Elleri kolları kınalı bebek, yüreği doğuştan yaralı bebek..
Yazar: Hande KaraGüney Kore sinemasının ağlatan aşk filmleri dillere destan. Hollywood gibi, biz de onları bir bir uyarlamaya başladık. Senden Bana Kalan da onlardan biri. 2006 yapımı Bir Milyonerin İlk Aşkı filminin uyarlaması olan Senden Bana Kalan'ın uyarlama senaryosu Levent Kazak'a yönetmenliği ise Abdullah Oğuz'a ait. Televizyon dünyasının önde gelen isimlerinden olan Abdullah Oğuz, yapımcılığını da yaptığı fimlerle, yönetmen olarak da sinema dünyasında var olmayı sürdürüyor. Daha önce bir Kore dizisinin de Aşk Ekmek Hayaller olarak televizyona uyarlanmasına yapımcı olarak imza atan Oğuz, bu kez beyazperdede şansını deniyor.
Senden Bana Kalan'a sadece bir uyarlama gözüyle bakarsanız, iki film arasındaki benzerlikleri sıralar, aynısını çekmişler işte dersiniz. Ancak uyarlama yapmak da, en az sıfırdan yazılmış bir senaryoyu hayata geçirmek kadar meşakkatli bir iştir. Kaldı ki karşınızda bir de beğenilmiş orijinal varsa, işiniz çok daha zordur. Ancak bu noktada Senden Bana Kalan'ın çekinmesi gereken herhangi bir uyarlama problemi yok. Film büyük bir mirasın tek varisi, 18 yaşına yeni girmiş şımarık bir genç olan Özgür'ün mirası alabilmesi için, dedesinin vasiyeti üzerine bir köy okuluna gönderilip oradaki hayata ayak uydurmaya çalışma hikayesini anlatıyor. Burada geride bıraktığı hayatı ile detayları öğrenirken, gönlünü de Elif'e kaptırıyor.
Bilinen bir başarılı senaryo gereği olarak, karakterinizin olumlu ya da olumsuz yönde bir değişim geçirmesi gerekir. Senden Bana Kalan'da Özgür'ün değişimi ise hayli hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Daha biz onun ne kadar şımarık, ukala bir genç olduğunu tam kavrayamadan, Özgür karşımıza bir anlayış abidesi olarak dikiliveriyor. Aynı şekilde ikili arasında filizlenen aşk da, fazla çabuk gelişiyor. En azından Özgür tarafında. Filmin eksilerinden biri bu, bir diğeri de; Elif'in Özgür'ü bulmaya gidişinin altındaki amacın tam olarak verilmeyişi. Elif otele, Özgür'den yurdu kurtarmasını istemek için mi gitti, yoksa sadece onu görmek için mi? Bunlar dışında, Senden Bana Kalan, gayet eli yüzü düzgün bir uyarlama. Başroldeki Ekin Koç ve Neslihan Atagül'ün oyunculukları gayet başarılı. Liseli öğrenciler için her ikisi de uygun bir seçim. Bu arada Ekin Koç da, bence Çağatay Ulusoy'un tahtını elinden almak üzere. Filmin lokasyonu da, hikayenin gidişatına uygun seçilmiş. Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin Adatepe köyünde çekilen film, hayli başarılı karelerle dolu. Bu noktada Abdullah Oğuz'un klip ve reklam yönetmenliğine dayanan geçmişinin etkileri hissediliyor. Filmin görüntü ve sanat yönetimi de gayet başarılı.
Filmin müziklerine gelince, Yıldıray Gürgen imzalı müzikler, Son Feci Bisiklet'in Bu Kız isimli şarkıları ve finali süsleyen Ayna'nın klasiği Ölünce Sevemezsem Seni filmin dokusuna gayet uygun düşmüş. Filmin genelinde çok rahatsız edici bir müzik kullanımı yok. Son zamanlarda izlediğimiz bir çok yerli aşk filminin gerekli gereksiz her yerinde duyduğumuz birbiriyle alakasız şarkıların yanlış kullanımı hatasına, bu filmde neyse ki düşülmemiş.
Sonuç olarak evet Senden Bana Kalan bir uyarlama ama, başarılı bir uyarlama. Kore filminden çalmışlar işte demeden önce, uyarlama ile çalmanın aynı şey olmadığının ayırdına varıp, şans vermek gerek.