Küçük Kurtarıcılar - Beyazperde.com eleştirisi : Küçük Kurtarıcılar: Bilim temalı çocuk filmlerinin alametifarikası!

12 yaşındaki Nano, ailesini kaybettikten sonra büyükannesi ve büyükbabasıyla yaşamaya başlayan genç bir çocuk. Hayatı okuldaki dersler, okulun popüler kızı, okulun kabadayıları, kaykay ve video oyunlarından oluşan Nano, bir gün kötü kalpli Profesör Schlotter’ın, profesörün bahçıvanı olan büyükbabasına garip bir sıvı enjekte ettiğini görerek yüzyılın bilim suçuna tanıklık ediyor. Derdini kimseye anlatamayan genç çocuk büyükbabasının garip davranışları nedeniyle iyi kalpli Profesör X’ten yardım isteyerek hayatının en büyük bilim yolculuğuna adım atıyor. Büyükbabasına enjekte edilen küçültülmüş cani robotla savaşmak için biyoloji çalışmak için gelen ancak bir anda maceraya ortak olan Lily ile küçültücü ışınla mikro boyutlara inerek büyükbabasının vücuduna giriyor ve hem onun, hem de kendisinin hayatı için amansız bir mücadeleye girişiyor.

Alman tıp profesörü ve Mikroterapi dalının yaratıcılarından Dietrich Grönemeyer'in çok satan çocuk kitabından uyarlanan Küçük Kurtarıcılar filmi, son dönem çocuklara yönelik yapılan animasyon filmler arasında en iyilerinden biri olarak göze çarpıyor. Animasyon filmlerin son 10 yılda yaşanan “yetişkinler de izlesin” devrimine burun kıvıran film, çocuklara yönelik renk seçimleri, çizimleri ve müzikleriyle dört dörtlük bir çocuk filmi olmuş.

Vücudun içine yapılan fantastik yolculuk, çocuklara bilimi sevdirmeye ve teknik isimlerden kurtararak fantastik bir dünyaya açılan bir kapı olduğunu göstermeye hevesli yazar Grönemeyer'i temsil eden Profesör X ve havalı laboratuvarı, konuşan pembe tavşan Rappel, vücudun içinde dolaşabilmeyi sağlayan konforlu ve donanımlı bir denizaltı derken uzayıp giden liste, filmde çocukların hayal gücünü tetikleyebilecek fantastik öğelerden sadece birkaçı… Omurganın üzerinden denizaltıyla kaykay yapmak ya da beynin dokusu üzerine iniş yaparak şeytani bir robotla savaşmak gibi yaratıcı sahneleri barındıran yapım bilimi sevdirirken, arkadaşlığı ve aile değerlerini de yeniden hatırlatıyor. Çünkü 12 yaşındaki Nano büyükbabasını kurtarmak için küçültücü ışınla minicik olup denizaltıyla akciğerlerde turluyorsa, ailenin anlamı günümüzde yüklenenden çok daha derin demektir.

Günümüzde bilime yönelik “ben anlamam zaten” imajını da yıkıp geçen film, biyoloji dersinden kalmak üzere olan Lily’nin Nano’yla birlikte vücudun içine yaptığı yolculuk sayesinde sınavdan tam not alması ile de bunu kanıtlıyor. Profesör Grönemeyer, mikroterapi yöntemiyle birçok sağlık sorununun ileride nasıl kolayca çözülebileceğinin de işaretlerini veriyor. Denizaltının midedeki ülsere fırlattığı ufak bir miktar antiasit ya da omur kaymasının bir lazer dokunuşuyla şıp diye halloluşu gibi detaylar, mikroterapinin ilerleyen yıllarda gelebileceği noktaları gözler önüne seriyor.

Bin bir handikaplı ve kaotik dilli bilim yapımlarından sıkılan izleyiciler, Küçük Kurtarıcılar’da çok daha yalın, çok daha eğlenceli ve mizah yüklü bir animasyonla karşı karşıya kalıyorlar. Müzik seçiminden sorumlu Torsten Zumhof da sahneye güç katan ancak asla önüne geçmeyen müzik seçimleri ve özel ses efektleri filme birebir uygun. Kısacası günümüzün şiddet yüklü çocuk filmlerine kıyasla yıldız gibi parlayan film çocukların hayal gücü için mutlaka görülmesi gereken bir yapım.