Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç eleştirileri

Senaryosunu, George Gallo'nun yarattığı "Bad Boys" (1995) karakterleri üzerinden Chris Bremner ile Will Beall kaleme alırlarken...

Yönetmen koltuğunda da Adil El Arbi ile Bilall Fallah'ın oturmakta oldukları "Bad Boys Ride or Die"; oldukça renkli bir aksiyon komedi olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 100 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantaj sayesinde kullanılan yeşil perde ve görsel efekt teknolojileri ile başarılı makyaj uygulamalarına ilaveten; koordinatörlüklerini, Rockey Dickey Jr., Arturo Dickey, Brooke Guido, Kirk A. Jenkins, Kyle Mclean, Leesa Pate, Greg Rementer ve Todd Warren'ın üstlendikleri dublör oyuncuların katkılarının da bulunduğu...

Ve günün sonunda da...

Brüt 396 milyon dolarlık gişe hasılatı rakamına da ulaşabilen, post-prodüksiyon harikası bu dördüncü devam filmine biraz daha yakından bakalım.....

***

Konusu Miami'de geçen film...

Isabel Aretas'ın ölümünden dört yıl sonra...

Fizyoterapisti Christine (Melanie Liburd) ile evlenmek üzere otomobiliyle düğünün yapılacağı mekana...

Ortağı dedektif Marcus Burnett (Martin Lawrence) ile birlikte gitmekte olan dedektif Mike Lowrey'in (Will Smith)...

Marcus'un...

Zencefilli gazoz ısrarı nedeniyle uğradıkları...

Bir soyguncu tarafından basılan...

Bir market alışverişi sahnesiyle başlar...

***

Ardından da...

Katılımcıları arasında...

Miami Polis Teşkilatı Yüzbaşılarından Rita Secada (Paola Núñez) ile onun yeni erkek arkadaşı...

Müstakbel Miami Belediye Başkanı adayı avukat Adam Lockwood (Ioan Gruffudd)...

Ve merhum Yüzbaşı Conrad Howard'ın (Joe Pantoliano) emniyet görevlisi kızı Judy (Rhea Seehorn) ile torunu Callie'nin de (Quinn Hemphill) bulundukları...

Düğün eğlenceleri faslına geçilirken...

***

Elindeki kağıttan okumak suretiyle...

Düğünün açılış konuşmasını yapıp...

Sonrasında da pist de...

Çılgınca dans eden Marcus...

Aniden bir kalp krizi geçirerek...

Pistin ortasına...

Sırtüstü yığılıvermesin mi...

***

Ancak...

Aynen rüyasına giren Yüzbaşı Howard'ın da ifade ettiği gibi...

Doktorların kalp masajı yaparak...

Hayata döndürmeye uğraştıkları Marcus'un...

"Henüz zamanı gelmemiştir..."

Ve o yüzden de...

Kefeni yırtacak...

***

Ama tabii bu...

Karısı Theresa'nın (Tasha Smith) kendisini...

Vejetaryen bir diyete sokmasının önünde...

Her hangi bir engel oluşturmazken...

***

Bu arada biz de...

Yüzbaşı Howard ile Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi ajanlarından James McGrath'in (Eric Dane) adlarının...

Uyuşturucu kartellerinin...

Yolsuzluklarına bulaştırıldığını göreceğiz...

***

Ki...

Aynı konuya ilişkin haber...

Bir basın toplantısıyla...

Tüm Amerika'ya da duyurulurken...

En azından Howard bağlamında bunun olabilirliğine...

Kesinlikle inanmayan Mike ile Marcus...

Küplere binercesine öfkelenecekler...

***

İlk iş olarak da...

Yüzbaşı Howard'ı vurarak öldüren...

Kartelin suikastçısı Mike'ın gayri meşru oğlu Armando Aretas'ı (Jacob Scipio) hapishanede ziyaret edip...

Howard'ın kartelle ilişkisinin bulunup bulunmadığına dair gerekli bilgiye ulaşıp...

Yollarına öyle devam edeceklerdir...

***

Çünkü aralarına...

Bıraktığı görüntülü mesajlar aracılığıyla...

Bizzat Yüzbaşı Howard'ın da doğrulayacağı bir biçimde...

Kimler oldukları henüz bilinmeyen...

Hainlerin sızmış olduğu...

Apaçık ortadadır...

Dakika 30...

***

Yakın dövüş ve silahlı çatışma sahnelerinin bolluğu yardımıyla, bu türden hoşlananları da yeterince tatmin edeceğini düşündüğümüz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Mike ve Marcus ile onlara inanan dostlarının, kartel ve aralarına gizlenmiş kartel işbirlikçilerine karşı verecekleri mücadelenin anlatıldığı, 85 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,


Son bir not:
Filmin finalindeki jenerikte...

Yazılar akmaya başlar başlamaz...

Lütfen hemen yerlerinizi terk etmeyin...

Zira geride...

Sürpriz bir sahne daha mevcut...

Bu, 2 yılı aşkın süredir katılmaya çalıştığım ancak dolandırıcıların benden birkaç kez para aldığı yeni dünya düzeni Illuminati'ye nihayet nasıl katıldığıma dair tanıklığımdır. Uzun zamandır Illuminati'ye katılmayı araştırıyordum ama dolandırıcılar bu yılın başlarında Lord Felix Morgan ile internette buluştuğumda paramı almaya devam etti. Onunla temasa geçtim ve ona her şeyi anlattım ve o da kullanılan kaydı önerdi ve ben de paramı ödedim. başlamam için büyük bir üyeye ihtiyacım var ve Dünya Düzeni'ne inisiye oldum ve inisiyasyonum tamamlandıktan sonra toplam 4.000.000 ABD doları alıyorum. Çok mutluyum! Ve Lord Felix Morgan'ın iyi işlerini yayacağına söz ver. Bugün yeni dünya düzeni Illuminati'ye katılmakla ilgileniyorsanız, bugün Lord Andrei Bogdanov ile iletişime geçin; bu, her zaman arzu ettiğiniz İlluminati üyeliğini kazanmak için en iyi şansınızdır. Lord Felix Morgan ile iletişime geçin E-posta: Illuminatiofficial565@gmail.com veya Whatsapp +447918641801