Bu filmi kısaca şöyle anlatabilirim; Extraction, son zamanlarda vizyona girmiş, aksiyon ve sesli gürültüden başka bir şey içermeyen klişe bir film. Bir de filmin içinde son zamanlarda Vice, Precious Kargo filmlerinde rol almış Bruce Willis var. Durum çok da iyi gözükmüyor değil mi? Kesinlikle. Ama bu film böyle zor bir şeyi başarıyor doğrusu; Extraction'ı hiçbir beklentiniz olmadan izleseniz de, beklentilere girerek izleseniz de ortaya çıkan sonuç berbat oluyor.
Filmin iyi yanlarından başlayayım. Öncelikle filmdeki bazı sahneleri izlemesi oldukça zevkliydi. Ayrıca kendini pek de fazla ciddiye almayan, karakterleriyle eğlenceli bir ortam yaratmaya çalışmış. Bu yüzden Extraction'ın tamamen kötü olmadığını düşünüyorum.
Ama hiçbir şey bu filmin berbat olduğu gerçeğini değiştirmiyor açıkçası. Gerçekten, bu ufak şeyler dışında Extraction'la ilgili başka güzel bir yan düşünemiyorum. Bu yüzden filmin kötü yanlarını listeleyeceğim:
1-) Aksiyon: Extraction'ın aksiyon sahneleri kuru gürültüden ve gereksiz yere popo tekmelemekten öteye gidemiyor. Normalde bu tarz kötü filmlerde, tek izlenilebilir yanın aksiyona dayalı olması lazım. Extraction ise, zoru başararak aksiyon sahnelerini sıkıcı yapmış. Filmi izlerken uyumak üzereydim, o kadar boştu ki!
2-) Yönetmen: Filmin yönetmeni Steven C. Miller'ın filmlerini daha önceden izlememiştim (iyi ki izlememişim), bu filmdeyse tarzını çok kötü buldum. Miller, "shaking-cam" tarzını bir üst seviyeye taşımış ve ortaya aklınıza gelecek en kötü sonuçtan daha kötü bir sonuç çıkarmış. Miller'ın tarzı, filmi izlemenizi zorlaştırıyor ve aksiyon sahnelerini, diyalogları... Kısacası bütün filmi daha kötü hale getiriyor.
3-) Senaryo: Bu filmin ne hakkında olduğunu biliyor musunuz? Bir ajan olan kişinin babası kaçırılıyor, dünya tehlikeye giriyor ve çocuk da babasını kurtarmaya çalışıyor. Bu film, koca bir klişeden ibaret! Ve bu konuda yapılan hiçbir şey yok, filmdeki bütün gelecek sahneleri rahatça tahmin edebiliyorsunuz. 2 husus dışında. Bunlardan birisi, filmin yarısından fazlasının Kellan Lutz ile Gina Carano arasındaki ilişkiye harcanması. Bu sahneler o kadar gereksiz ve sıkıcı ki, filmi daha da amatör bir hale getiriyor. Bir diğer husus ise, seyirciye ters köşe yapan finali. Bundan nefret ediyorum açıkçası. Ters köşe sahnelerinden değil, başından sonuna kadar klişe kokup ortaya yeni bir şey koymayan filmlerin, hikayeye sırf yeni bir şeyler ekleyip ortaya biraz yaratıcı bir şeyler çıkarmak için harcadıkları çabadan nefret ediyorum açıkçası. Böyle şeyler filmi daha da kötü yapıyor açıkçası. Çünkü böyle filmler (mesela bir süre önce eleştirisini yaptığım 2015 filmi Careful What You Wish For, buna harika bir örnek) bir süre sonra hiçbir şey hikayeyi kurtaramayacak hale geliyor ve bu tarz sahneler de, sonucu daha kötü yapıyor.
Aslında sırf bunları yazarken zaman kaybettiğimi düşünüyorum çünkü ben filmleri ciddiye alıyorum. Fakat böyle filmlerse kendini hiç ciddiye almadan, para kazanmanın peşinde. Başarılı oyunculuklar, iyi bir senaryo, başarılı aksiyon sahneleri ve mizah anlayışı olmadan bir şeyler yapmaya çabalıyor. Ama bir filmden bunları alırsanız, geriye pek de bir şey kalmaz açıkçası. Gerçi bazı filmler bunlara sahip bile olmadan ortaya çok güzel sonuçlar çıkarabiliyor. Bu filmse daha başından pes etmiş, hiçbir çaba göremedim. Extraction, hiçbir özelliği olmayan sıkıcı, tahmin edilebilir bir aksiyon filmi. Bazı elementleri filmi biraz kurtarsa da, ortaya çıkan sonuç gerçekten zayıf.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Süresi kısa.
+ 1-2 sahnesi biraz ilginç.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Kellan Lutz, Gina Carano ve Bruce Willis'in harcanmış olması.
- Gereksiz diyaloglar, kötü aksiyon sahneleri, yönetmenin çekim açıları.
- Finalde yapılan ters köşe.
- Karakterleri ve bu filmde olan hiçbir şeyi umursamamanız.
TOPLAM PUAN: 2/10