Hesabım
    El Guardián Invisible
    Ortalama puan
    2,6
    11 Puanlama
    El Guardián Invisible hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    24 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Luiso Berdejo tarafından, “noir” romanlar yazarı Dolores Redondo’nun “Baztán Üçlemesi”nin aynı isimli ilk kitabından (2017) uyarlanarak yazılan “El guardián invisible / The Invisible Guardian”, Fernando González Molina’nın yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Kimse pek değinmemiş ama yıllarca hiç dinmeyen yağmurun altındaki bu kasvetli atmosferde yaşananlar üzerinden Redondo aslında bize, dünyayı kendi “dar ve sığ” ahlaki ve kültürel pencerelerinden bakarak değerlendiren ve kafalarında oluşturdukları bu “karanlık” çerçevede de herkesi hizaya getirmeyi, kendilerine verilmiş “ilahi” bir görev edinmiş olanların, insanı dehşete düşüren gerçek yüzlerini göstermiş…

    Zaten aynı Redondo, küçük bir orman kasabasında sıkışıp kalmış olan karakterlerinin önemli bir kısmını da sırf bu yüzden, “İyi de, saat 23.00’den sonra onun sokaklar da ne işi vardı?” biçiminde boşuna konuşturmamış…

    Zira böylelikle, o zavallıları katleden cani veya canileri değil de, bizzat hunharca öldürülen genç kızları suçlamalarını sağlamış…

    Ki, benzer saldırılara uğrayan kadınlara yönelik olarak yapılan “hak etmiş” yahut da “aranıyormuş” tarzındaki, kadını sadece “cinsel obje” olarak görenlerin geliştirdikleri bu çağdışı nefret söylemini biz, ilk kez bu filmde de duymuyoruz…

    Bu kısa girişin ardından isterseniz gelin şimdi de, serinin diğer filmleri öncesinde, neredeyse bir tür “ana karakterlerle tanışma” oturumuna dönmüş olan filmimize biraz daha yakından bakalım…

    Hani “tanışma” dediysek de, bu öylesine basit bir “kim, kimdir” in ötesine geçilerek flashbackler aracılığı ile Amaia Salazar’ın (Marta Etura) çocukluğuna da gidilmek suretiyle hem Amaia’nın, hem de ailesinin geçmişleri ile psikolojilerini de anlamamız sağlanmış…

    Öyle ki, aile üyelerinden herhangi biri ve kız kardeşleri Flora (Elvira Mínguez) ile Rosaura (Patricia López Arnaiz) gibi fırıncılık olan geleneksel aile işini sürdürmek üzere hayatını kasabada sürdürmek yerine Amaia’nın eğitim için Amerika’ya gitmeyi tercih ediş nedenleri hakkında da, tek bir şüpheniz kalmıyor…

    Hatta bu yüzden dahi, “Başka ne yapsaydı ki” de diyerek, özellikle de büyük abla Flora’nın film boyunca, Amaia’ya gösterdiği kapris dolu tepkiye, bir anlam da veremiyorsunuz…

    Elbette filmin ana konusu, polis dedektifi olan Amaia’nın baba toprakları Baztán’da işlenen seri cinayetlerin aydınlatılarak katilin yakalanması…

    Tabii ki, bu konudaki soruşturmanın başına da Amaia, bölgeyi ve bölge insanını yakından tanıyor olması sayesinde getiriliyor…

    En azından, pek çok şey için zaman da kaybedilmeyecektir böyle olunca…

    İşte filmde, insanı dehşete düşüren bu hususlarda da, tüm detaylar en ince ayrıntılarına kadar “oya” gibi işlenmiştir…

    Fakat hemen belirtelim ki, Amaia’nın jetonunun düştüğü sahneye kadar katilin kimliğini kesinlikle tahmin edemediğiniz gibi heyecan da hiç eksilmiyor…

    Unutmadan filmde, romana ve filme adını veren “The Invisible Guardian / Görünmez Koruyucu” isimli Bask efsanelerine dayanan “çok önemli” bir karakter daha var…

    “Çok önemli” dedik…

    Çünkü hikâyeye, “mistisizm” ve “gizem” de katan o “koruyucu” bulunmamış olsaydı, devam filmlerinin işaretleri de verilen filmin finali kesinlikle böyle olamazdı…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 26 Temmuz 2020 günü saat 02.15’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Muhsin Özcan
    Muhsin Özcan

    Takipçi 96 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    6 Mart 2022 tarihinde eklendi
    polisin falcıya gidip katil nerde ne istiyor diye sorduğu bölümde bende şarteller attı bu kadar vasat bir film olamaz izlediğim zamana yazık
    Arzu Sınmaz
    Arzu Sınmaz

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Ben severek izledim. Ama İnternette genel yorumlar olumsuz 👎🏻 izlemeden karar vermeyin 🤗👍🏻 seriyi tanamladım, 3 filmi de izledim....
    Ali Bekir
    Ali Bekir

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    10 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Gizemli bir polisiye filmi. 3 filimden oluşuyor. Üçlemenin üç filmini de izledim. Özellikle çekildiği bölge filmin atmosferine çok uygun. Seyirciyi içine çekiyor. Zevkle izledim. spoiler:
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top