İki arada, bir derede propaganda
Yazar: Burçin AygünBundan tam 4 yıl önce. 15 Nisan 2013 günü, saat 14:59. ABD’nin önde gelen kentlerinden biri olan Boston’da önemli bir gün kutlanıyor. Şehirde gerçekleşecek olan koşu için herkes heyecanlı, neredeyse tüm televizyon kanalları canlı yayından bu önemli olayı dünya ile paylaşıyor. İki Çeçen kardeş ise bu güzel günü çok korkunç bir terör olayına sahne kılmak üzere. Patlayıcılar ile dolu olan sırt çantalarını yol kenarındaki seyircilerin arasına bırakıyor, yerdeki çantalar kısa süre sonra korkunç bir gürültü ile patlıyor. Biri çocuk olmak üzere 3 kişi hayatını kaybederken, sayısız kişi ağır yaralanıyor.
Bitmek bilmeyen terör saldırılarının bir başka örneği olan Boston katliamı yüzünden Amerika Birleşik Devletleri genelinde ciddi bir kaos havası yaşanmış, kent yaklaşık 4 gün boyunca hop oturup, hop kalkmıştı. FBI’ın da dahil olduğu kovalamacada iki Çeçen kardeş zorlu bir yolun sonunda ele geçirildi. Peki bu korku dolu süreçte gerçekten neler yaşandı?
Daha önce Deepwater Horizon ve Lone Survivor filmlerinde beraber çalışan ve aslen doğma büyüme Boston’lı olan Mark Wahlberg ve filmin yönetmeni Peter Berg üçüncü kez bir arada. İlk iki birlikteliklerinde de benzeri havayı taşıyan hikayeleri beyazperdeye taşıyan Wahlberg ve Berg bir kez daha bir kahramanlık destanı peşinde. Deepwater Horizon’da, okyanustaki bir petrol çıkartma merkezindekileri kurtaran işçi Wahlberg, öncesinde bir ABD askeri olarak hayatta kalmaya çalışıyordu (Lone Survivor). Hollywood’un ünlü ismi bu kez bir polis memuru ve teröristlerin peşinde.
Kara Gün, oldukça acı dolu bir olayın yine olabildiğine gerçekçi bir portresini sunuyor. Mahvolan aileler, bacaklarını kaybeden onlarca insan, karmaşa ve gözleri kapattırmayan bir dehşet. Dünya tarihi üzerinde terörist saldırıların zirveye ulaştığı şu son 20 yıllık süreçte beyazperdeye aktarılan bu acı tecrübeler arasında yapım hangi noktada duruyor? Sürükleyici bir kurgu, yer yer belgesel tadında bir anlatım, ortalamanın üstünde oyunculuklar ve çok sağlam bir kadro. Ancak neticede büyük kahramanlık hikayeleri filmlerinden öteye geçemeyen, izleyişi keyif veren ama pek bir şey katamayan. Bunun en büyük sebebi de olayın bir süre sonra ciddi bir propaganda yarışına dönüşmesi.
İyi aile babası, sevgi dolu Boston Polis memuru Tommy Saunders (Wahlberg), yerel komiser Jeffrey Pugliese (J.K. Simmons), görev odaklı, sevilmesi zor FBI ajanı Richard DesLauriers (Kevin Bacon) ve Boston kent komiseri Ed Davis (John Goodman). Karakterler her ne kadar beraber hareket etse de, ortak bir amaç peşinde koşsalar da, her birinin kendi ajandası var. Çözüme ulaşmak için farklı yollar. FBI yetkilisi DesLauriers, eldeki bilgileri en kısa sürede basın üzerinden paylaşmayı, teröristleri bir bakıma halk tarafından kıskaca aldırılmasını düşünürken, Komiser Davis tam tersini düşünüyor. Memur Saunders (ki filmin kahramanı pozisyonunda) tek bir şeye odaklanıyor; işi neticelendirmek, adaleti sağlamak.
Gerçek bir olay üzerinden ciddi anlamda etkileyici bir uyarlama olarak karşımıza gelen Kara Gün, diğer başlıklarda da elinden geleni yapıyor, genel olarak hedefi tutturmayı başarıyor. Karakterler her ne kadar bilindik olsa, tahmin edilebilir aksiyonlara girişseler de ilgiyi diri tutuyorlar. Oyuncu ekibi A sınıfı isimlerden oluşuyor. Müzikler yer yer ajitasyona kaçsa da yerli yerinde. Ama iş kahramanlık kısmına geldiğinde eksi hanesine büyük bir çarpı alıyor film.
Terörist Çeçen kardeşler Tamerlan Tsarnaev (Themo Melikidze) ve Jahar Tsarnaev (Alex Wolff) filmin katıksız kötüleri. Pek tabii teröristin iyisi ne derece olası, orası ayrı (tamamen kandırılarak öne sürülen piyonlar belki?) Alkol, uyuşturucu, cinayet, adam yaralama, hırsızlık, kundaklama gibi uzayan bir liste ile tek bir beyaz noktaya sahip olmayan iki kardeş ve neredeyse kusursuz beyazlıktaki polisler ve çevresi. Tekrar etmekte fayda var: burada sorun terörist iyi, diğerleri kötü gibi bir klişe değil, bir taraf saf kötü, diğer taraf saf iyi anlayışının kullanılması. Bu da doğal olarak inandırıcılığı baltalıyor, işi “iyiler”propagandasına taşıyor.
Kara Gün filmi seyrinden sıkılması zor, sürükleyici, saldırı ve sonrasına ait sağlam bir ön inceleme ile çekilmiş, güçlü kadroya sahip ama örneğini çok gördüğümüz bir proje. Yani iki arada, bir derede.
burcinaygun@gmail.com