Bir cümleden, filme..
Yazar: Hande KaraKervan 1915, 1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Ermeni tehcirine bir başka gözden bakmak isteyen bir hikayeye sahip olan bir yol filmi. Filmin yönetmen ve senaristi İsmail Güneş, zorlu bir çekim sürecinin ardından bir senedir de filmi vizyona zokmak için uğraşıyor. Son dönemde bu olaya odaklanan ve farklı bakış açılarını takip eden birkaç film daha sinemaseverlerin karşısına çıktı, ancak ilk defa bir Türk filmi bu olaya bambaşka bir gözden, işin insani ve sevgi içeren tarafından bakmayı deniyor.
Filmin senarist ve yönetmeni İsmail Güneş ile yaptığımız röportajda kendisi bu hikayenin tarihsel kayıtlarda 1 cümlelik yeri olduğunu belirtirken, biz sadece “Katırcı Salim 200 kadın ve çocuktan oluşan kervanı Giresun’dan Halep’e götürmek üzere yola çıkar.” cümlesini aldık ve böylesi bir yolculukta insanların başına neler gelebiliri göstermek istedik diyor. Bu açıdan bakıldığında film gerçekten de olaya farklı bir bakışı getirmiyor ya da taraf tutmuyor. Uzun ve meşakkatli bir yol hikayesini perdeye yansıtıyor sadece.
Filmin hikayesinden biraz bahsedecek olursak, 1. Dünya Savaşı sırasında devletin açtığı ihale ile 200 Ermeni kadın ve çocuğun sorumluluğunu alarak, onları Giresun’dan Halep’e götürecek olan kervanın sahibi Katırcı Salim’in önderliğinde bir yola çıkıyoruz. Yol boyunca yaşananlardan gördüklerimiz, tamamen iyimserlik, sevgi ve dürüstlük üzerine konuşlandırılmış. Hikayenin gidişatında Katırcı Salim ve kervandan sorumlu diğer kişilerin “emanete hıyanet olmaz” düsturu ile ilerlediğini görüyoruz. Film bu kervan sağ salim gideceği yere varmıştır, ancak diğerlerinin başına bir şey gelmemiştir demiyor. Yollarda katledilen diğer kervanlardan da haberdar oluyoruz ancak filmin ana konusundan sapmıyor ve sevgi çemberinde kalmayı sürdürüyor.
Filmin konusunu, anlattığı olayın hassasiyetini bir tarafa bırakacak ve teknik olarak filmden bahsedecek olursak, filmin perdeye yansıyan renk tonlaması beni biraz rahatsız etti. Böylesi eziyetli ve zorlu bir yolculuğu, tarihi bir fonda anlatırken, bu kadar aydınlık ve renkli bir görüntü ile izlemek gerçekliği biraz zedeliyor. Onun dışında filmde oyuncuların giydiği ve kullandığı tüm kıyafet ve aksesuarların yol boyunca hiç eskimemiş, yıpranmmaış ve hatta kirlenmemiş olması maalesef göza batıyor.
Bunlar bir tarafa, yüz yıldır süre gelen bir meseleye bir de başka bir gözden bakmak isterseniz, Kervan 1915 bu haftaki tercihlerinizden olabilir.