Gelinlerin Tatlı Telaşı
Yazar: Hande Kara2016'nın ilk yerli romantik komedisi, geride bıraktığımız yılın en sevilen filmlerinden birinin devamı olan Kocan Kadar Konuş: Diriliş oldu. İlki beğenilen devam filmlerine hep imtina ile yaklaşmışımdır. Koltuklara beklentileri gayet düşük tutarak oturmak, yapılacak en iyi şey gibi gelmiştir hep. Kocan Kadar Konuş: Diriliş için de aynı yöntemi uyguladım, ancak arkasında bir kitap barındırdığı için de beklentiyi sıfırlamadım. Sonuçta, ilk filmin biraz gerisinde ama aynı samimiyette bir film izleyip ayrıldım salondan.
Romantik komedilerin çıtasını yükselten ilk film Kocan Kadar Konuş'ta, babası hariç evin kadın olan diğer fertleri tarafından tabir-i caizse hayırlı bir koca kafeslemek için türlü çakallıkla donatılan ve kendini bir anda evlilik meraklısı biri olarak bulan Efsun'un lise aşkıyla yeniden bir araya gelişini izlemiştik. Kaldığı yerden devam eden ikinci film ise, Efsun'un oldu bittiye gelen isteme ve düğün telaşını perdeye taşıyor. Ancak bu kez aileler çok daha fazla ön planda ve dolayısıyla ortalık tam bir cümbüş yeri.
Reklam kökenli yönetmen Kıvanç Baruönü, ilk filmde sıkça başvurduğu ve filmi benzerlerinden farklı bir kulvara taşıyan hayal/rüya sahnelerini bu kez daha kısa tutuyor ve bize Efsun ile Sinan'ın romantizminden çok ailelerin evliliğini izletiyor. Zira bu düğünde ne damada söz düşüyor, ne de geline. Her iki ailenin de kadınları veriyor el ele ve Efsun'a hiç istemediği şaşaalı bir düğün organize ediyorlar. Efsun'un sade kır düğünü hayalleri de yerini, “hiç değilse sevdiğim adamla evleniyorum” tesellisine bırakıyor.
Yine bol ve başarılı diyaloglarla bezenen film, bu noktada yine kitaptan birebir cümleler kullanıyor. Kitabın ve dolayısıyla filmin baş karakteri Efsun ile Ezgi Mola, ikinci filmde biraz daha ön plana çıkarak Sinan karakterini gölgede bırakıyor ve tam anlamıyla yine döktürüyor. Filme yeni dahil olan Babaanne Cavidan Hanım karakteri ile Hümeyra'nın ve ilk filmde de izlediğimiz Anneanne Peyker Hanım Nevra Serezli'nin çekişmeleri, filmin kahkahasını karşılayan sahnelerden. Karşılaştıkları ilk andan itibaren yıldızları barışmayan bu iki karakter ile filmin çatışma ögesi başarılı bir şekilde elde ediliyor. İlk filmde tanıdığımız ancak ikinci filmde çok daha fazla izleme şansı bulduğumuz gay karakter Mehmet ile Enis Arıkan, ikinci filmde göremediğimiz Teyze Ebru Cündübeyoğlu'nun yokluğunu telafi eder gibi.
Sonuç olarak Kocan Kadar Konuş: Diriliş, yılın ilk vizyon haftasında izlememize rağmen, yılın en eli yüzü düzgün yerli romantik komedi filmi tahtını kolay kolay bırakmayacak bir kalitede. Unutmadan, Efsun'un odasındaki posterde de denildiği gibi; “Kitabı, filmi ile yargılama”.