“Krisha”; senaryosunu da, aynı isimli kendi kısa filminden (2014) uyarlayarak yazan ve editörlüğünü de üstlenen Trey Edward Shults’un yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…
Prömiyeri, 16 Mart 2015’te “Büyük Jüri” ve “İzleyici” ödüllerini de kazandığı South by Southwest Film Festivalinde (SXSW) yapılan ve 18 Mart 2016 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 7.2 (6.786 oy) ve 3.8/5 (2.205 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (77 yorum) ve 86/100 (31 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, yeterince iyi…
Ama biz yine de Trey Edward Shults’un, başroldeki “Krisha” karakterinde gerçek hayatta öz teyzesi olan Krisha Fairchild’ı oynatırken, kendine de Krisha’nın oğlu Trey rolünde yer açtığı bu “bağımsız (indie)” filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, 30 bin dolar gibi oldukça düşük bir bütçe ile Shults’un annesinin Texas’taki evinde çekilen ve 145 bin dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Spielberg’in ilklerinden “Duel” (1971) kadar etkileyici bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
O filmde, 1960 model Peterbilt 281 bir kamyonun psikopat sürücüsü, iş seyahati için yola koyulan David Mann’e (Dennis Weaver) hayatı zindan ederken, bu filmde de alkol dâhil pek çok ciddi sorunu bulunan Krisha, “Thanksgiving Day / Şükran Günü” münasebetiyle, bir araya gelmiş olan ailesinin tüm fertlerine benzer bir tedirginliği yaşatmaktadır…
İzleyenler çok iyi anımsayacaklardır; “Duel” deki, o hiç bitmeyecekmiş gibi görünen kovalamaca ve David Mann’in yaşadığı kâbus dolu sahneler, söz konusu kamyonun, inim inim inleyerek bir uçurumdan aşağı düşmesi ile son bulmuştu…
“Krisha” da ise?
Elbette, “spoiler” vererek henüz filmi izlememiş olanların ağzının tadını kaçırmak tarzımız olmadığı için bu soruyu yanıtlayacak değiliz…
Krisha’nın sonunu keşfetme işini, yorumumuzun ardından meraka kapılarak filmi izleme programlarına alacak olanlara bırakalım istedik…
Ki, zaten 83 dakikalık oldukça sınırlı süresiyle de bayağı bir göz kırpıyor insana…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; “A Serial Killer's Guide to Life” (2019) filmi için yazdıklarımızın bir kısmını tekrarlamış olmak pahasına, “gelecek vadeden” sinemacıların “ilk uzun metrajlı filmlerini” arşivleme hobisine sahip olan sinemasever dostlara, “Bu filmi arşivlerinize, Trey Edward Shults’u da takip listelerinize eklemeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer aradan geçen bunca zamana karşın fırsat bulup da halen izlemediyseniz, olumsuz puan veya yorumlara aldırmadan “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 22 Mart 2020 günü saat 23.57’de yazılarak paylaşılmıştır...