Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Mimi Leder imzalı ‘Eşitlik Savaşçısı’nın ana karakteri, üstesinden gelmek durumunda olduğu tüm bu zorluklarda gezinirken nihayetinde Anayasa Mahkemesi’nin uyguladığı bir eşitsizlik kararını bozmak için önemli bir davayı üstleniyor ve tarihi değiştirme yolunda, zorlu ve yıpratıcı bir sürecin tanığı oluyor. Bilirsiniz, hukuk ağırlıklı filmlerin savunma bölümleri özel tatlar taşır. ‘Eşitlik Savaşçısı’ da belli aşamalarda biyografik rotada ilerliyor ve bir noktadan sonra bizi mahkeme salonuna taşıyor. İşte bu bölümde Leder atmosfer kurmada ve kategorisi için ‘klişe’ sayılacak sahnelerde istediği etkiyi yaratmada başarılı oluyor. Kuşkusuz bu duruma Ginsburg’ü canlandıran Felicity Jones’un performansı da büyük katkıda bulunuyor. Halen ABD Yüksek Mahkemesi (Supreme Court) yüksek yargıçlarından olan ve Trump’ın ‘ayağını kaydırmak için’ uğraştığı bu 85 yaşındaki insan ve kadın hakları savunucusunun öyküsünü izlemek isteyenlere “Buyurun salona” diyoruz.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
İlginç kadın yönetmen Mimi Leder’in sinemaya dönüşünü haberleyen bu film, demek ki özellikle iki tür seyirci için. Biri elbette kadınlar. Düşünen, akıllı, aydın kadınlar. Filmde en azından Amerikan tarihi içinde kadının rolü, yeri ve çağdaş haklarını kazanma serüveni tüm kilometre taşlarıyla veriliyor. Bir belgesel gibi... Bir de elbette hukukçular. Hukuk sözcüğünün açık biçimde guguk’la özdeşleştiği şu ortamda, olabildiğince avukat, yargıç ve de siyasetçimizin içinde bol bol “Akıl tüm kanunların can damarıdır” türünde cümlelerin uçuştuğu bu filmi görmesini öyle isterdim ki... Onlar için bu film sadece ‘görülebilir’ değil, kaçırılmaz olmalı.
Eleştirinin tamamı için: T24
Milliyet
Yazar: Nil Kural
“Eşitlik Savaşçısı / On the Basis of Sex”, bu ilham verici kadının kariyerinin başları ve eşitlik hakları alanına yönelmesi üzerine. Harvard Hukuk Fakültesi’nde eğitim alan birkaç kadından biri olan Ginsburg, bir yandan eşi ve çocuğuyla ilgilenirken diğer yandan okulu en üst dereceyle bitiriyor. Buna rağmen kadın olduğu için ayrımcılığa uğruyor ve zamanla ABD hukukunda kadınları geri plana atan kanunların değişmesi için bir savaş vermeye başlıyor. Ginsburg’u Felicity Jones’un başarıyla canlandırdığı “Eşitlik Savaşçısı”, yaratıcılık açısından televizyon filminin ötesine geçemiyor. Eli yüzü düzgün ancak alışıldık bir biyografi olarak kalan film, sadece konu aldığı Ginsburg’un hikayesinin verdiği ilham için izlenmeyi hak ediyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Mimi Leder imzalı ‘Eşitlik Savaşçısı’nın ana karakteri, üstesinden gelmek durumunda olduğu tüm bu zorluklarda gezinirken nihayetinde Anayasa Mahkemesi’nin uyguladığı bir eşitsizlik kararını bozmak için önemli bir davayı üstleniyor ve tarihi değiştirme yolunda, zorlu ve yıpratıcı bir sürecin tanığı oluyor. Bilirsiniz, hukuk ağırlıklı filmlerin savunma bölümleri özel tatlar taşır. ‘Eşitlik Savaşçısı’ da belli aşamalarda biyografik rotada ilerliyor ve bir noktadan sonra bizi mahkeme salonuna taşıyor. İşte bu bölümde Leder atmosfer kurmada ve kategorisi için ‘klişe’ sayılacak sahnelerde istediği etkiyi yaratmada başarılı oluyor. Kuşkusuz bu duruma Ginsburg’ü canlandıran Felicity Jones’un performansı da büyük katkıda bulunuyor. Halen ABD Yüksek Mahkemesi (Supreme Court) yüksek yargıçlarından olan ve Trump’ın ‘ayağını kaydırmak için’ uğraştığı bu 85 yaşındaki insan ve kadın hakları savunucusunun öyküsünü izlemek isteyenlere “Buyurun salona” diyoruz.
T24
İlginç kadın yönetmen Mimi Leder’in sinemaya dönüşünü haberleyen bu film, demek ki özellikle iki tür seyirci için. Biri elbette kadınlar. Düşünen, akıllı, aydın kadınlar. Filmde en azından Amerikan tarihi içinde kadının rolü, yeri ve çağdaş haklarını kazanma serüveni tüm kilometre taşlarıyla veriliyor. Bir belgesel gibi... Bir de elbette hukukçular. Hukuk sözcüğünün açık biçimde guguk’la özdeşleştiği şu ortamda, olabildiğince avukat, yargıç ve de siyasetçimizin içinde bol bol “Akıl tüm kanunların can damarıdır” türünde cümlelerin uçuştuğu bu filmi görmesini öyle isterdim ki... Onlar için bu film sadece ‘görülebilir’ değil, kaçırılmaz olmalı.
Milliyet
“Eşitlik Savaşçısı / On the Basis of Sex”, bu ilham verici kadının kariyerinin başları ve eşitlik hakları alanına yönelmesi üzerine. Harvard Hukuk Fakültesi’nde eğitim alan birkaç kadından biri olan Ginsburg, bir yandan eşi ve çocuğuyla ilgilenirken diğer yandan okulu en üst dereceyle bitiriyor. Buna rağmen kadın olduğu için ayrımcılığa uğruyor ve zamanla ABD hukukunda kadınları geri plana atan kanunların değişmesi için bir savaş vermeye başlıyor. Ginsburg’u Felicity Jones’un başarıyla canlandırdığı “Eşitlik Savaşçısı”, yaratıcılık açısından televizyon filminin ötesine geçemiyor. Eli yüzü düzgün ancak alışıldık bir biyografi olarak kalan film, sadece konu aldığı Ginsburg’un hikayesinin verdiği ilham için izlenmeyi hak ediyor.