Aşk Nerede?: en yeniler yorumlar

Senaryosunu da kaleme alan Semra Dündar'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Aşk Nerede?"; bambaşka bir olağanüstülük ifade etmese de, sıkılmadan seyredilen bir "rom com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, Muratpaşa Belediyesi'nin katkılarıyla Antalya'da çekilen...

Ve...

Düşük bütçeli olduğunu, neredeyse her halinden anlaşılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Rüyasında...

Evlenmek istediği erkeklerin hayalini kuran otuz yaşındaki ve balık eti kıvamındaki Biricik (Ayça Erturan)...

Günlerden Cumartesi olmasına rağmen...

Kendisini telefonla arayan annesi Neslihan (Oya Aydoğan) tarafından...

Sabahın 10'nun da uyandırılır...

***

Zira...

Çocukluk arkadaşlarından Çişli Feride (Nilgün Atılgan)...

Cerrah Tarık'ı (Soner Türker) damat olarak kapmış...

Ve...

Annesine de bir düğün davetiyesi yollamıştır...

***

Derken...

Ziyadesiyle sarsıcı nitelikteki...

Bu müessif haberi duyar duymaz iştahı kapanan...

Turunç TV Haber Merkezi çalışanlarından Biricik...

Sporunu da yaptıktan sonra...

***

İşine gitmek üzere duraktan bir taksi istediğinde...

Telefonlara bakan Numan (Yaşar Üzer) kendisine...

Şoförlerinden Ahmet'i (Faik Ergin) yönlendirir...

***

Ancak...

Biricik ile Ahmet arasındaki bu ilk karşılaşma...

Ve...

Yolculuk süresince yapacakları sohbet...

Çok da olumlu geçmez...

***

Ki...

Sıradan bir taksi şoförlüğü...

Ahmet ne kadar yakışıklı olursa olsun...

Biricik'in aradığı kriterlere uymamaktadır da zaten...

***

Neyse...

Aynı günün akşamına da...

Otuzuncu doğum gününün kutlanacağı...

Lara'daki Flamingo Club'a gitmek amacıyla...

Duraktan yine taksi isteyen Biricik'e...

Bu kez de Ahmet gönderildiğinde...

***

Her iki taraf da inatlarından vazgeçer...

Ve böylelikle de...

El sıkışarak barışırlar...

***

Hatta Biricik Ahmet'ten...

Aslı (Eylül Öztürk) ve Tolga (Kemal Erek) çifti ile Tolga'nın Antalya'ya yerleşme kararı alan kuzeni Tansel (Kemal Öğün) ile beraber...

Alkole boğulacakları gecenin finalinde...

Kendisini kulüpten alarak...

Evine geri götürmesi için...

Şahsi telefon numarasını da ister...

***

Ki...

Ahmet sadece Biricik'i almakla kalmayıp...

An itibarıyla uydurduğu...

Bir ağabey masalıyla...

Aynen kendisine kene misali yapışarak yavşayan Tansel'in elinden kurtarırken...

***

Ertesi sabaha da...

Kendisine eksik haber fotoğrafı satan...

Saldırgan bir muhbirin (Kadir Çöpdemir) elinden alınca...

***

Her ne kadar...

Kızının alelade bir şoför parçasıyla evlenmesine gönlü bir türlü razı olmayan Neslihan kendilerine...

Elinden gelen tüm zorlukları çıkartmaya kalkışsa da...

***

Bu yola baş koyduklarını iyice belli eden Biricik ile Ahmet...

Kaçınılmaz bir biçimde...

Yepyeni bir aşk macerasına yelken açmış olacaklardır...

Dakika 34...

***

Bitime doğru bir ara 1970'li yılların Yeşilçam sinemasının...

Ağlak gözlü dramalarını andırır tarzdaki bir hale bürünse de, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; "Onlar ermişler muratlarına, biz çıkalım kerevetine" diyecekleri, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Film güzel sayılır ama aşırı klişe zengin kız fakir olan klasiğinden çıkamamış. Başrol oyuncular birbirine uyumluydu fakat filmdeki yan karekterlerin hepsinin oyunculuğu çok çok kötü aşırı yapmacıktı. Belkide filmi aşağı çeken buydu.

Filmin senaryosu o kadar kötü ki Radyo ve Televizyon -bakın sinema bile değil televizyon- öğrencisi daha iyi bir senaryo çıkarabilir. Hayatımda izlediğim en kötü, en klişe senaryoya sahip film. Verdiğim puan da başrollerin, role gerçekten uyum sağlamasının hatrına.

Yerli filmlerin düşük bütçe toplama senaryo furyasında sıralamanın orta seviyelerinde bir film.Ana konu aslında oldukça başarılı ancak işlenememiş.Oyuncular nispeten başarılı filmin başarısızlığının tek sebebi senaryonun zayıf samimiyetsiz biraz da kopuk olması.30 yaş bunalımı evlenme baskısı eş adayında kültür ve maddi seviye beklentisinde olan geleceği parlak bir kadın, ailesi için geleceğini feda eden yakışıklı bir erkek derken filmin başlarında harika birşey çıkacak gibi beklerken aniden zengin kız fakir oğlan uyarlamasına selam verip yersiz bir tokat sahnesi eşliğinde el birliğiyle batırılmış bir film.Sanki senaristler oturmuşlar beğendikleri her filmden ufak ufak alıntılar yapıp film çekmişler hissi yaratıyor insanda.Yerli filmlerden umudu kesmek üzere olmak acı verici bir gerçek.

Komedi kısmı başarılı olmuş romantik kısmı biraz yapmacık gibi genede geneli başarılı klasik değil