Hesabım
    Leylekler
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Leylekler

    Yepyeni aile filminiz!

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Leylekler, eski Bugs Bunny, Road Runner’lı Looney Tunes çizgi filmlerinin manik fiziksel esprilerle dolu hızlı enerjiyi Pixar’ın doğal ve içten duygusal yaklaşımı ile başarılı bir biçimde birleştirerek yılın en eğlenceli ve tatmin edici animasyonlarından birini sunuyor. İtiraf etmeliyim ki, filmi eleştirmem istendiğinde pek te heyecanlanmamıştım, çünkü sırf pazarlamasına bakıldığında Leylekler, ebeveynlerin çocuklarına seksten bahsetmemek için bebekleri leyleklerin getirdiğini söylediği numaradan tembelce uyarlanan, stüdyoların bebekler ve konuşan hayvanların şirinliğinden bir daha para koparmaya uğraştığı ruhsuz bir finansal seçime benziyor.

    Fakat elde olan ürün, pazarlamanın getirdiği sinisizmi bir kenara atan, her yaştan seyircinin kahkahalarla gülerken içten bir biçimde ağlatacak bir aile filmi. Animasyon şaheserleriyle kapışabilecek bir modern klasik olmayabilir, fakat bu senenin En İyi Animasyon Filmi Oscar’ı için bayağı rekabet oluşturacağını da düşünüyorum.

    Kolaydan para koparmaya çalışan ruhsuz şirketlerden bahsetmişken, Leylekler’in dünyasında bir zamanlar bu leylekler gerçekten ailelere bebeklerini bulutlardaki bir bebek fabrikasından alıp evlerine kadar getiriyormuş. İlginçtir ki filmin evreninde seks aracılığıyla da bebek yapılabildiği açıklanıyor. Sanıyorum ya bebek yapamayan çiftler (Filmin bir anında eş cinsli çiftlere bebek getirilmesi progresivizm adına sevindirmedi değil), ya da dokuz ay boyunca hamile kalmak istemeyen kadınlar bu yöntemi seçiyor. Eşimin kızımızı doğurana kadar ne kadar işkence çektiğini gözümle gördüğüm için bu sistem gerçek hayatta olsa biz de tercih ederdik herhalde.

    Fakat aynı leylekler, hikayenin geçtiği günümüzde artık bebek servisi yapmıyor. Bunun yerine Amazon tarzı bir web sitesi için her türlü eşya teslimi yapıyor. Bu yeni iş modeli, Hunter isimli para düşkünü bir iş leyleği’nin fikri. Hunter, bebek fabrikasının üstüne devasa bir eşya deposu kurarak bu yeni sistem ile şirketin stoklarını yükseltmiş. Bulutların üzerinde duran bu eşya deposunun muazzam dizaynı o kadar büyük ve detaylı ki, normal bir eşya deposunun egosu patlamış gibi görünüyor. Şirketin en başarılı teslimcisi Junior’un hayali ise bir gün şirketin yeni patronu olmaktır. Hunter’ın gelecekteki terfisi sayesinde Junior’un hayali gerçekleşecek gibidir, tek yapması gereken şirketteki tek insan olan ve çılgın fikirleriyle herkesin başını ağrıtan enerjetik ve ılgın kız Tulip’i işten çıkarmaktır.

    Tulip bebekken bir kaza sonucu teslim edilmesi gereken ailesinin bilgileri kaybolmuştur ve leyleklerin sorumluluğu haline gelmiştir, şimdi ise 18 yaşını geçtiği için dünyaya dönebilir. Junior, Tulip’i kovmayı kendine yediremez ve onu gözönünden kaldırmak amacıyla artık kimsenin bulunmadığı bebek fabrikasında işe koyar. Ne yazık ki Tulip bir bebek yaptığında Junior’un planı yerle bir olur. Eğer halen patron olmak istiyorsa tek yapabileceği, Hunter fark etmeden Tulip ile beraber bebeği ailesine götürmektir. Bir kaza yüzünden kanadı kırıldığı için Junior, Tulip’in icat ettiği bir uçak ile vahşi hayvanlar, tehlikeli durumlar, ve hatta şirketin casusları ile dolu heyecanlı bir yolculuğa başlar.

    Leylekler’in yazar/yönetmeni Nicholas Stoller, aile filmlerinin tersine Neighbors ve Forgetting Sarah Marshall gibi 17 yaş sınırlı, belden aşağı komediler ile tanınan bir isim. İlk bakışta her yaşa uygun bu tarz bir animasyon için acayip bir isim gibi görünebilir, fakat Stoller, yetişkin komedi filmlerinde kullandığı absürd ve hızlı espri anlayışını daha yumuşak bir ortama uyarlarken o espritüelliğin enerjisini kaybetmemeyi başarıyor. Filmin diyalog sahneleri bu bahsettiğim filmlerdeki hızlı ileri-geri komediye sahip.

    Diğer yandan Stoller’in kocaman bir Looney Tunes hayranı olduğu bariz. Filmin Looney Tunes’un babası Warner Bros tarafından dağıtılmış olması da gayet uygun olmuş açıkçası. Leylekler’in bir sürü çılgın ve uygun bir biçimde abartılı fiziksel espri sahneleri Road Runner’ın yaratıcısı Chuck Jones’u gurulandırırdı herhalde. Stüdyolar tarafından kabul edilen popüler kültür bazlı bayat espriler yerine Stoller, bir aile filminde olabilecek absürdizmin limitlerini zorlayarak yaratıcı ve orjinal olduğu kadar komik anlar yaratıyor. Bebeğin peşinden giden kurtların değişik şekillere bürünmesini betimleyen bir espri filmin en güldüren ve akılda kalır anlarını oluşturuyor.

    Üçüncü perdeye doğru yaklaştığımızda ise daha duygusal bir havaya bürünüyor Leylekler. Neyse ki Stoller fiziksel esprilerle dolu ilk iki perde içinde çaktırmadan karakterleri üç boyutlu bir biçimde kurduğu için bu duygu değişikliği abes kaçmıyor. Benim tahminim, Leylekler’in sonunun çocuklardan çok ebeveynleri ağlatacağı. Leylekler, ailecek hemen gidilmesini tavsiye ettiğim bir sürpriz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top