“In the Tall Grass”; senaryosunu da, Stephen King ve oğlu Joe Hill tarafından yazılarak 2012 yılında (erkek dergisi) Esquire’ın Haziran – Temmuz ve Ağustos sayılarında iki bölüm olarak yayınlanan aynı isimli bir kısa hikâyeden uyarlayarak yazan Vincenzo Natali’nin yönetmen koltuğunda oturduğu bir korku – gerilim filmi…
Prömiyeri, 20 Eylül 2019’da Fantastic Fest’de yapılan ve 4 Ekim 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde, son zamanlarda moda olduğu üzere yine ciddi bir görsel efekt ekibi çalışması eşliğinde kotarılmış olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun için de, söz konusu görsel efektlerin yapımına, Petra Mcelvenny’nin de Netflix adına görsel efekt yöneticisi olarak müdahil olduğu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, korkutmuyor olmasına rağmen, bırakın sonunu bir sonraki sahnede olacaklar dahi tahmin edilemediği için çıkışı zor bulunan bir labirente hapsolmuş altı insanın ilgiyle izlenen hikâyesinin anlatıldığı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Ki, zaten gece karanlığında ürkütücü bir hal de alan “uzun otların” içindeyken zaman, normal hayattakinden farklı bir anlayışla “işliyor”… Dikkat ederseniz bilinçli bir biçimde “ilerliyor” değil de “işliyor” dedik…
Zira ne mi oluyor?
Ne yazık ki, bunu spoilersiz açıklamak mümkün olamayacağı için burada duracak ve filmin oyuncu kadrosuna geçeceğiz…
Çekimleri Kanada Ontario’da yapılan filmin başrol karakteri Ross Humboldt için ilk düşünülen isim “Westworld” (2016 – 2020) dizisinin yıldızlarından James Marsden olmuş… Ancak bu film ile Marsden’in Burt Reynolds’ı canlandırdığı “Once Upon a Time in Hollywood” (2019) filminin takvimleri çakışınca rol Patrick Wilson’a kalmış… Fakat işin Marsden açısından kötü tarafı, onun oynadığı sahnelerin (zamanı geldiğinde o filmin yorumunda anlatacağımız nedenlerle) Tarantino tarafından “Once Upon a Time in Hollywood” (2019) dan çıkartılmış olması…
Bu küçük bilgi notundan sonra, yeniden “In the Tall Grass” a ve onun oyuncu kadrosuna dönecek olursak… Patrick Wilson dışında tanıdık herhangi biri olmamasına karşın küçük Tobin Humboldt’u canlandıran Will Buie Jr. dâhil filmde kötü performans sergileyen tek bir oyuncu dahi yok… Bize göre casting son derece tatminkâr…
İzlemediyseniz kaçırmamanızı önereceğimiz “Gerald’s Game” (2017) ve “1922” (2017) sonrasında Netflix’in üçüncü Stephen King uyarlaması olan bu filmin hikâyesi ve bu hikâye için Vincenzo Natali (ve sahne arkasındaki ekibi) tarafından yaratılan atmosfer içinde pekâlâ aynı şeyleri söylemek mümkün… Hani, eğer ufakta olsa bir klostrofobi probleminiz varsa, filmin karakterlerinin içinde sıkışıp kaldıkları ve bir bölümünde (elbette yine efektler aracılığı ile) görsel olarak cehennemin de resmedildiği bu atmosfer daralmanıza yol açabilir…
Peki, bu kâbus gibi yerden kurtulabilen olmuyor mu?
Bu sorunun yanıtını öğrenebilmek için bu filme değeceğini düşündüğümüz 101 dakikalık bir süreye ihtiyacınız olacak…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi yaptığımız açıklamalar sonrasında meraka kapılarak filmi izlemeye karar vereceklerin ağzının tadını kaçırmış olmamak adına “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; bizim gibi korku – gerilim türüne ve Stephen King uyarlamalarına kayıtsız kalamayan sinemasever dostlara, “Bu filmden de edindiğimiz bir ders ile belki korku – gerilim türünün bütün filmlerine değil ama Stephen King uyarlamalarının tamamına göz atmakta fayda var” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde (3’ü fazla 2,5’i de az bulmamıza rağmen) puan olarak 2,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanları dikkate almadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 15 Ekim 2019 günü saat 02.47’de yazılarak paylaşılmıştır...