Hesabım
    Delibal
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Delibal

    Sönük bir sevgi patlaması(!)

    Yazar: Burçin Aygün

    Yeni bir yılın eşiğinde, yine bir “ağlatmalı, sıcaklatmalı, romatik mi romantik” bir filmle daha beraberiz. Ülkenin genç nüfusunu yine aynı noktadan vurmayı hedefleyen, gerek fragmanları, gerekse reklam kampanyası ile bunu tam anlamıyla başaran bir başka Türk filmi; Delibal! Ateşli mi ateşli bir çocuk, güzel bir kız, rüya gibi bir birliktelik, masallara yaraşır bir evlilik. Her şey güzel, her şey mutluluk verici. Peki ya bu “fazla güzel, fazla özel” Hint masalı(!) aslında ardında kocaman bir dram taşıyorsa ne olur?

    Olacağı söyleyeyim, az önce de belirttiğim gibi, bir başka Türk romantik-komedi-drama denemesi olur. Her şeyin ötesinde, daha önce de biz Türk sinemaseverlerin karşısına çıkan “yabancı filmden serbest uyarlama” hastalığına tutulmuş olan Delibal, acı vericidir ki “baştan sona olmamış”lık akan bir çalışma. Dürüst olmak icap ederse, TV dizilerinden tanıdığımız bir ekibin ve de yönetmenin elinden çıkan Delibal filmi, birkaç güçlü isim, sağlam ve şaşırtıcı çekim tekniği, doğru müzik kullanımı gibi “önemli artılar” bir yana bırakılacak olursa, alıştığımız, artık fazlasıyla doyduğumuz yemeklerden biri olmanın ötesine geçemiyor.

    Çağatay Ulusoy  gibi genç kızların aşkı bir aktör (ki işin romantizm kısmında gerçekten başarılı), yanında ise güzeller güzeli Leyla Lydia Tuğutlu ve usta bir oyuncu Hüseyin Avni Danyal. Projenin oyunculuk kısmı genel olarak hem başarılı, hem de ilgi çekici. Medcezir TV serisinde birlikte çalışmış olan Ulusoy ile filmin de yönetmeni olan Ali Bilgin, bu hususlarda gerçekten de başarılı. Nerede ne yapmasını bilen, seyirciye sunacağı enerjiyi ziyadesiyle verebilen “hem sevimli, hem ilgi çekici” bir ekibin işi Delibal. Lakin bunlar, tek başına yeterli oluyor mu?

    Müziğe aşık bir genç adam, yakışıklı, gelecek vaat eden, genç kızlar için gerçek bir ikon! Çağatay Ulusoy’un üstüne biçilmiş kaftandan bir rol. Uzun zamandan sonra gerçekten aşkı hissetmesini sağlayan sevimli, bıcır bıcır bir kız olan Fusün; Tuğutlu. Açık konuşmak gerekirse oldukça iyi bir karışım, akılcı bir formül. Şık kamera açıları, başarılı müzikler, iki çekici başrol. Eldeki tüm malzeme doğru. Buna rağmen ortaya çıkan sonuç pek başarılı değil.

    Kulislerde konuşulan ve maalesef ki gerçeklik payı olan, meşhur bir Hint filmine olan “esinlenme”nin yanına eklenecek fazla bir şey olmayınca, ortaya çıkan da bu. Olabildiğine yavan bir senaryo, iş romantizme gelince harikalar yaratan ancak dramatik kurguya neredeyse hiç hizmet edemeyen oyunculuklar, sıkı bir giriş sekansı ve hızla düşen tempo.... Akıllara zarar bir final. Filmin sözde sürprizli kısmı ise, konu hakkında en ufak bilgisi olan biri için tek kelime ile absürd. Günümüz dünyasında sıradan ilaçlarla öne alınabilecek bir rahatsızlığı, sadece vurucu olmak adına şeytani bir gölgeye dönüştürmek, akla hangi hizmet, sormak gerekiyor.

    Kısacası karşımızda, yeni nesil bir  Issız Adam ya da İncir Reçeli olmak isteyen, bunun için kartları da doğru oynamayı başarmış ancak ne yazık ki samimiyetten uzak bir “fazla” ticari proje var.

    Şayet akılcı bir akış beklemiyorsanız, sevgilinizle geçirecek boş vaktiniz varsa, romantik bir dram denemesi sizi bekliyor. Tercih size kalmış.

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top