Keloğlan bu kez hayvanlar için geldi…
Yazar: Banu BozdemirTemiz kalpli ama günümüzde saftirik diyeceğimiz, pratik zekalı ama günümüzde hazır cevap diye nitelendirebileceğimiz, anasıyla yaşayan, padişahın kızına sevdalanan ve eşeği Karakaçan’la yolları arşınlayan Keloğlan’ı tanımayan yoktur diye düşünüyorum. Yıllarca Rüştü Asyalı’nın başarıyla canlandırdığı, Mehmet Ali Erbil’in bile Keloğlan’a büründüğü sinema dünyamızda Keloğlan yeni bir masalla karşımızda. Hayallerin, masalların çok da dikkate alınmadığı, her şeyin beton ve maddiyatla kabul gördüğü ve kaplandığı günümüzde Keloğlan Yeni Masal, bir boşluğu kapatıyor diyebiliriz. Yerel kahramanların yeni nesillerle tanıştırılması, onların bilgeliklerinin çocuklara ve gerçek bilgeliğin anlamını unutanlara arada sırada anlatılması iyi bir sosyal proje gibi duruyor.
Keloğlan hikayesinde Keloğlan’ı oynayan Atilla Doğukan Türkyılmaz gerek ses tonu, gerek tavırlarıyla keleş oğlanın saf ama bilmiş halini sırtlanmış görünüyor. Geçmişten günümüze gelen, günümüzün mutsuz, teknolojik hayatına masalsı bir dokunuş yapan Keloğlan Yeni Masal, günümüz çocuklarını kapsamak için efektlerden ve ormanı kuşatan kötü adamların ‘yeni’ görüntüsünden ilham alıyor. Ama Keloğlan’ın onlarla baş etme yöntemi yine eski iksirler. İçtikçe şekilden şekle giren Keloğlan’ın büyük aşkı Cankız’da unutulmuyor ve Keloğlan ona aşkını sevdalandım diye ifade ediyor.
Keloğlan’ın çileli anası bu masalda kendisine yer bulamamış ama Karakaçan gerekli yerlerde üstü açık kırmızı bir arabaya dönüşerek günümüzle olan bağını tamamlamış oluyor. Film özünde tam bir çocuk filmi ama teknik olarak temiz ve renkler sıcak tutulmuş. Bu da çocukların ya da izleyenlerin hikayenin içine çabuk girmesini sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bir de istikamet genelde orman olduğu için ortam da iyi geliyor. Hayvanlar animasyon olarak tercih edilmiş, birkaç tık daha iyi ve gerçekçi olabilirdi o anlamda. Ama çocukların bakış açısında çok da aykırı bir durum oluşturduğunu düşünmüyorum. Filmi çocuklu gösterimde izlediğim için onlara farklı gelen yanın değişim olduğunu gözlemledim. Yani Karakaçan’ın araba olması, Keloğlan’ın boyut değiştirmesi gibi yerlerde tepkileri bir hayli yüksekti.
Gelelim kürk meselesine. Hayvanları kürkleri için avlayanlara dair de büyük sözü var filmin, hatta senaryonun büyük bir kısmı oradan gidiyor. Hayvanların yaşam hakkı, dostluğu ve dünyayı onlarla paylaştığımız gerçeği filmin her yerinde karşımıza çıkan mesajlarından birisi. Bu anlamda takdir edilesi… Keloğlan'ın yeni masalı, çocukları Keloğlan’ın yeni dünyasının yanı sıra eski alışkanlıklarıyla tanıştırmak için iyi bir yol. Ve masalların dünyasında kalmak isteyen büyükler için de tabii.
twitter.com/banubozdemir