Hesabım
    Victoria
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Victoria
    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Neden Altın Palmiye için yarışmadığını halen anlayamadığım ve Justine Triet’in yönetmenliğini üstlendiği In Bed with Victoria, 55. Eleştirmenler Haftası’nın açılış filmi olarak Cannes seyircisinin karşısına çıktı.

    Tuttuğu sonuna kadar koparan bir avukat olan Victoria karakterini merkezine alan film, ayakları üzerinde duran, bildiği gibi yaşamaktan şaşmayan, güçlüden de, öte yıkılmaz bir kadın portresi çizerek başlıyor. Victoria güzel Türkçemizdeki muhteşem tabiriyle “kimseye eyvallahı olmayan”, işindeyse mükemmeliyetçi bir kadın. Dünyalar tatlısı iki küçük kızı var ama klasik annelik nosyonlarının hiçbiri Victoria da yok; çocukların anneliğini, bebek-bakıcılığı da yapan değişken sevgilileri üstleniyor. Ve hayatına giren erkeklerin her biri neredeyse aynı cümlelerle geri çıkıyor: “Beni baskılıyorsun, özgür bırakmıyorsun… Boğulduğumu hissediyorum...”

    Ekonomik özgürlükle ve üretkenlikle birey olduğunu ispatlayan, bireyselleştikçe bencilleşen, erkekler dünyasında ayakta kalmak için erkek olan ama bunu fark etmeyen kadınlara uzaktan bir selam çakan senaryo, aslında başından sonuna kadar kahramanının yanında duruyor. Zira karşımızdaki Victoria’nın bile çuvallayabileceğini, yıkılabileceğini görüyoruz. Eski müvekkili Sam’in ona deli gibi aşık olduğunu göremeyecek kadar gözleri kör olan Victoria, çevresindekilerin değerini ancak kaybedince anlıyor. Tıpkı, hepimiz gibi.

    İnişleri çıkışları kaybedişleri ve kazanışlarıyla hem Victoria, hem Sam film boyunca ciddi bir karakter dönüşümü yaşıyor. Victoria yumuşuyor, Sam ise sertleşiyor; ikisi de kendilerindeki eksik yanları birbirleriyle örtmesini öğreniyorlar. Öte yandan bir aşk hikayesinden çok daha fazlasını vaat eden film, ana temanın içini dolduran absürt dava süreci, kafası oldukça karışık ilişkiler, hatrını kıramadığımız dostluklar, seksin gerekliliğinin sorgulanması gibi hiçbiri boş olmayan malzemelerle destekleniyor.

    Oyunculuklarda Victoria’yı canlandıran Virginie Efira başta olmak üzere Vincent Lacoste (Sam), başa bela dost Vincent Melvil Poupaud ve onun şizofren sevgilisi Eve rolünde Alice Daquet oldukça iyi iş çıkartıyorlar.

    Girişte de dediğimiz gibi neden yarışmalı bölümde olmadığını anlayamadığımız Victoria umarız ki ülkemizde de bir şekilde vizyona girer; geride bıraktığımız yıl aynı isim de 2 ayrı filmin karşımıza çıktığını düşünürsek bu Victoria’larda var bir iş!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top