Hesabım
    Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları

    Bir Angara Filmi

    Yazar: Ali Ercivan

    Bir internet fenomeni daha sinemaya geçiş yapıyor. İki sene önce Ankara’nın Çinçin Bağları mahallesinden bir grup gencin YouTube üzerinden yayınlamaya başladığı Yolunda A.Ş. serisi, bütün amatör taraflarına rağmen doğal oyunculukları, yerel dili ve mizahıyla ses getirmişti. Memleket Meselesi filmiyle tanıdığımız sinemacı İsa Yıldız da onlara yapımcı ve senaryo danışmanı olarak arka çıkmış, nihayetinde sekiz bölümlük diziye bir sinema filmi için ara verilmişti. Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları aynı dokuyu, biraz daha profesyonelce perdeye taşımaya gayret ediyor. Cezmi Baskın, Tuna Orhan ve Defne Yalnız gibi deneyimli aktörleri de kadroya eklemiş olan yönetmen Emre Budak ve arkadaşları, mahallelerini kurtarma peşinde bir grup delikanlı olarak günümüzde büyük şehirlerdeki birçok semtin güncel bir yarasına parmak basıyor. Yani kentsel dönüşüm uğruna yok edilen, daha doğrusu yağmalanan yaşamlara, kültürlere…

    İnternet bölümlerinde de işledikleri bu meseleyi devam ettiriyor aslında ekip. Çinçin’in çevresini artık yüksek yüksek siteler kaplamış. Ana ekipten bazı karakterler, kendilerine gecekondularının kapladığı arsa karşılığında verilmiş apartman dairelerinde oturuyorlar artık. Fakat otomatı, asansörü çalışmayan bu gecekondudan beter lüks binalara bir türlü alışamamışlar. Dolayısıyla bir inşaat firması Çinçin’den geri kalana göz dikince, mahallelerinden geri kalanı kaybetmemek için mücadeleye girişiyorlar.

    Dindar muhafazakar bir iş adamı tarafından 2002 yılında kurulmuş inşaat şirketi göz dikmiş Çinçin’e. Evler, bahçeler yıkılıp yerlerine modern binalar dikilecek. İş adamının çevresi de çıkarından başka bir şey düşünmeyen yalakalarla çevrili. Filmin politik tavrını ve duruşunu anlatmak için bu kadar bilgi yeterli aslında. Söz konusu iş adamının (görünürde çok inançlı ama besmelesini bile cep telefonu uygulamasıyla çeken bir adam bu) yeni zengin, sonradan görme genç bir de kardeşi var. “Kanks”ıyla para harcayıp çapkınlık yapmaktan başka derdi olmayan kardeş tiplemesinin aşırı karikatür tasviri filmin genelinde yakalanmak istenen doğallık duygusuna büyük zarar veriyor ama bu grotesk sunumun bile aynı politik tavrın bir parçası olduğu muhakkak.

    Filmin (ve daha önce dizinin) yönetmenliğini yapan Emre Budak, Yolunda A.Ş.’yi hayata geçiren ana ekipten bu sektörde tecrübesi olan tek isim. Daha önce Memleket Meselesi filminde oyunculuk yapmış. Oyuncu olarak buradaki performansı da gayet başarılı. Onunla birlikte İbrahim Aymergen, Bahardır Çalı ve özellikle bu serinin başrolünü üstlenen Erdağ Yenel için de aynı şey söylenebilir. Burada anahtar kelime doğallık. Son dönemde internet üzerinden bu tür çıkışlar yapan birçok ismin başarısı burada saklı. Aktörlük yapmıyorlar. Kamera karşısında doğal ve rahatlar. Ve gündelik yaşamlarındaki komiği olduğu gibi yansıtma yetenekleri var. Sevilmelerinin sebepleri bunlar. YouTube’dan veya Vine’dan ünlü olan farklı isimler var. Kimi kentli ve genç bir mizahı farklı formatlarda, çoğunlukla kısa kliplerle akıllı telefon ve bilgisayarlarımıza taşıyor. Yolunda A.Ş. ekibi gibi Ankara’nın mahalli konuşma biçimlerini, kentin kenarında kalmış kültürlerini mizah aracı haline getiren de çok genç var. Bu ekibi başından beri ayrı kılan ise kendilerini yedi saniyelik skeçlerle değil, farklı uzunluklarda da olsa başı sonu olan öykülerle ifade etme dertleri.

    Şunu söylemek zorundayım… Teknik ekipteki deneyimli isimlerin (Kurguda Mevlüt Koçak, Görüntü Yönetmeni olarak da Ali Utku başta) bütün katkılarına rağmen, Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları amatörlük açmazından kurtulamıyor. Bu filmi de vizyona giren her yapım gibi objektif sinemasal kıstaslarla değerlendirmek zorundayız ve senaryonun kurulumunda, yan öykülerin ana öyküyle iç içe geçirilmesinde, final bloğunun inandırıcılığında, bazı yan karakterlerin abartılı karikatür hallerinde ve ritim sorunu yaşayan durağan rejide amatörlüğü gizlemek mümkün olmuyor. Bütün bu zaaflar filmi başarılı bulmayı maalesef engelliyor. Geçtiğimiz aylarda izlediğimiz ve yine kentsel dönüşüm meselesiyle ilgilenen Burak Aksak’ın Bana Masal Anlatma filmi de senaryosunda ciddi yapısal sorunları olan bir işti ama burada kast ettiğim türde bir ilkel anlatım sıkıntısı yoktu. Daha sinemaydı. Yolunda A.Ş. yeterli sinemasal niteliklere sahip değil ne yazık ki.

    Yine de samimiyeti, toplumsal meselesi ve hem deneyimsiz hem de eğitimsiz oldukları halde perdede gayet gerçekçi performanslarına şahit olduğumuz oyuncularıyla bir nebze olsun açığı kapatıyor ve bizim de iyi niyetimizi hak ediyor. Özellikle Erdağ Yenel ve Emre Budak bence sinemamız için birer keşiftir ve doğallıklarını da değerlendirmeyi başarabilecek sinemacıların elinde pekala çok daha başarılı işler çıkarabilirler.

    Twitter: aliercivan

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top