Ölüm ve Ötesi: Beyazperde.com eleştirisi

Televizyona yaptığı işlerle tanınan İspanyol senarist Hèctor Hernández Vicens’ın ilk uzun metrajlı filmi bizde Ölüm ve Ötesi adıyla vizyona giren El cadáver de Anna Fritz, tekinsiz bir kapalı mekan filmi. Film uzun metraj ama aslında o kadar da uzun bir süreye sahip değil, tüm gerilimini sadece 76 dakikaya sığdırıyor.

Ülkenin ünlü oyuncularından Anna Fritz’in bir otel odasında cansız bulunan bedeni, hastaneye getirilir ve morga konulur. Morg görevlisi Pau, hayranı olduğu oyuncuyu o halde görünce önce cesedin fotoğraflarını çeker, sonra da hava atmak için arkadaşlarına gönderir. Kısa sürede Pau’nun iki arkadaşının da morga gelmesiyle birlikte işin rengi değişir ve gerilim yüklü dakikalar başlar. Çünkü Pau’nun arkadaşlarının niyetleri bozuktur ve “Kim dünyaca ünlü güzel bir yıldızın son erkeği olmak istemez ki?” diyerek Anna Fritz’in ölü bedeninden faydalanmak isterler. Film de asıl gerilimine burada başlar.

Zira seks gibi bir aktiviteyi morg gibi bir mekanla sınırladığınızda tüm duygular alt üst olur. Nekrofili ile başlayan ancak kısa sürede yön değiştirip tecavüz ve cinayete kayan hikaye akışıyla Ölüm ve Ötesi, öyle kafa dağıtmak için izlenebilecek bir film değil. Aksine oldukça rahatsız edici bir cinsel eğilimi, oldukça rahatsız edici bir mekanda aktarıyor ve sırf bu yüzden bile sinir bozmaya yetiyor. Ancak bir İspanyol geriliminden de, daha azını beklemiyoruz zaten.

Anna Fritz hakkında pek bilgimiz olmasa da, onun en azından filmin başında ölü olması ve hayranları tarafından güzel anılması filmin geri kalanında onun tarafında olmamız ve onu gerçek bir kurban gibi görmemiz için yeterli oluyor. Alt metniyle kadının toplumda nasıl yok sayıldığının ve erkeğin bencilliğinin boyutlarını gözler önüne seren Ölüm ve Ötesi, Anna Fritz’in bedeni üzerinden yaptığı çıkarımları yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Ve filmin finaline kadar da bu iddiasını sürdürüyor.

Filmin herhangi bir fantastik bir öğeye başvurmadan Anna Fritz’i hayata döndürmesi ise kadın figürünün aslında kendi başına ve kendi yetenekleri ile ayakta durabileceğini herhangi bir mucizeye ya da koruyucuya ihtiyacı olmadığının altını çizmeye yarıyor. İşte Ölüm ve Ötesi en azından bu çıkarımları yapabilmek adına olsa bile izlenebilirliğini arttırıyor.