Ve uzun zaman sonra bu sıcak yaz gününde yine sinema salonu yolunu tuttuk ve Mission İmposible: Fallout'u yerinde yani sinemada seyretmiş bulunmaktayım. Film nasıl derseniz film güzel, Tom Cruise abimiz ise yine yirmibeşli yaşlarındaymış gibi enerjik, kadro yine aynı ve konu ise öncekilerin lacivert renginden. İMAX atmosferinde seyredilen her film gibi bu filminde etkisi haliyle daha fazla oluyor seyircinin üzerinde.. Önceki serileri izlemiş ve beğenmiş olan arkadaşlar bu filmden de hoşnut kalacağını söyleyebilirim. Aksiyon sahneleri ve zeka oyunları ile 2,5 saat boyunca kendini izletmeyi bilen film ile Tom abimiz yine coşmuş diyebiliriz. Son yıllarda ki James Bond filmlerinin vasatlığına iyi bir alternatif olarak izlenecek yegane film serisi olmuş durumda Mission İmposible serisi. Kısacası bu aralar gözünüzü dolduracak bir aksiyon filmi arayışındaysanız mutlaka izleyin. Ama senaryo olarak çok fazla beklentiye girmeyin derim. Benim puanım 5/4.
“Mission: Impossible – Fallout”, serinin bir önceki filmi “Mission: Impossible - Rogue Nation” (2015) ı da çeken Christopher McQuarrie’ın yönetmen koltuğunda oturduğu dördüncü uzun metrajlı sinema filmi…
J.J. Abrams, Tom Cruise ve Jake Myers ile birlikte filmin yapımcıları arasında da yer alan Christopher McQuarrie, serinin altıncı film olan “Mission: Impossible – Fallout” un senaryosuna da kendi imzasını atmış…
Çekimlerine 10 Nisan 2017’de Paris’te başlanan ve paraşütle atlama sahnesiyle 25 Mart 2018’de Birleşik Arap Emirlikleri’nde nihayetlenen filmin diğer sahneleri İngiltere, Yeni Zelanda ve Norveç’teki farklı mekânlarda çekilmiş…
Londra sahnelerinin çekimleri esnasında Tom Cruise’un sağ ayağından sakatlanması nedeniyle çekimlere yedi hafta süreyle ara verilmiş olması ve bunun da kadrodaki oyuncular ile teknik ekibe yapılan ödemeler sonucunda yaklaşık 80 milyon dolarlık bir zarara yol açtığı bilgisi de filme ilişkin olarak basına yansıyan haberler arasında…
Gerçi söz konusu bu rakam daha sonra sigortadan tahsil edildiği için filmin bütçesine negatif bir yansıması da olmamış…
Filmin setine ilişkin diğeri önemli ayrıntıları da şu şekilde sıralayabiliriz:
Öncelikle o herkesin yüreğini ağzına getiren helikopter sahnelerinin toplam dokuz günlük bir sürede Norveç’in sonbahar mevsiminde ziyarete kapalı olan turistik Preikestolen bölgesinde çekildiğini söyleyelim…
Bir diğer ayrıntı, Hindistan ve Keşmir’e ilişkin…
Bu bölgeye dair sahnelerin tamamı Christopher McQuarrie’ın isteği üzerine Yeni Zelanda’da görüntülenmiş…
Ancak asıl bomba haber, bol aksiyonlu Paris sahneleri üzerine…
Zira filmin bu sahneleri özellikle de çatısında koşuşturmaca yaşanan Grand Palais des Champs-Élysées sahneleri gerçek Paris’te değil sanal efekt ekibince Abu Dabi çölünde neredeyse yeniden yaratılan sanal Paris’te kayda alınmış…
178 milyon dolar gibi oldukça dolgun bir bütçeyle çekilen ve brüt 791 milyon dolar gibi hatırı sayılır bir gişe hasılatına da ulaşan filmin, 8/10 (153.780 oy) ve 4.3/5 (12.493 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (365 yorum) ve 86/100 (60 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” özel etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları da, aynen kurguda yaratılan atmosferi gibi oldukça etkileyici…
Gelin isterseniz, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filme biraz daha yakından bakalım…
Para bol olunca, doğal olarak castingde iyi oluyor…
Hele de başrolde, sanki şeytan tüyü varmış gibi oynadığı her role yakışan bir Tom Cruise ile yardımcı karakterlerde Henry Cavill, Ving Rhames, Simon Pegg, Rebecca Ferguson, Sean Harris, Angela Bassett, Vanessa Kirby ve Michelle Monaghan gibi isimlerden oluşan bir kadro olunca…
Yeri gelmişken, hatırlanacağı gibi yukarıda Tom Cruise’un sakatlanması nedeniyle filmin çekim takviminin biraz sarktığını belirtmiştik…
Ki bu da, filmin çekimlerinin, Henry Cavill’in Superman / Clark Kent rolünü üstlendiği “Justice League” (2017) filminin çekimleriyle çakışmasına ve Henry Cavill’in bıyıklarının “Justice League” filminin setinde sorun yaratmasına neden olmuştu… Henry Cavill’in bıyıklarını kesmesi için Christopher McQuarrie, “Justice League” in yapımcılarından 3 milyon dolar talep etmiş ancak bu teklif Paramount Pictures tarafından reddedilmişti… Henry Cavill’in bıyıklarına ilişkin problem, “Justice League” VFX ekibinin bıyıkları özel efektlerle dijital olarak silmesiyle çözülmüştü…
Bu küçük bilgi notundan sonra şimdi birazda filmin teknik ayrıntılarına ve özelliklede teknik ekibin yapısına bir göz atalım…
Şimdi hepsinin isimlerini ve bugüne kadar yapmış oldukları işleri saymaya kalksak sayfalarca süreceği için sadece “Ex Machina” (2014) ve “Annihilation” (2018) ın da görüntü yönetmeni olan Rob Hardy, “Sherlock Holmes” (2009) ve “Inception” (2010) ın da sanat yönetmeni olan Matthew Gray, “Inception” (2010) ve “Dunkirk” (2017) ün de kostüm tasarımcısı olan Jeffrey Kurland, “The Day After Tomorrow” (2004), Gravity (2013) ve Rogue One (2016) ın da özel efekt sorumlusu olan Neil Corbould ile Abu Dabi çölünde yoktan bir Paris ve Grand Palais des Champs-Élysées var eden sanal efekt takımını sıralamış olmak bile bu konu hakkında fikir vermeye yetecektir diye düşünüyoruz…
Zaten sadece kartalların uçabileceği mekânlarda başka türlü nasıl böyle bir film çekilebilirdi ki…
Sonuç olarak, oyuncu kadrosu ve başta iki yüzü aşkın uzmandan oluşan sanal efekt takımı olmak üzere teknik ekibin iş birliği ile ortaya çıkartılan seyir keyfi yüksek bu film için puanımız 4 önerimiz ise, “mutlaka izlenmeli” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not: Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 12 Kasım 2018 günü saat 00.25’de yazılarak paylaşılmıştır...
Ethan Hunt karakteri ile özdeşleşen Tom Cruise'e saygı duymamak elde değil. Tehlikeli sahnelerde bile dublör kullanmayan bu ihtiyar delikanlı bu yaşına rağmen yakışıklılığını ve zindeliğini koruyor. Film yine atraksiyon sahneleri ile seyirciyi koltuğuna zımbalıyor. Oyunculuklar ve senaryo uyumlu.
Film güzeldi aksiyon sahneleri çekimleri oyunculuklar felan çok güzeldi akıl oyunları vardı gerçekten 6 filmde birbirinden muhteşem olan bir film serisi Görevimiz tehlike serisi lakin senaryoların klasikleşmesi ve Julia'nın evlenmesi beni üzdü onun için 4/5
Serinin tüm filmlerini vizyon tarihinde izledim. Bu filmden hemen önce tüm seriyi tekrar izledim. Gerçekten hepsi hala iyi hala güzel hala izlenebilir. Bu kadar uzun bir seride bunu sağlamak imkansız. Görevimiz imkansız demiş adamlar zaten.
Serinin 6. filmi. En çok zevk aldığım kuşkusuz bu film oldu. Aksiyon inanılmaz derecede yüksekti. 4. filmden sonra en keyif aldığım film bu oldu. Tom Cruise inanılmaz bir performans sergilemiş yine. Yaşı 56 olmasına rağmen adeta 20'li yaşlarındaymış gibi bir performans sergilemiş. Filmi senaryo olarak iyi buldum. Hikayesi şu şekilde; Lane'nin kurduğu "Sendika" adlı örgüt dağılarak Havariler'e dönüşüyor. Havariler de yine dünyada terör eylemleri yapan bir örgüt. Bunlar patlatacakları bomba için plütonyuma ihtiyaç duyarlar. IMF de bu adamların plütonyuma sahip olmasını engellemeye çalışır ama başarısız olurlar. Bundan sonra Hunt'ın başında olduğu IMF Havarilerin elindeki plütonyumları etkisiz hale getirmek için yola koyulur. Yine çok farklı ülkelerde geçen bir filmdi. Aksiyon durmak bilmedi. Sahnelerde çok yaratıcı dokunuşlar vardı. Bu seri için idol haline gelen yüz değiştirmeyi iyi kullanmışlar bu filmde. Özellikle Keşmir'de geçen sahneler çok heyecanlıydı. Hunt ile Walker arasındaki helikopter sahnesi gerçekten çok keyif verdi. Sonunda tabi ki de ekibimiz bombaları etkisiz hale getirip dünyayı bombalardan kurtarırlar. Serinin tüm filmlerinde böyle oldu zaten ama bu filmlerde senaryoya fazla da dikkat edilmesine gerek yok bence. Aksiyondan zevk alıyorsak yeter. Kurguya gelirsek; çok iyi düzenlendiğini düşünüyorum. Sahne geçişleri çok iyi yapılmış. Film neredeyse hiç sıkmadan izletiyor. Görüntü yönetimi de müthişti. İnsan o sahnelerin nasıl çekildiğine gerçekten de şaşırıyor. Tabi artık teknoloji ilerlerdi. Bu tarz filmler günümüzde bir hayli çoğaldı. Aksiyon olarak izlediğim en iyi filmler arasına girecek bir filmdi. Filme verdiğim puan= 7,8
Son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden biri. İnsanı sürekli şaşırtıyor; bir üzülüyor bir seviniyorsunuz duygudan duyguya geçiyorsunuz. Yalnız eski müziği daha fazla kullanılsa sanki daha iyi olurmuş. Şiddetle tavsiye edilir, izleyin izlettirin.
Sakın kötü yorumlara aldanmayın. Filmi yerden yere vuruyor bazıları. Biri demiş ki " sinemada uykum geldi. Verdiğim paraya yazık film çok kötü ". demiş. Ya bu ne biçim yorum. Sinemada uyursan elbette filmden birşey anlayamazsın. Filmin bütün serisi harika. Hele 6. Bölüm bi başka gerçekten. Yalan yok şimdi 2.bölümü biraz basit kalmış. Sahneler orta kıvamda. Ama genel olarak 6 bölümde süper. Yorumlara kanmayın arkadaşlar. Film süper..
Süper bir filmdi parasını sonuna kadar hakediyor Tom Cruise 'a hayranım. Ayrıca eski karakterleri yenilerle ancak bu kadar güzel harmanlayabilir bir insan. Eleştiri olarak da artık Benji' den bir dövüş sahnesi görmek istiyorum ufak da olsa sonuçta sahada uzun süre kaldı bir tık birşeyler ilerleyebilir dövüş ya da nişancılık konusunda uzmanlaşmış olarak görmek hoşuma giderdi...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.