Hesabım
    Robin Hood
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Robin Hood

    Şapka değil maske!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Genelde çocuk filmi kıvamında sunulan, zaten çocuk kitabı olan Robin Hood bu zamana kadar farklı uyarlamalarla karşımıza geldi. Bu yeni uyarlamasında farklı bir atmosferde karşımıza çıktığını söylemek mümkün. Zenginlerden alıp fakirlere dağıtan anti kahraman Hood yine ana görevini yerine getiriyor, bunu Nottingham Şerifi’ne ve kiliseye karşı yapıyor. Çünkü kilise ve şerif Haçlı Seferlerini bahane ederek halktan para topluyor, kişisel hesaplarına sürekli yatırım yapıyor ve İngiltere kralını yerinden etmeyi düşünüyor. Hood ise bu planın bir şekilde bozulmasını sağlıyor.

    Hood’un ana öyküsü bilindiği gibi ormanda geçer, çünkü şehirde yaşayamaz, o da kendine inanan ve güvenen insanları ormanda bir araya getirir, örgütler. Burada ise bir asil olan Robin; şerif tarafından savaşa yollanıyor ve malları yağmalanıyor. Zorlu savaştan döndüğünde büyük malikanesini talan edilmiş şekilde buluyor. Kendisiyle ve ülkeyle ilgili planları öğrenmek için asi rolünü oynamaya devam ediyor.

    Hikayede değişen pek bir şey yok ama şehirde geçen atmosfer daha etkili, daha karanlık bir hikaye haline getiriyor öyküyü. Küçük John’la cephedeyken başlayan dostlukları Nottingham şehrinde ayyuka çıkıyor. Bir nevi Robin’i Hood yapan, eğiten, öğreten, ona çeki düzen veren kişi o oluyor diyebiliriz. Filmde es geçilen, ya da önemsenmeyen şey ise Robin Hood ve Küçük John’un fütursuzca ortalıkta dolaşmaları, gizli bir görevi açık etmek için ellerinden geleni yapmaları. Tıpkı Robin’in eski sevgilisi Marian’ın dediği gibi… ‘Bu maskeyle tanınmadığını mı düşünüyorsun’… Filmi izlerken bu soruyu sıkça sorduk sanırım kendimize. Bunun altında sonrasında kimliğini açık etmesi yatabilir ama gizli göreve vurgu yapıp bu kadar fütursuz davranmaları dikkat dağıtmıyor değil!

    Film tamamen Sherwood şehrinde geçtiği için dar, kapalı ve bunaltıcı bir atmosfer filmi havasında geçiyor. Kilisenin ve şerifin halkın boğazına basmasıyla birlikte bir isyan hareketi başlıyor, bir yandan da Robin Hood gizli kapaklı yollarla toplanan paraları halka ulaştırmaya devam ediyor. Burada zenginden alıp fakire verme konusundan çok halkı bir isyana sürüklemeye yani çözümü genele yayma aşamasına gidiyor. Dediğim gibi filmin özellikle ilk yarısında Robin ve sevgilisi Marian arasında geçen aşk sahneleri ve Robin’in iyi bir hırsız olmaya çalıştırılma aşamaları çok klişe ve bir an önce geçmesini bekliyorsunuz. Ama sonrasında bir isyana dönüşen aksiyon sahnelerini sıkılmadan izliyorsunuz. Özellikle İMDB puanının düşüklüğü ve herkesin kötü olduğuna dair yorumlarıyla filme önyargılı girip gayet memnun ayrıldım. Zaten filme girerken Robin Hood ne kadar farklı olabilir ki diyordum, farkı kurduğu atmosfer ve sanırım onun bize yansıyan ruh hali oldu. Ya da benzerlik kurduk kendi dünyamızla bilemedim ama bir yerden yakalamayı başardı işte Otto Bathurst imzalı Robin Hood. O yüzden haftanın filmler arasında tavsiye olarak yerini alıyor Robin Hood. Taron Egerton’dan Robin Hood olarak çok emin olamasam da onun karizması zenginlerden çalan hırsız olmasında yatıyor zaten. Bu arada filmin devamı da gelecek, film sonuyla bunu da müjdelemiş oldu. Şehirden ormana çekilen isyancıların ve yeni şerifin çatışmasını izleyeceğiz sanırım bundan sonra…Dokuyu bozmazsa ondan da umutluyum…

    twitter.com/banubozdemir

     

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top