Hesabım
    Sieranevada
    Ortalama puan
    3,3
    4 Puanlama
    Sieranevada hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.065 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    “Sieranevada”, senaryosunu da yazan Cristi Puiu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 12 Mayıs 2016’da aday olduğu Altın Palmiye ödülü için yarıştığı Cannes Film Festivalinde yapılan ve 3 Ağustos 2016 tarihinde Fransa’da vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

    O nedenle bizde, 1,55 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 89. Academy ödülleri töreninde “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisinde Romanya adına yarışmak üzere giriş listesine dâhil olan ama ön elemeyi geçemeyerek yarışma dışında kalan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun için de, büyükçe bir evin içinde, (herkes çok rahat, doğal ve samimi davrandığı için sanki kimsenin haberi olmadan köşe bucak evin her tarafına yerleştirilmiş gizli kameralar aracılığı ile tespit edilmiş olan görüntüler sayesinde) bir ölüm anmasında bir araya gelmiş olan küçük burjuva bir Romen ailesinin gündelik yaşamına dair önemli ipuçları sunan “Sieranevada” nın ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Peter Debruge’nin Variety’deki filme puan olarak 100 üzerinden 80 verdiği 11 Mayıs 2016 tarihli yorumunda da vurguladığı gibi sinemaseverlerin büyük çoğunluğunun sıkıcı ve biraz da karanlık bulacağı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Zira neredeyse üç saatlik bir süreye sahip olan film, evdeki bebek ve bir iki istisna dışında neredeyse bütün karakterlerin hiç durmaksızın sigara içiyor olmaları nedeniyle duman altı olmuş olan bir ortamda, herkesin kendi doğrularını anlatmak için konuştuğu ama kimsenin kimseyi dinlemediği bir "sağırlar diyalogu" biçimde gerçekleşiyor…

    Bu konuşmalar içinde, 9/11 ve Charlie Hebdo saldırılarına ilişkin komplo teorilerinden Nicolae Ceausescu – Ion Iliescu karşılaştırmalarına kadar hemen her türlü siyasi malzeme de mevcut…

    Hatta öyle ki, sofrada yiyecek olarak lahana sarması ile irmik lapası gibi oldukça mütevazı yiyeceklerin bulunduğu bir sofra ortamında, ailenin yaşlı üyelerinden biri olan Evelina hala (Tatiana Iekel) Romanya’daki komünizm döneminin bugünlerden daha iyi olduğunu söylerken aynı ailenin genç üyelerinden Sandra (Judith State), halasının bu yorumuna Marx ve Lenin’e küfür de içeren ağır bir hakaretle cevap veriyor…

    Ancak bütün bunlarında ötesinde Cristi Puiu bize, sadece Marx’tan alıntı yaparak, “Din… Halkın afyonudur” diyen eski toprak Evelina hala gibi çok özel istisnaların dışında geleneklerine bağlı Romen toplumunda, din ve Kilisenin ne kadar etkili olduğunu da gösteriyor… İzlediğiniz de göreceğiniz gibi ölü evindeki herkesin aç kalmasına neden olan bu dini gösteri (ritüel) filmin son dakikasına kadar devam ediyor da…

    Elbette bununla da yetinmeyen Cristi Puiu, Türkiye’de bizimde pek yabancısı olmadığımız “trafikte tahammülsüzlük” ve “otoparkta yer kapmaca” kavgaları gibi medeniyet(sizlik) kriterleri arasında yer alan hususlarda da Bükreş sokaklarından oldukça renkli görüntüler sunuyor…

    Tabii, doktorluktan tıbbi malzeme tüccarlığına terfi eden kocası Lary’nin (Mimi Brănescu) sayesinde sınıf atladığını düşünen ve BMW 3X SUV otomobil içinde öyle davranan Laura (Cătălina Moga) karakterinin küçük burjuva şımarıklıkları gibi sözünü dahi etmediğimiz daha pek çok şey var filmde…

    Fakat onları keşfetme işini de, uzun gibi görünmesine rağmen kaptırınca su gibi akan bu filmi, yorumumuz sonrasında meraka kapılarak izlemeye karar veren sinemaseverlere bırakalım istedik…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi yaptığımız açıklamalar sonrasında meraka kapılarak filmi izlemeye karar vereceklerin ağzının tadını kaçırmış olmamak adına “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; dünya sinemasının değişik örneklerini izleme listelerinde bulundurmaya özen gösteren sinemasever dostlara, “Romen sinemasının, sırf tiplemeleri nedeni ile de olsa ‘Fellini vari’ bir şölene dönüşen bu türden çok özel filmlerine de izleme listelerinizde yer vermeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 23 Eylül 2019 günü saat 03.27’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top