“Orígenes secretos / Unknown Origins”; senaryosunu da, Fernando Navarro ile birlikte aynı isimli kendi romanından uyarlayarak yazan David Galán Galindo’nun yönetmen koltuğunda oturduğu, zevkle izlenilen "neo - noir" tarzda kurgulanmış olan düşük bütçeli bir Netflix filmi…
Emekliliğinin arifesindeki polis dedektifi Cosme (Antonio Resines) ile Madrid’e yeni gelmiş olan çaylak dedektif David Valentín (Javier Rey), vakıa mahalleri, oldukça garip görüntü ve araç gereçle dolu olan cinayet olaylarını aydınlatma peşindedirler…
Ancak Hulk, Iron Man, the Human Torch, Spider-Man, Batman, X-Men vs. gibi doğaüstü güçlere sahip çizgi roman kahramanlarının dünyasından bihaber bu ikili, cinayetleri işleyen manyak tarafından kendilerine sunulan ipuçlarını bir türlü fark edememektedirler…
Ta ki Cosme’nin, çizgi roman hastası ve koleksiyoner uzmanı da olan oğlu Jorge Elias (Brays Efe) tesadüfen bu ipuçlarından birini fark edene ve bunun üzerine bir tür polis danışmanı olarak devreye girene kadar…
E tabii bir filmin, katilinden polisine ve uzmanına kadar bütün baş karakterleri “kara böcekler” gibi erkeklerden oluşunca, ortaya bir de “çiçek” gerekiyor…
O zaman buyurun:
Karşımızda, Cinayet Büro Şefi Norma’da (Verónica Echegui) var artık…
Böylelikle, takipteki "kare as" da tamamlanmıştır…
Bundan sonra iş, bizzat katil tarafından atılacak "ince paslara", bu ekibin doğru hamleler yapabilme becerisindedir…
İşte tam da bu noktada Jorge’nin, Valentín’in annesi ile babasının, kendisi henüz 8 yaşındayken, bir sinema çıkışında öldürülmüş olmaları hadisesini duyması ve bunun üzerine yaptığı kritik açıklamalar ile beraber işlerin daha da bir “gizemli” hale gelmesine yol açar…
Zira Batman’in yani Bruce Wayne’in annesi Martha Wayne ile babası Thomas Wayne’de bu biçimde öldürülmüşlerdir…
Şimdi herkesin içine "acayip" bir kurt düşmüştür:
Acaba, vakti zamanında Valentín’in annesi ile babasını da, bugünkü cinayetleri işleyen aynı manyak mı öldürmüştür ve gerçekleştirmeye çalıştığı asıl amaç da nedir?
Elbette biraz uzun olan bu sorunun yanıtını, tarzımız gereği vermeyeceğimiz gibi başta 2005 tarihli bir Christopher Nolan klasiği olan "Batman Begins" ile M. Night Shyamalan’ın “Unbreakable”ın dan (2000) ve hatta David Fincher’ın “Se7en”ın dan da (1995) ciddi esintiler taşıyan filmin gerisini, tadını doya doya çıkartmanız için yine sizlere bırakacağız…
Bitirmeden ilave edeceğimiz son husus, finalde yepyeni bir süper kahramanın baş rolde olacağı bir devam filmine de işaret edilmiş olması…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 31 Ağustos 2020 günü saat 23.54’de yazılarak paylaşılmıştır...