Kesinlikle ilk filmin yanından geçemez, dokuz yıl önce çekilen ilk film de Mehmet Günsür ve Belçim Bilgin'in mükemmel bir uyumu vardı, bu filmde ise Nesrin Cavadzade ve Yiğit Kirazcı bence hiç uyumlu değildi, Nesrin Cavadzade sempatik güzel mimikleri var ama oyunculuk olarak zayıf kalmış biraz yine ilk filmde ki gibi Ankara ve İstanbul karışımı bir hikaye var ama ilk filmde sımsıcakbir gazi mahallesi Ankara teması vardı, bu filmde ise sadece Atakule, Lokman hekim hastanesi ve Manhattan bar'dan başka bir şey yok Ankara'ya dair onun dışında ilk filmde olduğu gibi müzikler iyiydi, hikayeye gelecek olursak insan diyor ki nasıl böyle bir gerçek olabilir diye tutulup kalıyor öyle derin bir hikaye gerçekten bir çok tesadüflerle dolu gerçek değil kurgu denilse herkes inanır o derece değişik güzel bir hikaye insan gerçekten acı mutluluk herşeyi yaşıyor izlerken, zaten bu iki yıldızı da hikayenin kahramanlarının gençlik performanslarına veriyorum. Onun dışında ilk filmin ekmeğini yiyen seri filmlerden farkı olmamış. Yaşanan bu gerçek olay dışında çok az güzel denilecek noktası var.