Hesabım
    Gizli Güzellik
    Ortalama puan
    3,3
    51 Puanlama
    Gizli Güzellik hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    7 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.243 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Filmde bazı sürrealist gerçekler var. Yani bazı insanların kendi inancı doğrultusunda görmek istediği şeyi önüne seren bir anlatım söz konusu. Filmde sürekli bir ağlama halindeydim. Çok dokunan bir yapısı ve işlenişi var. Hep ağladığımı bilirim. O yüzden film gerçekten başarılı.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    9 Ağustos 2017 tarihinde eklendi
    Bu derece etkileyici bir kadro ile çok daha iyi olabilecekken, bir şekilde kıyısından dönmüş "Collateral Beauty". Akıcı bir film ancak izlerken bazı şeylerin yanlış işlendiğini ve bir şeylerin yetersiz kaldığını hissediyorsunuz. Mutlaka görülmesi gerekmez düşüncesindeyim ancak bazı mesajları doğru bir şekilde yorumlamak ve üzerine düşünmek yerinde olacaktır.
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Mayıs 2017 tarihinde eklendi
    “Büyük nedeniniz nedir? Kesinlikle bir şeyler satmak için burada değiliz. Bağ kurmak için buradayız. Hayatın konusu insanlardır... Sevgi. Zaman. Ölüm. Bu üç soyut kavram yeryüzündeki her bir insanı bağlıyor. Koruduğumuz her şey. Sahip olmamaktan korktuğumuz her şey. Eninde sonunda kendimizi alırken bulduğumuz şey. Çünkü günün sonunda sevgiyi arzuluyoruz, daha çok zamanımız olsun istiyoruz ve de ölümden korkuyoruz.”

    Çocuğunu kaybeden başarılı iş adamı olan Howard, artık yarı ölü gibidir... Kendi kendine sevgi, zaman ve ölüm’e ayrı ayrı mektuplar yazar ve postaya verir. İş ortağı ve diğer iki çalışan ona bu konuda yardım etmeye çalışır. Kendilerinin de bu üç kavramı temsil ettiklerinin farkında değillerdir.

    Ortaklar bu üç konuda Howard’a cevap vermek için üç oyuncu yollarlar. Bu üç kişi Howard ile tanışırken, ortaklar da kendi yolculuklarına çıkarlar.

    Yazının devamı blogta... (Tuvalet Kağıdına Notlar)
    Ayse A.
    Ayse A.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    1 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Uzan zaman sonra sinemada izlediğim en güzel eserdi.söylemeden geçemeyeceğim.üzerinde durulan 3 soyut kavram ölüm zaman ve sevgi filmin senaristinin dünyanın tümünde gerçekleşmekte olan toplumsal travmadan etkilendiğini ve unutulmuş duygulara dokunarak filme ulaşabilen  kesime en azından yaşadığını hissettirebilmeyi amaç edinmiş bence.çünkü kendi de etkilenmiş süreçten.Filmde beni en çok etkileyen sahne  zaman temasını yüklenmiş aktörün kaykayıyla başkahramanın bisikletinin arkasına tutunması değildi.aksine zamanın ilaç olduğunu savunanlara düşman olmuş kahramanın zamanı temsil eden aktörü bisikletiyle peşinde sürüklemesi zamanınsa aktörün bisikletine tutunduğu sahneydi..çünkü zamanı sırtında bir yük gibi taşıyan kahraman il kez o sahnede zaman kavramının önüne geçmişti.zaman ve insanın bir kovalamaca içerisinde olduğu bisiklet ve kaykay figürleriyle vurgulanan en anlamlı sahneydi.
    Etkilendiğim diğer sahne ise babanın ölen kızı için hisselerinin bir kısmını kızı adına bir fona yatırması ve kızı öldüğü için hisselerini kaybetmesiydi.Bu sahne babanın her şeyi kaybettiğinin  ilk yüzüne vurulduğu sahneydi.ki baba burda parasını değil bitmemesini umduğu mutlu anların zamanın sevginin bittiği gerçeğiyle yüzleşiyordu,gerçek öyle olmasa da

    Sevgi kavramını yüklenmiş aktörün ilk sahnesinde ağlaması sevginin varlığını ağlayarak vurgulaması ve sevgi kavramı için bir bayanı seçmesi senaristin sevgiye bakış açısı hakkında bize ipuçları veriyordu.şunu mu demek istiyordu senarist:kadınlar sevgiyi gerçekten yaşar ve yaşatırlar,ve sevginin içinde mutluluktan ziyade en baskın duygu hüzündür,Sevmenin sorumluluk getirdiğini ve sevginin doğal sonucu olarak kaybetme endişesiyle acıyı da peşinde sürüklediği miydi?

    Ölüm kavramının orta yaş üstü bir bayan aktöre verilmesi beni çok şaşırtmadı.yine ölümü vurgulayanın bir bayan olması da ölümden sadece ölen ruhun alabileceği hazı düşündürdü.aktörün kibiri ölüm kavramının ağır gerçekliğinden miydi yoksa aktörün egosundan mıydı izleyicinin hayal gücüne bırakılmıştı.ve en süslüsüydü 3soyut kavramdan ölüm temasını yüklenen aktör.Acı  olan ölümü süslemişti.sax mavisi şapka ve aynı renk tüylü kabanla.burada vurgulanansa ölümün de gizli güzelliğiydi sanırım.
    Zaman kavramının çocuk yaşta bir aktöre verilmesi zekiceydi.çünkü zamanı en iyi çocuklar yaşardı,zamanın içinde korkusuzca yaşardı.çocukken zaman su gibi akmazdı,büyüklerin sorunuydu zaman.yavaşladıkça çoğalan ,hızlandıkça hissi azalan zaman.
    Filmde beni en çok etkileyen söz ise;’’evladını kaybeden biri asla toparlanamaz’’oldu.bunu evladını kaybetmiş bir anne evladını kaybetmiş ve toparlanacağını söyleyen baba için telaffuz ediyordu.’’Toparlanamaz’’ kelimesi yapı olarak olumsuz bir cümle olsa da ben öyle hissetmedim.o cümlenin içinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı,dönüşümün ve değişimin olacağı bakmasını bilirsen gizli güzelliği göreceğin vurgusu vardı.beni çok etkileyen diğer bir söz ise ölüm kavramını yüklenmiş aktörün sarfettiği’’kimse gerçekten ölmez’’cümlesiydi.bu cümlede hem ölüm hem zaman hem de sevgi kavramı bir aradaydı.ölüm gerçekti ve herkes bir gün ölür gerçeğiyle birlikte,sevginin ölümle bitmeyeceği,anıların ölüm kavramını öldüreceği ve zamanın anılarla durmayıp akacağı bedenen öleni ebediyen yaşatacağı vurgulanıyordu.
    Bu 3 kavramın tek bir kavramada birleştiği tek sözcükse sevgiydi.Sevgi ölümün içinde vardı, ölümü sevmese de ölümle ölümsüzleştirecek olan ilahi güce duyulan bir sevgiydi bu belki. sevgi zamanın ta kendisiydi,yaşadığımızı hissettiren zamana anlam katan,sevgisizliğin içinde bile sevgi vardı zamanı zehir yapan..
    Rabia Asya D.
    Rabia Asya D.

    Takipçi 9 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    19 Eylül 2017 tarihinde eklendi
    filim konusu aslinda gayet real ve etkileyici ama bazi yerleri biraz sacma ve eksik geldigi icin wowwww denile bilicek bir filim deyil. Ama yinede gayet iiiiii ....
    Mert Özkan
    Mert Özkan

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    31 Mart 2024 tarihinde eklendi
    Sadece konusu için bile iyi puanı hak ediyor. Farklı konusu mesajları ile hayatı sorgulatan bir film. İzlemeye değer güzel bir film.
    bed
    bed

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    Dönüp bir daha izlenecek filmlerden . Ama ilk izleyişinizde anlamayacağınız için değil , farklı hislerle izlemek ve daha farklı hissetmek için. Film başladığı zaman gerçekten nasıl ilerleyecek diye düşündüm . Güzel bir altyapısı olduğu belliydi , konusunun etkileyici olduğunu tahmin etmiştim ama yine de şaşırdım . Dram izleyecekseniz kesinlikle önerimdir. Uzun zamandır böyle bir film izlememiştim ve çok iyi geldi. Basit işlenmemiş bir dram filmi olduğu için kafanızı kaldırmıyorsunuz izlerken. Tamamen içine alıyor . Will Smith ve Kate Winslett olması benim için zaten bir artıydı film adına ki şaşırtmadı. İyi seyirler şimdiden izleyenlere , umarım bu yorum sayesinde izleyenleriniz de vardır .
    Demet Ce
    Demet Ce

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    18 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    Çok uzun yazmak istemiyorum. Beni filmin sonunda spoiler: dernekteki kadının aslında karısı çıkması şaşırttı gerçekten hiç aklıma gelmemişti bu. Howard gerçekten beynine bunu unutturmuş muydu o kısmı anlamadım tam net değilim. Boşanırken yazdığı not da çok etkileri beni yabancı olabilsek dediği not.
    Collateral Beauty’nin tam karşılığını bulamadım, bence ‘gizli güzelllik’ yeterli bir kavram değil beni tatmin etmiyor. Acaba bütünsel güzellik, bütündeki güzellik, veya hatta paralel güzellik dense daha mi doğru olurdu. Soyut kavramlar işleniyor ve oyuncuları izledikten sonra aslında bizler de oyuncuyuz diye düşündüm, hayatta karşımıza çıkan insanlar da bu oyuncular gibiler hayatlarımızda veya kendi hayat denen rüyamızda gibi düşündüm. Bakış açımız yani beynimiz gösteriyor bize bu oyuncuları vs gibi de türetebiliriz, bana göre. Para neyi simgeliyordu merak ediyorum..(para gibi somut bir araç ile oyunculara görevlerini veriyorsun hayatına dahil ediyorsun ve onlar da rollerini yerine getiriyorlar. parasız rol almadılar)paraya ilgisi olmayan sadece sevgiydi, ölüm ve zaman parayı seviyorlar dikkatimi çeken. spoiler: son kısımda anlaşıldığı üzere bu kavramlar ilahi görevlendirilmişler öncesinde, With miydi neydi reklamcı arkadaş Howard’ın ortağı, görünürde o onları buluyor ama işin aslında ve görünmeyen kısmında çoktan planlanmış.
    dernek üyesi bir kadının konuşması da güzeldi, bu dünya zamanının aslında cennet hayatında bir göz kırpma zamanına tekabül ettiğini söylemesi. Bu İslami kaynaklardan da bildiğimiz bir şey. genel olarak güzeldi hissettirdikleri filmin fakat eksikti bana göre. Çocuk ile imtihanın çeşitleri işlenmiş filmde, Howard çok nadir görülen bir hastalık ile çocuğunu kaybetmeyi yaşıyor, ortağı karısını aldattığı ve boşandığı için kızının ona cephe alması ve nefret ettiğini söylemesiyle çocuğu varken yokluk yaşıyor, Claire’in ise hiç çocuğu yok ve belki de hiç olmayabilir.. gizli güzelliği hissetirecek daha fazla öğeler olmasını beklerdim. ama sanıyorum gizli güzellik aramızdaki kuvvetli bağlar, hüznü, acıyı, üzüntüyü, sevinci, neşeyi, hepsini birlikte paylaştığımızda bu bağlar kuvvetli olduğunda bu güzellik çıkıyor ortaya, kendimizi yalnızlaştırdığımızda yapamıyoruz, çok acı da çeksek birbirimize destek olarak anlayarak ve paylaşarak dayanabiliyoruz, o zaman o güzelliği keşfediyoruz belki de. Howard’ın iş arkadaşlarının ona olan bağlılığı, onu gerçek anlamda düşünmeleri endişelenmeleri, çabaları, bunlar bu güzelliğe örnekti. herkes bir biriyle çok ilgili, bir sorun varsa görmezden gelmiyor. hatta ölümü canlandıran aktörün spoiler: Simon’un hastalığı ile ilgilenmesi, ailesine söylemesi konusunda
    yol göstermedi vs…ailenin önemine de vurgu vardı bana kalırsa, aile bağları, sevgi bağları, iş arkadaşlarını dahi bir aile olarak işliyor güzeldi. koca bir aileyiz ve birbirimize bağlıyız. tek başımıza yalnız ve aciziz. birlikte güzeliz ve bu fani dünya bu elem dünyası ancak birlikteyken yaşanabilir. evet bunlar çıkarımlarım…. sanırım aklıma gelenler bunlar, güya kısa yazacaktım🙈🤣

    ilave: domino taşları ile muazzam şeyler inşaa edip spoiler:
    bir kerede hepsini deviriyor ve yerle bir ediyor eserini yok ediyor ya, aklıma şu an içinde bulunduğumuz dünyanın da bir gün yok olacağı geldi. her varlığın ayrı ayrı sistemi düzeni var, özenle ince ince işlenmiş planlanmış tasarlanmış, bunları düzenleyen kuran en küçük ayrıntıya kadar her şeyin bir anlamı amacı olarak Yaratan neden bir gün bunca şeyi yok edecek boşa gidecek her şey? bu kadar ince düşünülmüş tasarı bir gün yok olması ve boşa gitmesi için değildir elbette… Howard’a gelirsek domino taşları ile kurduğu kulelerle önce bir şaheser var ediyor sonra yok ediyor. ve yok oluşunu seyretmekten keyif alıyoruz domino taşları birbiri üzerine düşerken, bu yıkılışı izlemenin verdiği tuhaf bir zevk var. sanırım gizli güzellikten kasıtta buydu, yani domino sahnelerinin olması buna işaret ediyordu yıkılışındaki yok oluşundaki güzelliğe. spoiler:

    yine Kainatın yok olacağına gelirsek, sonrasındaki sonsuzluk hayali ve buradaki fani olan şeylerin orada sonsuz olması fikri dahi bu yıkımı güzel kılıyor. burada bir fragmanını izlediğimiz sonsuzluğun gerçeği kim bilir ne kadar güzel.
    sahi kuşların neden kemiklerinin içi boş hiç düşündünüz mü?.. her ince detay düşünülerek tasarlanmış, buna tesadüf denmesi bir tuvalin üzerine boyaların devrilerek Mona Lisa tablosunun tesadüfen ortaya çıktığını iddia etmek kadar saçma. neyse nereden nereye geldim🙃 film güzel bence, tabi ne beklediğinize göre göreceli.. sevgiler saygılar…
    Ahmet Hasim A
    Ahmet Hasim A

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    7 Temmuz 2019 tarihinde eklendi
    Abd sinemasının sık sık yaptığı gibi "metafizik; hayatta genel geçerliliği olan doğal bir olgudur" algısını pekiştirmek amaçlı bir film olsa da bu kez kuantum fiziği ve astronominin en iddialı teorilerinden olan "holografik evren" olayını örgünün merkezine yerleştirmişler. Bu nedenle, üç soyut kavrama mektup yazma sahnesinde masada duran 2 kitaptan biri olan ve ülkemizde Tübitak yayınları tarafından yapılmış bir çevirisi de bulunan Brian Greene'in "Saklı Gerçeklik" kitabını okumuş olanlar filmden ayrı bir tat alacaklardır. Holografik evren teorisi karadeliklerin iç çeper yüzeyinde, o karadeliğin projekte ettiği evren parçasında yaşanan ve yaşanacak olan tüm olayların holografik olarak iki boyuta sıkıştırılmış bir izdüşümü bulunduğundan bahseder. Bir başka deyişle tüm evren ve içinde yaşanan tüm olaylar bu hologramın 4. boyuta (zaman dahil) projeksiyon şeklinde yansıtılmasından ibarettir. Bu teoriye göre örn. birine tam da "17 yaşındayken başıma filanca iş gelmişti" derken tam o anda "17. Sokak" tabelasının yanından geçmekte olduğumuzu farkettiğimiz türden sıradışı tesadüfler ve "dejavu" olayları holografik evren yansıması olarak kabul edilir. Bir nevi sinyal karışması yani.. Filmin en can alıcı iki sahnesinde, hem Türkçe, hem İngilizce versiyonda bir dublaj hatası gibi algıladığımız konuşma karışması, aslında bir holografik evren yansıması olarak filme bilinçli konulmuş ve yine böyle 2. sahnede spoiler: (Evrensel İdare Mekanizması tarafından özel görevle gönderildiği anlaşılan)
    seçmelere katılan kızın içinden düşündüğü reklam sloganı tam o esnada oradan geçmekte olan şirket patronunun içine doğmuş ve kız böylece patron tarafından farkedilerek seçilmiştir. 3 soyut kavramı oynayan her 3 kişi de spoiler: aslında oyuncu falan olmayıp evrensel idare tarafından gönderilmişlerdir.
    Tedavi edilecek kişi de sadece Haword değil, tüm iş ortaklarıdır. Eminim Saklı Gerçeklik kitabını okuyanlar (Bir kuantum fiziği ve astronomi kitabıdır) filme tam not vermişlerdir.
    Erhan Ilsever
    Erhan Ilsever

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    9 Eylül 2020 tarihinde eklendi
    Hani bazı geceler hafif sağanak yağmur yağar ve o oralar hayatında herşey yolunda gitmiyordur.Sonra birden içinden bir ses 'dışarı bakmalısın' der ve yavaşca pencereye doğru yürüyüp onu açarsın. Dışarıya kulağını verir ,gözlerinle karanlığıa doğru bakarsın.Yağmur damlalarının yere düşerken toplu halde çıkardıkları sesi dinlemeye başlarsın. Dinlerken, biraz hüzünlenir biraz umut dolar biraz sakinleşir ve birazda kendinle konuşursun içinden ve rahatlarsın.O kısa zaman iyi geçer senin için. Bence bu filmde aynen öyle...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top