Hesabım
    Çatışma
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Çatışma

    Durun! Siz kardeşsiniz!

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Yine bir Ortadoğu hikayesi yine Batı coğrafyasında bir festival. Belirli Bir Bakış bölümün açılış filmi olan Clash, Türkiye’ye çok çok yakın bir hikayeyi, çok yakın bir bakış açısıyla beyazperdeye aktarıyor.

    Neredeyse her gününde, her ayında, her eylemi ile şahidi olduğumuz, sonrasındaysa ‘Gezi’ süreci ile örnekler arasına aldığımız, Mısır’daki Arap Baharı ertesine odaklanan film, maalesef bize ülkemize çok da yabancı olmayan bir portre sunuyor.

    Mısır sokaklarında AP (Associated Press) muhabiri olan iki gazeteci sırf ellerindeki kameralarından dolayı askeri bir kamyonete tıkılarak göz altına alınır. Yardım için bağrışırken polis kamyonetine onlarla beraber en 10’a yakın Mısır vatandaşı daha yanlışlıkla “tıkıştırılır.”  Daha da kötüsü bu 10 kişiyi, Müslüman Kardeşler yanlısı olduğunu öğrendiğimiz 10 kişi daha takip eder... İçinde çocukların ve kadınların da olduğu bir kamyonet dolusu insan, neden dolayı ve nereye götürüldükleri bilmeksizin askeri bölüğün insafsızlığında oradan oraya gayri insani şartlarda sürüklenir. Bu mecburi yolculuk boyunca renklerini ve kimliklerini bir tarafa bıraktıkları anlarda yeniden insan olduklarını, akraba, eş dost, kardeş olduklarını hatırlayıp düşmanlıklarından sıyrılacaktırlar. Fakat barış süresi de kamyonetin dışındakinden çok da uzun olmayacaktır.

    Belki ülkemiz polisi 10’dan fazla vatandaşını, daracık tek bir kamyonette, ne düğü belirsiz bir yolculuğa sürüklemez ama nefes aldığımız Ortadoğu coğrafyasında, Mohamed Diab’in yönetmenliğini üstlendiği Clash filmi bir kurgu değil, gerçekliğin kendisi maalesef ki yönetmen de filmin açılış jeneriğinde tüm açık sözlülüğü ile bunu belirtiyor. Dahası iç savaşın hüküm sürdüğü, demokrasi yoksun tüm toplumlarda başımıza benzer olaylar gelebilir; ister inanın ister inanmayın. Ve maalesef bu filmin, bu anlamda ‘tamemen kurgusal’ olduğunu söylemek de zor.

    İster kabul edin, ister etmeyin Türkiye tüm pratikleriyle  bir Ortadoğu ülkesi. Tam da bu yüzden uluslararası festivalde gösterilen Ortadoğu filmleri bizim kanımıza ve kültürümüze en yakın örnekler olarak en özdeşlik kurulabilecek örnekler olarak ortaya çıkıyor. Clash meşhur Arap Baharı ertesinde, hükümet karşıtı protestolarım bahardan kışa dönüşümü resmediyor. Film baştan sona kadar Muhalifler ile İslam Kardeşliği’nin aslında aynı halkın insanları tarafından temsil edildiğini, hepimizin aynı kökten geldiğini ve aynı şey uğruna savaşıp boş yere kan döktüğümüzü vurguluyor; özgürlük ve kendi gerekliliklerimize göre yaşama hakkı!

    Görüntü yönetmenliği, oyuncu yönetimi ve kadrajları zor koşullarda olabilecek en iyi seviyede kurtarılmış bir film var karşımızda; bir savaş filminden çok öte bir tek mekan gerilimi diyebileceğimiz Clash, Cannes için bir çığlık olur mu bilemiyoruz ama biz de  Ortadoğu coğrafyasında çok farklı bir tablo ile karşı karşıya değiliz; üstelik artık sınır ötesine geçmeye gerek de yok.

    Filmin ana teması şüphesiz ki bas bas şunu bağırıyor: “Hepimiz kardeşiz! İç savaşı durdurun, piyon olmayın; kendinize gelin!” Anlayana çok bile; yakaladığınız yerde izleyin…

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top