçiminde yanıtlasa da Julia Banks (Rosario Dawson)...

***

Elindeki diğer kanıtlarla birlikte...

"Vargas'ın telefonunu inceledik... Aranızda neredeyse elli sayfalık Facebook mesajları yazışması mevcut..." da diyen Dedektif...

Bir de...

Vargas'ın arabasında bulunan Julia'ya ait kırmızı bir iç çamaşırı da önüne koyarak...

Cesedi Julia'nın evinde bulunan Vargas'ın ölümünün ardındaki giz perdesini aralamaya çalışırken...

Film de başlamış olur...

***

Sonrasında da...

Bizler kendimizi...

Çalışmakta olduğu "ChapterPad" isimli şirketin baş internet editörü olan Julia için yapılan...

Bir şirket içi "veda" partisinde bulurken...

***

Birden...

Vargas ile ilişkisine son noktasını koyarak San Francisco'dan da ayrılan aynı Julia'nın artık...

("Şahane" bir performans sergileyen Katherine Heigl'in canlandırdığı) Tessa Connover'dan boşanan David Connover (Geoff Stults) ile beraber yaşamaya başladığını da öğreniriz...

***

Ki...

David ile Tessa'nın küçük kızları Lily Connover'da (Isabella Kai)...

İlk olarak sadece iki günlüğüne de olsa...

Kendileriyle birlikte kalacaktır...

***

Derken...

Ertesi gün...

Yerel bir bira fabrikasının sahibi olan David...

İşleri uzadığı için akşam yemeğine gelemezken...

Lily'nin bale pabuçlarını getiren...

Ve bakışlarıyla da...

Julia ile David'in mutluluğunu bozmakta kararlı görünen...

***

Üstelik bu amaçla kullanılmak üzere...

Kendisine fark ettirmeden Julia'nın cep telefonunu da çalan Tessa...

Kızının ısrarı nedeniyle içeriye girerek yemeğe katılırken...

***

Öte yandan Julia'ya da...

Vargas'a yönelik uzaklaştırma emrinin sona erdiği bilgisi...

Tebliğ edilmiş olup...

***

"Spoiler" vermek suretiyle...

Fırsat bulup da filmi henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de...

Anlatımımızı burada noktalarız...

Dakika 30...

***

Kötülük ve intikam ateşiyle gözü dönmüş vaziyetteki Tessa'nın çevireceği dolapların damgasını vuracağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; pek çok ters köşe sürprizi de bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,
3,0
22 Eylül 2017 tarihinde eklendi
film gayet güzel.. yıllar önce çocukken izlediğim zehirli sarmaşık diye bir dizi vardı veletler bilmez.. bu film ona çok benziyor.. o daha iyiydi ama bu da gayet başarılı.. sıkmadan izlettiriyor kendisini..
1,0
18 Mayıs 2017 tarihinde eklendi
Bu konuyu biliyorsunuz zaten. 1987'de çıkan Fatal Attraction'dan beri Hollywood'da aynı konuyu tekrar ve tekrar çekme saplantısı başladı. Her yıl buna benzer konulu 2 film vizyona giriyor zaten. Daha geçen yıl When The Bough Breaks vizyona girmişti. Peki bu filmin var olması için hiçbir sebep var mı? Hayır. Peki tkendi türü ile ilgili bir şeyleri değiştiriyor mu? Sayılır. Ama yine de ortaya çıkan sonuç hayal edebileceğiniz gibi berbat.

Eğer senaryo 101'i biliyorsanız Unforgettable'ın konusunu biliyorsunuz zaten. Ama eğer bilmiyorsanız, size anlatayım: "Julia Banks (Rosario Dawson), mutlu bir hayat yaşayan bir kadındır ve sevgilisi David (Geoff Stults) ile evlenmek üzeredir. Üstelik David'in ilk evliliğinden kalan bir kızı vardır ve Julia da onu David'le birlikte büyütmeye hazırdır. Böylece kızın annesi Tessa (Katherine Heigl), bu çiftin hayatına girer ve David'in Julia ile evleneceği gerçeğine katlanamaz. Bu yüzden daha karanlık yanını ortaya çıkarak bu çifte oyunlar oynamaya başlar ve Tessa'yı kötü birisi olarak göstermeye çalışır. Julia da gerçeği ortaya çıkarmaya çalışır." Yani anlayacağınız, tamamen özgün bir film!

Pekala, her ne kadar filmden nefret etmiş olsam da tamamen kötü olmayan birkaç şey vardı filmde. Bunlardan birisi, Rosario Dawson'ın performansı. Rosario'yu bir oyuncu olarak çok iyi buluyorum zaten, gerek Sin City filmleri, gerek Marvel/Netflix dizileri olsun. Rosario, gerçekten de yetenekli bir oyuncu ve bu filmde de başarılı bir performans sergilemiş. Hatta gereğinden fazla başarılıydı diyebilirim. Böyle zayıf bir film, böyle iyi bir performansı hak etmiyor doğrusu.

Ayrıca bu klişe senaryoya birkaç farklı element daha eklenmeye çalışılmış. Her ne kadar bunu takdir etmiş olsam da ortaya çıkan sonuç düşüncelerimi hiç değiştirmedi. Unforgettable, klişe konusuna karşılık ortaya bir yere varabilecek fikirler atmasına rağmen çıkan sonuç kötüydü. Yani, hayal edebileceğiniz en kötü film olmasa da dediğim gibi, film çok zayıftı.

Bu yüzden nefret ettiğim yanlara geçiyorum. Rosario Dawson'ın dışındaki performanslar çok kötüydü. Dawson'ın eşini canlandıran Geoff Stults rezaletti. Adamın kendisi bir Biscolata reklamından çıkmış gibi gözükse de oyunculuk adına adamda hiçbir şey yok. Filmde sırf çekici görünmek için var. Onun oyunculuğu beni filmden sürekli çıkardı. Katherine Heigl'ı da Knocked Up'dan beri iyi bir filmde görmedim zaten. Heigl'ın oyunculuğu gerçekten de kötüydü. Hiç olmazsa Fatal Atraction filminde ana karakter başta oldukça normal görünüyordu, daha sonra ortaya gerçek yüzünü çıkarıyordu. Heigl'ın karakterini daha ilk saniyeden ne kadar çatlak olduğunu anlayabiliyorsunuz. Gerek mimikleri, gerek tavırları olsun. Normal bir insanın, bu karakteri çevresinden acilen uzaklaştırması gerekir. Ya da hiç olmazsa iletişimini engellemesini. Ama filmde böyle bir şey olmuyor. Bu yüzden de ortaya çıkan sonuç hep gerçekçi olmayan bir şekilde ilerliyor.

Ayrıca şu senaryodan biraz daha fazla konuşmak istiyorum. Hollywood'un artık bu tarz filmleri yapmaması lazım. İşlenecek bir konu kalmadı ki! Yukarıda filmin ortaya koymaya çalıştığı ilginç fikirlerden biraz bahsetmiştim. Mesela Julia'nın hapishaneden yeni çıkan belalı bir eski sevgilisi var, Tessa'nın oldukça garip bir geçmişi var... Yani anlayacağınız, film ortaya farklı bir şeyler koymaya çalışmış. Ancak bu materyalleri o kadar zorlama bir şekilde kullanmış ki, çıkan sonuç sizi istemsizce güldürüyor sadece.

Bir de, filmin finalinden nefret ettim. Son zamanlarda izlediğim en kötü bitiş sahnelerinden birisiydi. Filmin kendisinin zorlama olması yetmiyormuş gibi, bir de filmin finali olabilecek en zorlama şekilde bitiyor. Spoiler vermek istemiyorum ama size şunu söyleyebilirim; Unforgettable, bir devam filmi yapmaya niyetlenmiş. Ya da hiç olmazsa, senaryo bunu ima ediyor. Bu sahneyi gördüğüm zaman resmen ağzım açık kaldı.

Bunun dışında Sia'nın açılış sahnesindeki şarkısı dışındaki diğer şarkılar çok kötüydü, gerilim tonu çok başarısız olmuş (dakika başı yapılan jump scare sahneleri durumu daha da kötü bir hale getirmiş), oyunculuklar ise Rosario Dawson dışında felaketti. Senaryo adına da yeni bir şey yok doğrusu. İşte bu yüzden Unforgettable, bitmesi için dakika sayacağınız bir film. Eğer bu tarz filmleri seviyorsanız, Unforgettable'ı izlerken iyi vakit geçirebilirsiniz ama geriye kalan herkese bu filmden uzak durmalarını öneririm. Vaktinizi harcamaya değmez.

FİLMİN İYİ YANLARI:

+ Rosario Dawson'ın gerçekten deniyor olması.

+ Ortaya atılan birkaç ilginç fikir...

FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

- ...ama senaryonun bu fikirleri en zorlama şekilde kullanması.

- Finali.

- Çok kötü oyunculuklar.

- Tahmin edilebilir, klişe senaryo.

TOPLAM PUAN: 2/10
Daha Fazlasını Göster