Hesabım
    American Woman
    Ortalama puan
    2,9
    2 Puanlama
    American Woman hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.048 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    2 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu Brad Ingelsby tarafından yazılan “American Woman”, yönetmen koltuğunda Jake Scott’ın oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 9 Eylül 2018’de Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 14 Haziran 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

    O nedenle bizde, yapımcıları arasında yönetmenin babası Ridley Scott’ın da bulunduğu bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun için de, daha çok ev hanımlarının TV izlediği gündüz saatlerinde yayınlanan TV filmleri havasındaki filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Sienna Miller’ın filmin odağındaki “acıların kadını” Debra Callahan’ı oynadığı “Amerikan arabeski” (herhalde daha önce kimse kullanmadı bu tanımı) lezzetinde bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Eğer biri akıl eder de birkaç ufak değişiklik ile Türk televizyonlarına, “Ben yazdım” diyerek satarsa bu senaryoyu, eminiz reytingleri yüksek "bol acılı, soğanlı ve sumaklı" yeni bir TV dizimiz daha olur… Fakat dediğimiz gibi gerekli coğrafi düzenlemeleri yapmak kayıt ve şartı ile…

    Ki, zaten şu anki haliyle bu senaryo hem RTÜK hem de yıllardır, “Su içsem yarıyor” biçimindeki (hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan) bir şehir efsanesine sığınarak vaziyeti kurtarmaya çalışan balık etli kadınların denetiminden geçmez…

    Neden mi?

    Zira gençliğinde Coca – Cola, moda dergisi Vogue, (üstsüz poz verdiği) Pirelli Takvimi, Hugo Boss ve Pepe Jeans gibi markalar için modellik de yapmış olan ve üstelik (film çekildiğinde) 37 yaşında bir anne olmasına rağmen eski günlerdeki formundan hiçbir şey yitirmediği apaçık görünen Sienna Miller’a benzer fiziksel özelliklere sahip sarışın bir yıldızın (o da bulabilirlerse) öncelikle kadın izleyicilerden, sonrasında da aynı Sienna Miller’ın canlandırdığı bir barmaid olan Debra Callahan karakteri ile öpüşmeli ve alkollü sahnelerin de RTÜK’ten vize alması kesinlikle mümkün olamayacaktır…

    Yoksa filmin finalinde öğrendiğimiz (hiç de sürpriz içermeyen) bir nedenle 18 yaşlarındaki Bridget isimli kızı aniden ortadan kaybolan ve kaybolan kızının çocuğuna, anneannesi değil de öz annesiymiş gibi bakarak büyütmek zorunda kaldığı gibi vefasız oldukları için birlikte olduğu hiçbir erkekte aradığı mutluluğu bulamayarak teselliyi içki ve sigarada arayan bu bahtsız kadının hikâyesi TV dizisi olarak da bayağı bir su kaldırdı diye düşünüyoruz…

    Peki, bu filmin gerçekten de dikkate değer hiçbir tarafı yok mu?

    19 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla, toplam 117 sinema salonunda 35 gün süreyle gösterimde kalan ve 237 bin dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmış olan bu filmi, elbette ki bundan sonrada dikkate değer bulup izleyenler olacaktır…

    Ancak asıl işi, aralarında Soundgarden, The Smashing Pumpkins, Bush, Live, Blind Melon, Tori Amos, Tricky, Radiohead, Lily Allen, No Doubt, Oasis, The Supernaturals, The Strokes, The Verve, R.E.M., U2, Tina Turner, George Michael, The Rolling Stones, Don Henley ve Massive Attack’ın da bulunduğu müzik grupları ve şarkıcılar için video klipler çekmek olan Jake Scott’un bu filmini, bizim beğenmediğimizi söylemek zorundayız…

    Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “vakit öldürmek için daha anlamlı şeyler de bulabilirsiniz” şeklinde olacak…

    “Olsun, ben yine de izlerim” diyenlere keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 26 Eylül 2019 günü saat 02.50’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top