Hesabım
    Geniş Aile: Yapıştır!
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Geniş Aile: Yapıştır!

    Dizisini seven bunu da sever...

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Hafta başına en az 2 yerli komedinin düştüğü sonbahar vizyonunda bu haftanın kafa dağıtıp-güldürme sorumluluğunu alan işlerden biri Geniş Aile: Yapıştır! filmi. Aynı adlı ve aynı ekipli popüler televizyon dizisinin sinema versiyonu olan yapım, amacı ve hedef kitlesi gayet net biçimde belirlenmiş ve bu açıdan samimi ve hatta dürüst olarak nitelendirilebilecek bir proje aslında. Zira kendisini, hedefini öylesine yüksek seviyede ciddiye alan, gülünç yapımlarla karşılaşıyoruz ki, Geniş Aile konseptinin “Ben buyum, eldeki malzeme bu” demesi hanesine artı puan olarak bile yazılabilir.

    Filmin konusuna değinmek gerekirse, aslında ülkemizde her televizyon dizisinin ortalama bir sinem filmi uzunluğunda 75-90 dakika arasında ekrana geldiğini düşünürsek, Geniş Aile: Yapıştır!'ı dizinin kalburüstü bir bölümü olarak tanımlamak yanlış olmaz: Cevahir (Ufuk Özkan) yine kısa yoldan para kazanmanın çekiciliği ile ailesinin zor gün parasını yarış atına ‘gömerek’, Hafize anayı hastane köşelerinde çaresiz bırakır. Yarım akıllı Ulvi’yi (Bülent Çolak ) yanına alarak ele geçirdiği bir gömü haritası ile define avcılığı oynamak ve sonuçta voleyi vurmak elindeki tek çözümdür; tabii haritanın diğer yarısı da belalısı Koyu Bilal (Fırat Tanış)ve sessiz ortağı Müfit’tedir (Ahmet Sarsılmaz)! Definenin peşinden Ayvalık yollarına düşen çifte kafadarlar, yırtılan harita için birbirlerine muhtaçtır; gömünün yolunda pek tabii başlarına beklenmedik çoraplar örülecek, maceradan maceraya koşacaklardır.

    Geniş Aile dizisinin de senaristi olan Cüneyt İnay’ın kaleminden çıkan senaryo, işin matematiği açısından gerekli elementlere sahip bir öykü üzerinden ilerliyor. Giriş, gelişme ve sonucu belli pratiklerde ilerleyen ama araya hicivli dolgu malzemeleri (örneğin kilisede dinler buluşması, emekliliği gelmiş komiser gibi) serpiştiren film, finale gelmeden son çıkışta tahmin edilebilir bir şaşırtmaca da sunuyor. Bazı bölümlerde filmin temposu düşse de, ya da karakterlerin sığlıkları üzerinden (çoğunlukla Ulvi’ye yüklenerek) komedi yaratma çabası görülse de, “İstemeden 3. mü oldun?” , “Kırmızı fuları taktık yine de anlamadık”, “Neden sen yatakta hanfendi misin?” gibi sahnesine göre zekice pek çok espri ile güldürme potansiyelini koruyor.

    Feminist bir okuma ile filme getirilebilecek ‘seksist’ eleştirisine –ki yer yer katılmamak elde değil- bir sahnede Ulvi karakterinin verdiği evrensel hazır cevap ile aslında tüm benzer komedilerin de hicvedildiğini söylemek mümkün. Ülkemiz yerli komedileri, evet maalesef biraz böyle, çünkü ‘halk buna gülüyorken’, halkın zihniyetini değiştirebilecek silah yerli komedilerin dili maalesef değil; yerli komedi filmleri adına yapılabilecek tek şey, benzer dili yeniden üretiyorken, en az zararı verecek biçimde filmi ve senaryoyu kurgulamak. Bu noktada, Geniş Aile: Yapıştır! en azından bunu yapabiliyor. Kendi kulvarının, en yumuşak köşeli işlerinden biri diyebiliriz.

    Filmin en büyük artısı ise oyunculuk kaleminden geliyor; Fırat Tanış zaten dizide de çok iyiydi; Koyu Bilal karakteri (kesinlikle tipleme değil) bıraktığı yerde seyircisini bekliyor. Esas oğlan  Ufuk Özkan ve Bülent Çolak arasındaki elektrik de filmin en güçlü ikinci kozu. Yalan Dünya  dizisi bittiğinden beri Derya Karadaş’ı da izlemeyi de özlemiştik, performanslarını sinema perdesinde daha çok seyretmeyi umarız.

    Uzun lafın kısası, televizyon kitlesini sinema koltuklarına ‘yapıştırma’ hedefiyle yola çıkan ve görünen o ki hikayenin sonunda bıraktığı açık kapı ile devam filmine de el sallayan Geniş Aile: Yapıştır!, ‘hafta sonu kafamı boşaltayım, güleyim geçeyim’ diyerek bilet alacaklar için değerlendirilebilecek bir alternatif. Dizinin hayranlar ise çoktan gişe kuyruğundadır muhtemelen…

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top