“The Gift”, senaryosunu da yazmanın yanı sıra başrol karakterlerinden Gordo’yu da canlandıran Joel Edgerton’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…
Prömiyeri, 30 Temmuz 2015’de L.A. Live (Los Angeles) eğlence kompleksinde yapılan ve 7 Ağustos 2015 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 7.0/10 (144.007 oy) ve 3.7/5 (50.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.5/10 (195 yorum) ve 77/100 (31 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, kaçırılmaması gereken bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Ama biz yine de, finansörleri arasında Blumhouse Productions’ın da bulunduğu 5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 58.9 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde; hikâyesini, psikoloji literatüründe “Karanlık Üçlü / The Dark Triad” olarak da adlandırılan, “Hedefe giden yolda her şey mubahtır” diyen bir “Makyavelist”, herkesle ne pahasına olursa olsun mutlaka kazanması gerektiğine inandığı bir yarışın içinde olan bir “narsist” ve etik değerlerini tamamen yitirmiş bir “psikopatın” bütün özelliklerini taşıyan soğuk kanlı bir ruh hastası ile “İntikam soğuk yenen bir yemektir” diyen bir mağdurun karşılıklı hamlelerinin şekillendirdiği filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, oyuncuları Jason Bateman, Rebecca Hall ve Joel Edgerton’ın hikâyede anlatılanlara “cuk” diye oturan performanslarının da katkılarıyla gerilim ve gizem dolu temposunun hiç düşmediği bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Öyle ki, filmin 108 dakikalık süresi boyunca sözünü ettiğimiz bu temposunda, başka bir film izliyormuşuz gibi hissetmemize neden olabilecek tek bir sahne dahi bulmak mümkün değil…
Tabii bunda, içinde David Michôd ve Kieran Darcy-Smith gibi Avustralyalı sinemacıların da bulunduğu networkdeki Joel Edgerton ile editör koltuğundaki Luke Doolan’ın kurgu masasındaki iş birliklerinin payı oldukça büyük…
Elbette, “The Autopsy of Jane Doe” (2016) dan “Fear the Walking Dead” (2015 – 2021) e kadar pek çok önemli film ve dizinin müziklerine de birlikte imza atmış olan Danny Bensi ve Saunder Jurriaans ikilisinin katkılarını da görmezden gelmememiz gerekiyor…
Zira sinsice ilerleyerek filmin bütün karelerine nüfuz eden o gerilim ve gizem dolu psikoloji, notalara ancak bu kadar güzel aktarılabilirdi…
Şimdi yeniden filmin, hemen herkesin “Fatal Attraction” (1987) dan tutun da Park Chan-wook’un “The Vengeance Trilogy / İntikam Üçlemesi” ne kadar bir başka filmden esintiler aradığı hikâyesine dönecek olursak…
Filme yönelik yorum ve incelemelerin neredeyse tamamına yakınında “intikam” faktörünün baskın karakter olarak öne çıktığını görüyoruz…
Hem de Edgerton, “Makyavelizm”, “narsizm” ve “psikopati”nin bütün özelliklerini kişiliğinde barındıran ve önüne çıkan tüm engelleri itinayla devirmeyi kendine tarz edinmiş olan Simon karakterinin hikâyesine filmde ayrı bir önem vermiş ve bu durumu ikinci bir "Danny" örnek olayını da devreye sokarak oldukça güçlü bir biçimde herkesin gözüne sokmuşken…
Fakat artık her nedense bu hususa pek fazla dikkat çekildiğini göremiyoruz yorumlarda…
Spoiler olmasın ve henüz izlemeyenlerin seyir keyfi kaçmasın diye bu konuda bizde daha fazla konuşmayacak ve sadece izleyecekleri sürpriz bir finalin beklemekte olduğunu söylemekle yetineceğiz…
Çünkü bu yazdıklarımız sonrasında, filmi daha önce izlemiş olanlar arasında dahi, filmi bir de bizim gördüğümüz gözle izlemek isteyenler olacaktır diye düşünüyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
Bu film vesilesiyle o hakkımızı da bu kez; nitelikli film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş olan sinemasever dostlara, “Joel Edgerton, Jeff Nichols, Casey Affleck, Paul Dano, Olivia Wilde ve benzerleri gibi iyi işler yapmaya çalışan oyuncu kökenli yeni nesil yönetmenlerinin filmlerini de izleme listelerinize dâhil etmeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz, eğer halen izlemediyseniz olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…