Ata Demirer'in başrolü Demet Akbağ ile paylaştığı, Şebnem Bozoklu, Levent Ülgen, Ayşenil Şamlıoğlu gibi başarılı isimleri de kadrosunda barındıran Niyazi Gül Dört Nala filmi, bugün(8 Mayıs) itibariyle, 324 sinemada gösterime girdi.
Veteriner hekim olan Niyazi Gül'ün kahkaha dolu hikayesini izlediğimiz film, (adından da anlaşılacağı üzere) önemli bir at yarışı mücadelesi olan Ege Derbisi'ne safkanlarıyla katılan Sultan ve Rıza'nın zafere giden yoldaki maceralarını konu ediniyor.
15 yıl önce ''Korsan Tv'' skeçlerinde yarattığı Veteriner Niyazi Gül tiplemesini beyazperdeye uyarlayan Ata Demirer, diğer oyuncuların da katkılarıyla ortaya başarılı bir oyunculuk ve seyir zevki yüksek bir film çıkarıyor.
Deney sahnelerinde Hediye'yle, yarış sahnelerinde Rıza'yla, diğer sahnelerde ise Sultan'la yaptığı konuşmalar itibariyle filmin bambaşka bir soluk alması kaliteyi yükseltmek açısından verimli oluyor fakat maalesef ki beraberinde birkaç teknik aksaklığı da getiriyor.
Filmin seyir bağlarını koparmasa bile, bu hatalar böyle tecrübeli ekipten beklenmeyecek kadar acemice...
Daha önce 4 projede(Eyyvah Eyvah, Eyyvah Eyvah 2, Berlin Kaplanı, Ryyvah Eyvah 3) Ata Demirer'le çalışan Hakan Algül'ün senaryoya adapte olan yönetimi ve elinde barındırdığı cast ekibini çok iyi yönlendirmesi sayesinde filmin izlenilebilirlik seviyesini arttırması ve -özellikle de son sahnelere doğru- artış gösteren başarı grafiği, filme ayrı bir tat katıyor.
Ata Demier'in kendine yakıştırdığı Niyazi Gül karakterinin beklenen kıvamda eğlence ve bilginlik barındırması, -Şebnem Bozoklu'nun canlandırdığı- Hediye karakterinin yerinde eğlenceli, yerinde dramatik halleri, -Demet Akbağ'ın canlandırdığı- Sultan Şahmerdan karakterinin azim, istek, ve yeri geldiğinde kibirli davranışları ve de -Levent Ülgen'in canlandırdığı- Rıza karakterinin hırslı ve aşık olmasının sonucunda getirdiği kararlılık halleri, karaktere adapte olma yolunda büyük adım atmalarını sağlıyor.
Son sahnelere doğru, absürt komedi halini alması dışında büyük bir sorunu bulunmayan Niyazi Gül Dört Nala filmi, absürt haliyle güldürse bile ani türden-türe geçiş yüzünden seyircide mantık hassasiyeti yaratabiliyor. Fakat bu mantık hassasiyetini düşünmeye fırsat kalmadan, kahkaha dolu sahnelerin ardı arkası kesilmeden seyirciye sunuluyor.
Son sahnelerdeki ilacın etkisi sayesinde filmin daha da komikleşmiş olması seyir açısından önemli bir gelişme olsa bile, ardından gelen mantığa aykırı dayak sahneleri bütün sahnenin havasını bozuyor...
Belki filmin ilerleyişi açısından olmasa olmazdı fakat seyirci açısından olmasaydı da olurdu, hatta çok daha güzel olurdu...
Uzun lafın kısası,
Niyazi Gül Dört Nala, ''İnsan-Hayvan'' ilişkisine de dokundurmalar yapan, mizahi yönü yüksek, ilk sahnedeki ayıdan başlayıp-son sahnedeki atla biten yere kadar, türlü türlü hayvan, türlü türlü maceralarla birlikte -seyirciyi- kahkaha krizi altına almayı başarabilen, seyircinin ''fazla küfür içermeyen'' filmlere de güleceğini kanıtlayan, aile boyu izlenebilecek, yönetmenin Hakan Algül olduğunu, kadrosunda ise Ata Demirer, Demet Akbağ gibi komedi türünün tecrübeli isimlerini barındırdığını, her bir sahnesiyle kanıtlayan, kaliteli bir komedi filmi..
Ata Demirer'in tam da yakıştığı gibi...
*Ata Demirer, Korsan TV skeçlerinin dışında pek bir şey katmıyor... İzlediğimiz şeyleri tekrar izlemiş oluyoruz... Kahkahalar atsak bile, aynı şeyler meze yapılıp-önümüze seriliyor.
*Demet Akbağ, Sultan Şahmerden karakterini 'Sultan'lar gibi oynuyor, seyirciye ise şapka çıkartmaktan başka yapacak iş bırakmıyor...
*Şebnem Bozoklu filme sesiyle de damgasını vuruyor. Doktor şarkısını yorumlaması gerçekten başarılı.
*Levent Ülgen, belki de ülkede Rıza karakterine en çok yakışacak oyuncu. Cast ekibine tebrikler.
Filmin Notu: 7,8/10(yerli komedi filmlerine oranla 10/10)