Senaryosunu, R. Lee Fleming Jr.'ın yazdığı "He’s All That", yönetmen koltuğunda Mark Waters'ın oturduğu romantik bir gençlik komedisi...
Gelin isterseniz; 1999 tarihli "She's All That"in, 5G internet teknolojisi kullanılmak suretiyle karakter yapısı değişikliğine de gidilerek bir "remake / yeniden çevrimi" olarak 20 milyon dolar gibi oldukça abartılı bulduğumuz bir bütçe ve "Nereden bulmuşlar bunları" diyeceğinizi düşündüğümüz tarzdaki toplama bir oyuncu kadrosuyla, sanki "el yordamı" ile çekilmişcesine "eğreti duran" bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
Bakalım da, 18 yaş ortalamasına sahip Z kuşağının temsilcisi gençler üzerinden, yer yer ironi ve kara mizahı da devreye sokarak, ne türden bir sosyal medya ve kişilik analizi yapılmış birlikte görelim...
Hadi başlayalım...
Gerçek yaşam koşullarını gizlemek amacıyla çevresinde, lüks bir apartman dairesinde oturuyormuş izlenimi yaratmaya çalışan lise son sınıf öğrencisi Padgett Sawyer (Addison Rae) aslında, yerel bir hastanede hemşirelik yapan eşinden boşanmış annesi Anna (Rachael Leigh Cook) ile birlikte mütevazı bir hayat sürdüren bol sponsor ve 900 bin üzeri takipçili bir TikTok fenomenidir...
Ve sahte pırıltılarla dolu bu gösterişli yaşam tarzı, hip hop sanatçısı olan sevgilisi Jordan Van Draanen'ı (Peyton Meyer), bir karavanın içinde dansçı kız Aniston (Vanessa Dubasso) ile birlikte basıncaya kadar da devam ederken birden bire yok olmaya doğru yol alacaktır...
Zira aldatılmanın yarattığı sinir ile bunalıma girerek ağlamaya başlayan Padgett'ın suratındaki, burun deliklerinden birinde oluşan "sümüklü baloncuk" dahil diğer pek çok istenmeyen görüntüsü, canlı yayını bilinçli olarak sürdürmekte ısrar Alden (Madison Pettis) sayesinde sosyal medyada aniden "viral" olunca, itibarı fazlasıyla sarsılırken kendisine maddi destek sağlayan Jessica Miles Torres (Kourtney Kardashian) gibi sponsorlarının yanı sıra takipçilerinin büyük bir kısmını da kaybetmeye başlamıştır...
Halbuki Padgett'ın, bizzat kendisinin sıfırdan yarattığını iddia ettiği Jordan'ın popülaritesinden ise, hiçbir şey eksilmemiştir...
İşte tam da bu noktada lisenin yıl sonu balosunda "Balo Kraliçesi" olmayı kafasına koyan Padgett, okulun "silik" tiplerinin içinden birini seçerek, o akşam sahnede kendisine eşlik edecek bir "Balo Kralı" yaratmaya karar verir...
Böylelikle bir yandan Jordan'a gerekli dersi verirken diğer yandan da hem tek bir videosu karşılığında 3 bin doları hesabına indiren sponsorlarını hem de kaybettiği takipçilerini yeniden kazanacaktır...
Yani sosyal medyada fenomen olarak kalmak adına kağıtları yeniden karan Padgett, sinsi ve haince bir planın peşine düşmüştür...
Bu durumda yanıtlanması gereken sıradaki soru:
"O talihli adayın kim olacağı gibi onu kimin belirleyeceğidir..."
Elbette ki de, bu konuda kendisiyle "bahse giren" en yakın arkadaşı (olduğunu zannettiği) Alden ile Quinn'in (Myra Molloy) gazı ve küçük kardeşi Brin Kweller'ın (Isabella Crovetti) verdiği tüyolar ile anti sosyal fotoğrafçı Cameron "Cam" Kweller (Tanner Buchanan) olacaktır bu şanslı ergen yahut da namı-ı diğer yeni "ezik"...
Nasıl mı?
Eğer Cam ile Padgett'in beraberce at dışkısı temizleme ve at binme ortak girişimlerini dikkate almazsak, Quinn'in muhteşem aile malikanesindeki karaoke partisi bir ilk olacaktır...
Dakika 26...
İzlemeseniz de hiçbir şey yitirmeyeceğiniz filmin devamında, zaman kaybından fazlasını da ifade etmeyen 62 dakikalık bir bölüm daha mevcut...
"Olsun ben yine de izlerim" diyenlere de, keyifli seyirler,