Planetarium, Natalie Portman ve Johnny Depp'in kızı Lily-Rose Depp'in canlandırdığı Laura ve Kate Barlow adındaki iki kız kardeşe odaklanıyor. Bu iki kız kardeşin birlikte hayaletlerle iletişim kurabilmek gibi bir özel yeteneği vardır. Oldukça ünlü birisi bu kız kardeşleri keşfedip yaptıkları şeyin etkisini görünce, onları bir oyuncu yapmak ister, özellikle de Laura'yı. Bundan sonra da iyice ünlenen Laura, sayısız işlerde rol alır. Bu esnada da hastalanan Kate'e göz kulak olmaya çalışır.
Tıpkı bu Mayıs ayında vizyona giren Their Finest filmi gibi, Planetarium da bu yılki !f festivalinde ilgimi çeken fakat izleme fırsatı bulamadığım filmlerden biriydi (ayrıca bu iki filmin konularının birden fazla benzerliği olması da ilginç bir tesadüf). Fakat Their Finest, hikayesinin amacının ne olduğunu bilen, Planetarium ise bununla bildiğin çorba yapan bir iş. Ama filmin aşırı düşük IMDb puanı sizi yanıltmasın, Planetarium tam olarak rezalet bir film değil.
Mesela Lily-Rose Depp ve Natalie Portman'ın birlikte olan kimyası çok iyiydi. Depp, filmde çok fazla görünmese de kayda değer bir performans sergilemiş. Ama Portman, filmi resmen alıp götürmüş. Planetarium'un tamamen kötü olmamasının en büyük nedeni, kesinlikle Portman'ın güçlü performansından geliyor.
Bunun dışında dekorlar filmin çekildiği zaman dönemini çok iyi yansıtmış ve ayrıca Their Finest'de olduğu gibi eskiden film çekmek için verilen emeği görmek ilgi çekiciydi.
Eğer Planetarium'a giderken sırf bunları görmek istiyorsanız, film bittikten sonra büyük ihtimalle salondan mutlu ayrılacaksınız. Benim bu filmle ilgili en büyük sorunum hikayenin kendisinden kaynaklanıyor aslında. Çünkü film öyle alakasız bir şekilde ilerliyor ki! Gerilim dolu bir hayalet hikayesi izleyeceğiz derken hikaye birdenbire film çekme olayına kayıyor. Bu süre içerisinde de Kate'i resmen hikayeden çıkarıp bütün filmi Laura üzerine kuruyor. Peki film Laura'nın ihtişam ve şöhretten dolayı işleri abartıp onun yaşadığı yükseliş ve düşüşüne mi değiniyor? Hayır, film öylesine ilerliyor sadece. Laura'nın bir sevgilisi oluyor, ara sıra 1-2 film çekiyor, bir de kız kardeşine bakıyor... Ve bunların hiçbiri düzgün bir amaç uğuruna yapılmamış. Bir de işin en can sıkıcı yanı ne, biliyor musunuz? Portman ve Depp'in güçlü performanslarına rağmen ana karakterleri bir an bile umursamıyorsunuz. Yani film boyunca ilgi çekici olmayan, umursamadığınız insanları izliyorsunuz.
Eğer bu film sırf Personal Shopper gibi özgün bir hayalet hikayesi veya Their Finest gibi sadece film çekme hikayesi yapmak isteseydi, ortaya çok daha akılda kalıcı bir iş çıkardı. Çünkü bu haliyle Planetarium, karman çorman bir film olmaktan öteye gidemiyor. Planetarium, iyi oyunculuklara, başarılı bir yönetmenliğe ve etkileyici dekorlara sahip ama hikaye tam olarak içerdiği konulardan hangisini anlatacağını bilemediği için, sonuç olarak elde tutulur bir konu da kalmıyor ortada. Kötü bir filmden ziyade, büyük bir vakit kaybı.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Natalie Portman ve Lily-Rose Depp.
+ Etkileyici dekorlar ve bazı ilginç sahneler.
+ Başarılı yönetmenlik.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Dağınık senaryo yüzünden filmin çorbaya dönmesi.
- Ana karakterleri umursamamanız.
- Sıkıcı ve gereksiz sahneler.
TOPLAM PUAN: 4.9/10